İlhan Helvacı'yı istifaya davet eden Fenerbahçe yönetimi şu açıklamayı yayınladı:
"Son 7 aydır camiamıza yapılan haksızlıklara karşı verdiğimiz mücadelede haklılığımızın ortaya çıkmasının verdiği memnuniyetle beraber Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmememizin bazı odaklar tarafından engellenmesinin tescilinden dolayı bir burukluk ve hayal kırıklığı yaşıyoruz.
Gelinen noktada daha düne kadar UEFA’ya bizi şikayet edenlerin bugün dönüp Türkiye’ye UEFA’yı şikayet ettiklerini ulusça izliyoruz. Kulübümüz yaşananlara ilişkin detaylı açıklamasını önümüzdeki günlerde camiamız ve kamuoyu ile paylaşacaktır.
Ancak beklentimiz hemen bugün kulübümüzün haksız yere Şampiyonlar Ligi yolunun kapanmasına neden olanların, başta TFF Hukuk Kurulu Başkanı İlhan Helvacı olmak üzere istifa etmesidir. Bu yaşananlarda sorumluluğu olanların tamamının istifa etmeleri artık kaçınılmaz bir gerçektir.
Kulübümüz tarafından defalarca dile getirilen tüm hususlar en yetkili ağızlar tarafından "birer suç ihbarı ve ikrarı" bir nevi suçun kabülü şeklinde dile getirilerek istifa kararlarına gerekçe yapılmıştır.
Önemle belirtmek isteriz ki; bu ihbar ve ikrar içeren açıklamalarda adı geçen kişiler hakkında her türlü hukuki ve ceza-i takibat tarafımızdan süratle hayata geçirilecektir."
İlhan Helvacı ise CNN Türk'te yayınlanan 5N 1K programında iddialara şöyle yanıt verdi:
"Ben hukuka ve ahlaka aykırı bir şey yapmadım. Eğer TFF'nin benim verdiğim hukuk danışmanlığı hizmetinden şikayeti varsa beni görevden alabilir. Bu defter de kapanır gider. Hüsnü Güreli vekil olarak başkanlığını sürdürüyor. İcra Kurulu karar alıp beni görevimden men edebilir. Objektiflikten uzak bir davranış sergilemedim. Hukuka aykırı bir şey yapmadım; istifa etmeyi düşünmüyorum. Görevimden men edilinceye kadar istifa etmeyeceğim."
"Kimseden hiçbir belgeyi saklamadım. TFF'nin bir hukuk departmanı var. Bu departmanda çalışan görevli arkadaşlar var. Bu arkadaşların görevi hukuka gelen belgeleri hazırlamak, bana danışmak ve gereken stratejiyi birlikte planlamak. Mehmet Ali Aydınlar; 6 Eylül ve 3 Kasım'daki belgelerin kendisine gelmediğini söyledi. Galiba yorgunluk anında bu açıklamayı yaptı. 3 Kasım'daki belge UEFA'nın cevap dilekçesidir... Bu UEFA dilekçesi kimi ilgilendirir? Bu belge bize 14 Kasım'da geliyor. Bu belge 75 sayfalık İngilizce bir metin. Bu metinde UEFA cevap metni ve Cornu'nun o meşhur açıklamaları yer alıyor. Mehmet Ali Aydınlar'dan bir şey saklamadım, kendisine bu belgeleri sundum."
"Mehmet Ali Aydınlar yalan söylüyor dersem çok ayıp etmiş olurum. Böyle bir şey söylemem. Kendisi koskoca bir holdingin patronu... Bütün belgeleri versem zaman bulup okuyabilecek mi? Başkana istifa etmeden 1-2 dakika önce mail attım. Arkasından bir telefon çaldı. Başkan arıyor sandım. Arayan bir gazeteciydi. 'Geçmiş olsun' dediler. 'Hayırdır' dedim. 'Aydınlar, Arıboğan ve Gümüşdağ istifa etti' dediler. Ben de oradan öğrendim. Aydınlar'ın kendisinden bir şey gizlemedik."
"Mehmet Ali Aydınlar UEFA'nın kendisine ihanet ettiğine inandı. Bizim UEFA'nın savunmasına karşı yapacağımız bir şey yok. 6 Eylül tarihli UEFA'nın cevap dilekçesinin İngilizce metnini Mehmet Ali Aydınlar'a verdiğimizi hatırlamıyorum. Aydınlar hatalı bir süreç geçirdi. Ben ve arkadaşlarım hata yapmadık. Çok kırıldık. Sayın Aydınlar bu ifadeleriyle bizi ortaya atmış oldu. Mehmet Ali Aydınlar sabredemedi. Eğer 1-2 dakika daha bekleseydi ve o maili okusaydı bu noktalara gelmezdi."
"Cornu'ya dava açmak Türk futboluna zarar verir. Cornu yanlış ifade etmiş olabilir. Yabancı dilde ayrımlar olabilir. Cornu'ya Etik Kurulu'ndan bahsedilmedi. O dönemde gazetelerde çıkan haberler söylendi. O yemek esnasında çevirmenliği ben yaptım. Bizim görevimiz o gün basında çıkan haberleri ona iletmekti. Biz zaten yapmasaydık da UEFA bunlardan haberdardı. Galatasaray'a karşı sempatim var. Ama biz bir davayı düşünürken başka bir şey düşünmeyiz sadece adaleti düşünürüz. Hiçbir şekilde adaletsiz bir şey yapmadım."