Değerli okurlar öncelikle sayın Brusk Baran’ın Sayın Fethullah Gülen ve Kürt sevenlerini anlamak adlı yazısını okumanızı
http://www.tavsancali.net/yaziyorum/143-fethullah-gueleni-ve-kuert-sevenlerini-anlamak.html bu adresten ulaşabilirsiniz. Sonra da bu yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum. Daha önce Kendisine Sayın Fethullah Gülen’e haksızlık yaptığını ve bunu e-posta ile bildirmiş, özür yazısı yazmasını temenni etmiştim ve bunun üzerine Sayın Brusk Baran daha da hakarete varacak yazılar yazdı. Benim bu yazım ona cevap diye algılanmasın sadece bilinen bariz bazı gerçekleri hatırlatmaktan başka bir şey değil. Yoksa kimse kimseye zorla fikrini empoze etmez ve etmemeli. E-postama karşı yazısını daha önce Sayın Brusk Baran yanlış değilsem Nisan 2009 ‘ta yayımlamıştı ve tekrar 05.06.2009 tarihinde yayımlayınca bu yazıyı yazma gereği duydum. Yoksa Sayın Brusk Baran’ın yazdıklarına cevabımız olduğu biline. Ve bu konu da burada benim açımdan bitmiş olup, kapanmıştır. Zorunlu olmadıkça bu konu hakkında yazmayacağım. Kalın ve İtalik harflerle yazılmış olan ifadeler Sayın Brusk Baran’a aittir. Bu yazının da geç yayınlanmasının sebebi de bazı teknik zorluklardan kaynaklanmıştır.
Sayın Brusk Baranla birçok konuda hemfikir olmayabiliriz, belirteyim bu benim onu sevmeyeceğim manasına da gelmez. Farklılıklar insanların en iyi yanı; insanı kendi tercihiyle hazmedebilmektir, hak ve helallik konusuna gelince hakkımın size geçtiğini düşünmüyorum, ben evvela kimin hakkını aldım ve kimin hakkı bana geçti hesabını yapanlardan ve haksızlık yaptığım insanlar varsa onlara karşı sorumluluk hissinde olan bir insanım. Yazınızın tüm satırlarını elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım tabi ne kadar doğru olur bilmem amma cevabı bilinen soruları benimki tekrarlamaktan öte geçmeyecek.
Ne güzel bir çok dilden şarkı veya türkü dinlediğinizi ve değişik seslerden yüce kitabımızdan da dinlediğinizi ifade etmişsiniz. Bundan güzel bir şey olabilir mi?
Ancak 115 ülkeden güzel insanların emeklerinin sergilendiği, şarkıları ve türkülerimizi dillendiren insanları kapitalist sistemin birer aracı olarak görmenize ne diyelim. Uluslararası Türkçe olimpiyatları, dinleri ve milleti farklı olan insanları bir arada barındıran, yardımlaşmaya ve dayanışmayı sağlayan organizasyonu kapitalist sistemin bir yöntemi olarak görüyorsunuz. Acaba ‘’ Parayı bastırırsınız ve doğrular yanlış, yanlışlar doğru diye gösterilir insanlara.’’ dediniz de buradaki yanlışı ve doğruları merak ettim .Ne diyelim kapitalist sistem tulumba misali çok almayacaksa azı vermez, peki bundan sağlanan bir gelir veya menfaat mi var?
‘’Değerli okurlar her ne kadar Brusk Baran sözde güzel yazılar yazsa da kendisi söylemese de beden diline bakarak vardığım yargı şudur; aslında Jakoben ve emperyalizmin uşağı bir insandır. İnsanların kanı üzerinden para kazanan ve özel hayatında onu tanıyanların onun bir çok faili meçhul cinayetlerde ve suçlarda parmağı olduğu söylenmektedir’’ şeklinde Sayın Brusk Baran’ı beden diliyle yapmadığı fiiller ve söylemediği sözlerle ağır ithamlarda suçlarsam olur mu? Olmaz tabi ki, bu dediklerim konunun anlaşılması için bir örnekti. Yoksa Sayın Brusk Baran hakkında böyle bir yargıya ulaşmamız ve yazmamız mümkün değil. Gıybetin ve haksızlığın en ağır ithamı olur. İşin aslı belge, bariz emareler ve ispat edici hükümler ile insanları değerlendirmemiz gerekir. Evet….değerli okurlar verdiğim bu örneği aşağıdaki paragrafla karşılaştırmanızı istirham ediyorum.
Doğrudur 15 yıl önce abdurrahman dilipakın kendi ağzından duymadığım sözleri duymuş ve söylenmiş gibi de yapmam sizin gibi…’’Şu anda ozellikle asker
baglantili sivil ve askeri gruplarin baskisindan dolayi ABD’de yasayan Gülen özelinde sorulmasi gereken en kritik soru, kendisinin Kürt sorununa nasil baktigidir? Bu sorularin cevaplarini kendi agzindan degil, beden dilinden yani yaptiklarindan bulmaya calisacagiz.’’ Evet hangi sosyoloji ya da psikoloji kitabında bir insanın beden dilinden o insanin baska millet hakkındaki fikrine ve ne düşündükleri hakkında yargıya ulaşılabilir! Aslında Sayın Brusk Baran şunu istiyor: Sayın Fethullah Gülen’in ağzından kötü sözler çıksın, Kürtler hakkında kötü ve yanlış fiiller işlesin, ancak bu mümkün değil öküz altında buzağı aramaya benzer.
Gelelim zaman gazetesinin Sayın Fethullah Gülene aittir ifadesini mızmızlanınca her şeyde sorun çıkaran bir insan mı diyeyim size? Zaman gazetesinde yazan yazar derken herhalde onu kastetmediğimi anlamışsınızdır onu da iyi bilirsiniz hani sizin ki biraz üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Kendisinin mal varlığını olmadığından herhalde ikimiz de hemfikiriz son kitabının gelirini yardım için harcadığını da bilirsiniz. Ayrıca Sayın Fethullah Gülen’in Kitaplarındaki yanlışları, doğru görmediklerinizi daha bana bildirmediniz…
İnsanların tercihlerine bu kadar anti demokrat bu kadar hükmedici şekilde yaklaşıyorsunuz ki kendinize hakim olmayıp hakarete varacak kadar ileri gidiyorsunuz. Bejan Matur hakkında ‘’Kişiliksizleştirilen bu insanların günahları Gülen’in boynunda asılıdır’’ sözünü sarfediyorsunuz. Bejan maturu da çok okuduğumu söyleyeyim ben deniz okumadığım biri için yorum hakkını kendimde görmem.http://www.tavsancali.net/yaziyorum/66-fethullah-guelen-oezelinde-kuertler.htmlBu yazıya da bu adresten ulaşabilirsiniz. Ali bulaç’ı derken ben bilesin ki nicelikte değilim nitelikteyim. Örneğim sadece mevzunun anlaşılması içindi yoksa yaşı büyük veya kim önce yazdı da değilim.
Bejan matur’a olan antipatinize de dilerim ki ilerde barışırsınız, ne diyeyim bir insanın kendi ifade etmediği sözleri yine gerçeğe aykırı ve bilimsel olmayan bir yöntemle yine onu Fettullah’ın Kürtleri ve kişiliksizleştirilen Kürtler olarak yargılamanıza söylenecek söz kalmıyor bu kadar olmaz dedirten yöntemlerle fikir testleri yapıyorsunuz ki inan bunu hani bonapartist olan yazarlara( Fikret Başkaya’nın paradigmanın iflası kitabından alıntılayarak) ve siyasetçilere benzetiyorum bunlar mı: Oktay Ekşi, Zekeriya Beyaz, Deniz Baykal, Emin Çölaşan, Necla Arat, Uğur Dündar, Ruhat Mengi…
Odasında bulunan Osmanlı haritasını ‘ Kaldırın şu haritayı ufkumu daraltıyor!’ diyerek kaldırtan Gülen’in sınır tanımayan turancılık aşkınadır benim itirazım ifade etmişsin peki bunu, Gazeteci-yazar ve Türkiye işçi partisi eski milletvekili Çetin Altan nasıl yorumluyor; kendisiyle yapılan Ufuk Turu'nda "Kaldırın şu Osmanlı haritasını, ufkumu daraltıyor" deyip, yerine dünya haritası astırması, Hoca'nın evrensel bir bakış ve evrensel değerler ortaya koyan, düşüncelerini tüm insanlığa aktarmayı planlayan geniş perspektifli bir insan olduğunu gösteriyor. Hoca, dünya egemenliği peşinde koşan bir insan değil. İslam'ı gerçek manada yaşamak istiyor. Çetin Altan(Zaman-24.08.95) Sayın Brusk Baranhayatı sığ yaşayan, donmuş ve sorgulamayan beyinlere sahip sağcılara göre solcuları daha çok sevdiğimi belirtmeliyimderken acabaÇetin Altan hangi kategoride? Zat-ı alimi soracak olursan ben sevenlerdenim.
Gelelim Kürt kelimesini kullanmıyor dediğin zaman gazetesine artık biliyorsun bilgiye ulaşmak kolay ve maliyeti de çok düşük; şu an önünde bulunan bilgisayara arama motorundan zaman arşivden girip Kürt kelimesinin kronolojisini alabilirsin. Mesela ben Abdulmelik Fırat’la 2000 yılında yapılan bir röportaja rastladım. Kürtlere düşman dediğin kesime ait gazetede yazılmış bir yazıya (28/07/2009 zaman gazetesi-Ahmet Turan Ayhan-Yorum sayfa 20) da bakabilirsin,
bakmakla görmenin ayrımı zatınızın bileceği bir olgudur. Değerli okuyucular Zaman gazetesinde özellikle son dönemde Kürt açılımı ve Kürtlerle ilgili bir çok yazarın yazı yazdığını ve yorum sayfasında akademisyenler tarafından çoğunun bu konuya olumlu yönde ağırlık verdiğini belirtirim. Son dönem gazeteleri araştır bakalım hangi gazete kürt sorunu konusunda ve çözüm yolunda hangisi daha çok olumlu yazılar yazmış Sayın Brusk Baran; iddia ediyorum tabi ki Zaman gazetesi… bakın bu yazarların yazılarına M.Nedim Hazar, İhsan Dağı vb.
Beni tanıyanlar bilir; hayatın diğer alanlarında ben bu kadar meydan okuyan nitelikte bir insan değilim ancak benim derdim Müslümanlığı başkasına bıraktırmayacak kadar bağıranların tutarsızlıkları ve Müslümanlara verdiği zarar…
Benim verdiğim Kürt isimlerde amaç tamamen iyi niyet ve samimi olmakla alakalı, yoksa verdiğimiz örnekler konunun anlaşılması için yoksa verdiğin örneklerle ne demek istediğini çok iyi anladım ama bide madalyonun öbür tarafı var dedim ya sayın abim (
isabetli tek konu senin 40 yaş civarı olduğunu bilmem ondan size abi diyorum) tamamen önyargısız ve tarafsız yaklaşım bizi biz yapar… örnekleri uzatırım:Ahmed-i Hâni,
Cigerxwîn,
Turgut özal, Mehmet Uzun, Altan Tan, Eşref Bitlis, acaba bunlar Kürtlüklerinden, kişiliklerinden ve kimliklerinden taviz vererek mi mesleklerinde veya toplum tarafından bu kadar sevilmesinde en ileriye gittiler?
Ama senin dediğin taviz vermek senin de o sıralardan geçtiğin okulda okuduğumuz andımızda geçen ifadeleri dersen ikimizin de hem fikir olacağı konu olsa gerek. Toplumumuzun en büyük hem kansız hem de kanlı yarasıdır.
Sayın Brusk Baran size davetim var; istersen bu kurban bayramını beraber geçirelim derim. İnsanların Güneydoğu ve Doğu Anadolu da Türkiye’nin batısından, kuzeyinden, güneyinden, ve Türkiye dışından gelip( kürt,türk, balkan, arap,….) insanlarla olan o sevgi ve kardeşlik duygularını nasıl yaşadıklarını ve yaydıklarını, o güzel buluşmaları beraber yapalım.
Fethullah Gülen’in İslam fıkhı ve kaideleri ilgili yazdıklarına bir itirazımın olmadığını, İfade etmişsin ama bilirsin bunları bilen insanın ırkçılığın ve şovenizmin yanlış olduğunu da bilir o zaman sorun yoksa sen mi sorun oluşturuyorsun.
Daha önceki yazılarınızda 2,5 yıl görev yapan sayın Mustafa Akdeve ve Mustafa Tokat’ı yazarsınız ama 10 yıl görev yapan sayın Halil Bulduk’u görmezsiniz buna ne diyelim Tavşançalı’lı olmayıp ta buralıymış gibi izlenimler uyandırmaya çalışan biri mi yoksa Tavşançalı’lı olupta büyük yanılgı olarak mı değerlendireyim? Benim için tabiî ki arada fark yok ancak bazı değerleri savunucusu olmak ve o yöre hakkında yazılar kaleme alan birinin daha dikkatli olması gerekir.
Sayın Fethullah Gülen ve hizmet insanlarının Güneydoğu’da kan dökmeden oraya sadece sevgi ile bölgeye gitmeleri karşısında PKK’nin son zamanlarda Gazeteci-Yazar Hasan Cemal’in Murat Karayılan ile yaptığı röportajda kendisine en büyük engel olarak neden Sayın Fethullah Gülen Cemaatini gördüklerini ve seninde bu fikirlerle benzerlik arz eden yazıların neyin göstergesi? Hayatın vazgeçilmez tesadüfleri olsa gerek….
Ve Sayın Özkan öksüzle ilgili yazınızda ağır şekilde eleştirmiş, son paragrafta alaya alır gibi ifadeler kullandınız sonraki yazılarınızda Özkan Öksüzle ilgili geri adım atmadınız mı? Seçimle ilgili seçim sürecinde yaşananlara herhangi belge ve ispat edici ifadeler olmadan onu yargılamanızı, ve orada bulunmamanıza rağmen nasıl değerlendireyim? Hatta Sayın Naci ekenhakkında yargılamanızı ‘’ şık olamayan hareketi’’ifadesini kullanırken hak ve adaleti kimseye bırakmayacak kadar savunan sayın Brusk Baran yoksa sözde ve bide özde konusunda tutarsızlık mı var? Tabi ki insanlar eleştirilir, eksikleri ve fazlaları değerlendirilir ancak bu herkese karşı eşit şekilde, tutarlı, hakkaniyeti ve kişisel hakareti elden bırakmayacak şekilde olmalı. Ben
de sayın Naci Eken ve Özkan öksüz’ü bazı konularda yanlış buluyorum.(yazımızın konusu bu değil, ileriki yazılarda değinebilirim.)
Aktüel dergisinden alıntıladığın ifadede olayların bütününe bakmadan ayrıntılarla (küçük parça) işi götürmenin yanlışlığının son örneği olsa gerek TÜRKMENLERİ KÜRTLER ERİTİR büyük harflerle yazına aldığın ifadenin özeleştirisini yaparsak kürt bölgesel yönetiminin Kerkük ve Erbil’de yangın, yağma ve patlama gibi gerekçelerle nüfus ve tapu kayıtlarını yok edip Türkmenleri bölgeden sürmeye çalışan ve ecdadımıza saygı duymadan Selçuklu ve Osmanlı ya ait mezarlıkların yerle bir edip ve o kadar daha elverişli ve uygun yerler varken oraya Ortadoğu’nun ve balkanların en büyük alışveriş merkezini yapacağız gerekçelerle mezarlık üzerinde inşaata başlamasını tarihi varlıkları yıkım değil de nedir? Evet sayın Brusk Baran empati kurmalıyız Sayın Fethullah Gülen’in Türkmenleri Kürtler eritir sözü buradan gelmiştir. Naziler İsrailliler’e çok haksızlık ettiler ama onların bugün Filistin’e saldırmasını haklı çıkarmaz. Kürtlere çok haksızlık yapıldı ama bu onların Türkmenlere veya Araplara saldırmasını haklı çıkarmaz.
Türkiyedeki Kürt nufusuna göre üç beş kişi diyebileceğimiz Türkmenlerin Kürtler tarafından asimile edilmemeleri için okul açmış orada duruma bakılırsa. Eğitim onun turancı fikirlerini yayacağı en iyi yöntem olduğu için seçilmiştir. , ne zaman bir insanı Kürt bile olsa öldüren bütün bir insanlığı öldürmüş gibidir demiştir? Samimi bir itirafta bulunmam gerekirse Gülen’in ‘Kürtlerin bu ülkede bir hakkı varsa o da Türklere hizmetçi olmalarıdır!’ denilen düşünceye tamamen bağlı olduğuna inandığımdır. dersin Sayın Brusk Baran ama kendi yazdıklarına tezat düşersin. Peki farz edelim Türkmenlerin sayıca az olmaları onlara haksızlık edilmelerini mi gerektirir ve onlara yapılan ve yapılacak olan zulümleri haklı mı yapar.? Sayın Fethullah Gülen’in Kürtler için ne yaptıklarını anlaman için dünya kardeşliği için yaptıklarına bak ama görerek bak, sonra bütünden parçayı bulursun. Orada okullar, kolejler, okuma salonları, dayanışma ve yardımlaşma için dernekler, vakıflar, fakir öğrenciler için yurtlar açıldı… Fakir ve Fukaranın evlerine sıcak dostluklar ve aşlar girdi. Bunların Hepsinde sayın Fethullah Gülen’in ve hizmet gönüllülerinin katkısı vardır. Peki siz ne yaptınız? Yapılanları karalamak, insanların gözyaşları ve mağduriyeti üzerine edebiyat yapmak.
‘’Kendisine inanan kişilerin, yine kendisinin teşvikiyle ki çoğu emir gibi algılanır’’ dersin Sayın Brusk Baran, umarım bu yazıyı Sayın Fethullah Gülen’in emri ile yazdığımı düşünmüyorsunuzdur; Çünkü kendisiyle bir arada görüşme imkanım olmadı.
Kürtlere insanlık tarihinin ve onurunun kabul etmeyeceği baskılar işkenceler ve zulümler yapıldı ama ben mağdur edebiyatından çok kanı nasıl durdurabiliriz ve çözümün ne olacağını anlayışıyla olaylara bakarım yoksa sorunu deşmek değil benim amacım. Ben derim ki bir hayvan sizin ayağınızı ısırırsa sizde aynı şekilde hayvani güdülerle mi yaklaşırsınız? elbetteki insan olan o hayvana insani yaklaşım gösterir. Sayın Brusk Baran kılıca kılıçla karşılık vermek gladyatörlüktür ve her yiğidin karıdır ama diyalogtan yana olmak, eğitim gönüllüsü olmak, fedakarlık yapmak, samimi olmak ve insanların faydasına çalışmak Er yiğidin işidir. Evet öfke ve kinle karşılık vermek yüreğimizin anlık bir soğumasından başka bir şey değil. Dünyanın birçok üniversitelerinde sayısız profesör ve bilim adamlarının sayın Fethullah Gülen’in görüşlerinin insanlığa en büyük fayda getireceğini ve onun görüşünün Mevlana’nın ‘’ne olursan ol yine gel’’ sözüne atfen ‘’ne olursan ol yine gelirim’’ düşüncesidir.
Eğitim fedaisi insanın okullarına Selahaddin Eyyubi ismini vermesine ne dersiniz sayın Brusk Baran? Kürtlere karşı olan insan okullarında Kürtçe ders verir
mi? Ee… haliyle vermez..ama öyle değil Erbil de Nilüfer kolejinde bölgesel Kürt yönetiminin ve üst düzey bürokratların çocuklarını bu okullarda okuduğunu Kürtçe de sadece Sorani lehçesi ile seçmeli dersler verildiğini; ve ruhen üzüleceğin ama yazılarındaki formata göre sevineceğin (Haftada bir sayfada olsa bir kitap okumazsınız) bir haber vereceğim kolejlerin yanında üniversite hazırlıklarının da buralarda hız kazandığını sana söyleyeyim. Değerli okurlar, birbirimizle para ve mal bakımından yarışmayalım hizmette ve insana faydalı olan her şeyde yarışalım. Yoksa benimki sayın Brusk Baranı ekarte etme olayı değil.
Erbilde, Sayın Fethullah Gülene ve Kürtlere karşı dediğin insana yakın olanlar ile Bölgesel Kürt Yönetiminin organize ettiği 'Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak' Konferansında kapitalist sitemin farklı bir yüzü olduğunu ifade edeceğini bildiğim için yazma zahmetinden seni kurtarıyorum. Hakkım şayet geçmişse helal olsun şimdiden.
Samimi bir itirafta bulunmam gerekirse Gülen’in ‘Kürtlerin bu ülkede bir hakkı varsa o da Türklere hizmetçi olmalarıdır!’ denilen düşünceye tamamen bağlı olduğuna inandığımdır. Şeklinde ifade etmişsiniz,İnandığına bir şey dediğimiz yok ama en büyük haksızlığın bir insana ait olmayan bir ifadenin onun ifadesiymiş gibi kullanmanıza ve ayrıca ben kabullenemiyorum ve neden sayın Fethullah Gülen Kürtler tarafından bu kadar seviliyor hazmedememenin itirafıdır bana göre. Ayrıca hak ve hukuku ağzından eksik etmeyenin bunu yapması işin en can alıcı noktası ve İslam da faiz haramdır belirgin ve net olmasına karşın, Müslümanlığı kimseye bırakmayacak kadar savunanların bankalardaki hesaplarında faizi eksik etmeyen insana benzer. Dini kavramlara saygısızlık deyince şair (Brusk Baran) acaba burada kendisini mi kastediyor sözünü dedirtti bana. Hakkınızı helal etmeniz karşısında şükranlarımı sunuyorum.
Değerli okurlar Sürç-ü lisan ettiysem affola,,,
Daha adil, daha özgür ve daha güzel bir dünya için herkesle elele…
*Sayın Fethullah Gülen