Yazar ; SAAD MUHYU - Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 10 Ağustos 2009-

Öcalan'ın 'çözüm şartları' Ankara tarafından kabul edilmeyecektir. Çözüm yakın olmasa da Kürtlerle Türkler yepyeni bir sürece girdi

İmralı’da tutuklu olan Abdullah Öcalan Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın girişimlerinden endişe duyuyor, kendisine ve örgütüne yönelik büyük bir Türkiye-ABD-Britanya komplosunun kokularını alıyor. Öcalan nispeten haklı, zira Erdoğan’ın girişimi sadece AKP’nin düşüncelerinin ürünü olarak görünmüyor. Zira bu girişimden önce, Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’nda bulunan PKK’yı yarma, unsurlarının dağıtılması ve liderlerinin Avrupa’ya gönderilmesi amaçlı bir planın varlığına dair bir dizi haber sızdırılmıştı.

Birkaç hafta önce bu plana ilk işaret eden isim Lehigh Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Henri Barkey oldu. ‘Kürdistan üzerine ihtilaf yaşanmasını önlemek’ başlıklı uzun araştırmasında Barkey Washington’a şu önerilerde bulunuyordu: İlki Türkiye, ABD ve Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasında, PKK saflarında mümkün olduğu zaman büyük yarılmalar meydana getirmeyi hedefleyen siyasi ve askeri bir yakınlaşmanın belirmesi. İkincisi, PKK’yla Kürt bölgesel hükümeti arasındaki bağların koparılması. Üçüncüsü, PKK savaşçılarının çoğunluğunun Türkiye’ye dönüş yolu haritasını sağlayacak genel bir affın çıkarılması; Amerikan askeri yetkililerinin ve Iraklı Kürtlerin silah bırakacak örgüt unsurlarına ve liderlerine gelecekleri konusunda teminatlar sağlaması. Barkey’nin dördüncü önerisiyse, PKK’lıların çoğunluğu dağdan inmeye başladığında ABD’nin hava gücünü direniş kalıntılarına karşı kullanmayı düşünmesi.

Türkler, Iraklı Kürtler ve Amerikalılar arasında bir eşgüdümün varlığını ortaya koyan bu veriler, Öcalan ve örgütünün endişelerinin yerinde olduğunu teyit ediyor. Öcalan’ın 15 Ağustos’ta, çözüm şartları konusunda cezaevinden bir açıklama yapması bekleniyor. Bu girişimin, Türk-Kürt müzakerelerini - böyle bir durum gerçekleşirse- yürütmesi için tarafsız bir ‘âkil adamlar komitesi’nin oluşturulması, Türk milleti kimliğinin varlığını öngören Türkiye Anayasası’nın düzeltilmesi ve örgütün güç-lerinin Doğu Anadolu’daki Kürt bölgelerinde özel güvenlik güçlerine dönüştürülmesi gibi şartlar içermesi kuvvetle muhtemel. Ayrıca Öcalan’ın kendi geleceğini belirleme hakkının kabul edilmesini istemesi de uzak bir ihtimal değil.

İslam koz olarak kullanılıyor

Doğal olarak bu şartların Ankara’dan onay alması kolay değil. Bunun sebebi sadece güç dengelerinin Ankara’nın lehine seyretmesi değil. Aynı zamanda hâkim olan uluslararası atmosfer ve Amerika, Türklerle Kürtler arasındaki kanlı çekişmenin nihai olarak çözülmesini destekleyecek bir olgunlukta göranüyor. Dahası, PKK liderlerinin Erdoğan’ın girişimine verdikleri tepki, bu girişimin Kürt toplumunun bazı kesimlerini yeni Osmanlıcı İslamcılık kartlarıyla kutuplaştırmakta başarılı olması ihtimali yüzünden endişe duyduklarını gösteriyor. Herhalükârda, Türkiye Kürtleriyle ilgili soruna çözüm sunmaya yönelik ‘büyük oyun başladı. Mevcut girişimler nihai çözümle sonuçlanamas bile, eski ‘Osmanlı kardeşler’ arasında yeni süreç başladı