AHT

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ile TİB arasında yaşanan cinayetin işlendiği alanı kapsayan baz istasyonundan yapılan tüm görüşmelerin bildirilmesi konusundaki anlaşmazlığa son noktayı İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi koydu. TİB'in yaptığı itirazı değerlendiren İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, istenilen söz konusu bilgilerin 'özel hayatın gizliliği' kapsamına girmediğini ve istenilen belgelerin gönderilmesi gerektiğini belirtti.

Dink Ailesi'nin avukatları İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak, cinayetin işlendiği gün bir işyerinin önünde cep telefonu ile konuşan 4 kişinin kimliğinin tespit edilmesi için bu alanı kapsayan baz istasyonundan yapılan tüm görüşmelerin belirlenerek mahkemeye bildirilmesini talep etti. Bu talep üzerine mahkeme, TİB Başkanlığı'na yazı göndererek bu kayıtların gönderilmesini istedi. Mahkemenin talebi üzerine 29 Temmuz 2011'de yapılan son duruşmaya yazı gönderen TİB, bu talebin şüpheli ya da sanık olmayan birçok kişinin görüşme kayıtlarının alınması anlamına geleceğini ve bunun da özel hayatın gizliliğinin ihlaline neden olacağını belirterek istenilen belgeleri göndermedi. TİB gönderdiği yazıda ayrıca mahkemenin söz konusu kararından dönmemesi halinde buna itiraz edeceklerini belirtti. Mahkemenin belgelerin gönderilmesi konusunda ısrar etmesi üzerine TİB tarafından yapılan itiraz İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirildi. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, oy birliği ile aldığı kararda TİB'in özel hayatın gizliliğine gireceğini gerekçesini kabul etmeyerek, TİB'den talep edilen söz konusu bilgilerin özel hayatın gizliliği kapsamına girmediği ve istenilen belgelerin gönderilmesi gerektiğini ifade etti. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bu karar üzerine Dink cinayeti davasının görüldüğü mahkeme TİB'den baz istasyonlarından yapılan tüm görüşmelerin kayıtlarını isteyecek.