"Şikenin sahaya yansımadığını düşünüyoruz. Etik Kurulu raporunun bu yönde çıkması bizi rahatlattı" diyen ve Disiplin Talimatı'ndaki 58. maddeyi değiştirdiklerini açıklayan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Fenerbahçe'nin CAS'taki davasını geri çekmesinin tamamen sarı-lacivertli camianın iradesiyle gerçekleştiğini ve bu konuda kendilerinin bir müdahalesinin sözkonusu olamayacağını söyledi.
PFDK'nın en az 48 saat içinde savunmaları alarak kararını vermek zorunda olduğunu bildiren Yıldırım Demirören'in, basın toplantısındaki açıklaması şöyle:
"Göreve geldiğimiz 27 Şubat 2012 tarihinden bu yana, çaba ve mesaimizin büyük bir kısmını, kamuoyunda adı 'şike ve teşvik primi soruşturması' olarak geçen sürece ayırmak zorunda kaldık. Tabii ki halen Avrupa'nın ekonomik anlamda altıncı sırasında olan Türk futbolunu, daha ileri noktalara taşıma çalışmalarımızı da sürdürdük.
"Güven ortamını tekrar kurmak, futbolumuzun önünü yeniden açmak amacındayız"
Bu dönemde, 36. UEFA Kongresine ev sahipliği yaparken, U19 Kadınlar Avrupa Şampiyonası Finalleri ve 2013 FIFA U20 Dünya Kupası hazırlıklarımızı da tamamladık. Ben ve Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım, Türk futbolunda yeni bir sayfayı aralamak, kaybolmaya başlayan güven ortamını tekrar kurmak, futbolumuzun önünü yeniden açmak amacındayız. Görevimize bu azim ve kararlılık ile sarıldık. Futbol dünyasının, futbolun değerine ilişkin hassasiyetinden kimsenin tereddüt etmemesi için çalıştık.
Sevgili Arkadaşlar; Son yıllarda, özelikle bahis oyunlarından haksız çıkar elde etme peşinde olanların, bu amaçla kirli ellerini oyunumuza uzatmaktan çekinmedikleri herkesçe bilinmektedir. Bu, futbol dünyasındaki tüm sağduyu sahibi yöneticiler gibi bizleri de fazlasıyla rahatsız etmektedir. Ülkemizde, adı bahis sahtekarlığı olsun olmasın, futbolumuzun bu anlamda her türlü spekülasyondan uzak tutulması tartışılmaz önceliğimizdir. Sevinerek söyleyebilirim ki, iddialar içerisinde bahse ilişkin hiçbir unsur olmadığı gibi, Etik Kurulu da çalışmalarında bu yönde bir bulgu var olmadığını somut olarak tespit etmiştir.
Bildiğiniz gibi Türkiye Futbol Federasyonu talimatları, müsabaka sonucunu etkileme eylemleri için, dünyada emsali olmayan sertlikte yaptırımlar öngörmektedir. Türkiye'de amaç; sebebi bahis olsun olmasın, futbolun temiz kalması, sahada oynanan oyunun sonucunun belirsizliğinin muhafaza edilmesi, dolayısıyla futbolu futbol yapan, Türk toplumunun en sevdiği oyun olmasını sağlayan özelliklerin korunmasıdır. Türkiye Futbol Federasyonu'nun bu amaçtan taviz vermesi hiçbir koşulda düşünülemez.
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı Yasanın bu adı ile değil de, 'şike yasası' olarak anılması en büyük üzüntülerimizden biridir. Buna rağmen yasanın hükümlerini uygulamak ile görevli emniyet ve yargı mensuplarının bu süreçte futbola gösterdikleri özenden son derece memnunuz.
Unutulmamalıdır ki; disiplin yargısı ile genel yargının suç tanımları, soruşturma teknikleri birbirinden farklıdır. Tam da bu sebepten, devam etmekte olan bir dava bulunduğu halde de, futbol ailesi kendi disiplin sürecini en hızlı şekilde tamamlamak zorundadır. Bugün itibarı ile söyleyebilirim ki; süratli bir karara varılması çeşitli nedenlerle gecikmiş bu dosyada, karar aşamasına çok yaklaşılmıştır.
Kıymetli Basın Mensubu Arkadaşlarım, Etik Kurulu, dosya hacmi sebebi ile çalışmasını iki kısma ayırmış ve öncelikli olarak Süper Lig müsabakaları yönünden incelemesini tamamlayarak, raporunu Yönetim Kurulumuza ulaştırmıştır.
22 müsabaka ile ilgisi olan tüm kulüpleri PFDK'ya sevk etme kararı alındı
Yönetim Kurulumuz üç gün boyunca bu raporu büyük bir titizlikle ve her yönüyle değerlendirerek ve konunun hassasiyetini dikkate alarak, iddianamede bile yer almayan bazı müsabakalar da dahil olmak üzere, Etik Kurulu tarafından incelenen 22 müsabaka ile ilgisi olan tüm kulüpleri Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk etme kararı almıştır. Belirtmek isterim ki, bu kulüplerimizin çoğu hakkında Etik Kurulu şüpheye dahi rastlanmadığını rapor etmiştir. Buna rağmen, tüm kulüplerin sevki kararının sebebi, bağımsız karar organlarını incelemelerini hiçbir şekilde kısıtlamamak, bu önemli dosyada kulüplerimize idari değil, yargısal aklanma imkanı tanımaktır.
Tüm görevi Türk futbolunu korumak ve ileriye götürmek için hizmet vermek olan Türkiye Futbol Federasyonunun Başkanı olarak, bir kez daha tekrar etmek isterim ki; Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk edilen kulüplerimiz bu aşamada suçlu değildir. Kişisel ve samimi temennim; Kurulun incelemesi neticesinde, tüm kulüplerimizin akladığını görmektir.
Bu temennimin gerçekleşmesi hepimizin içine sinen, adil disiplin yargısı kararlara dayanması şartına bağlıdır. Etik Kurulu raporunun değerlendirilmesi neticesinde, bu talimatlarla korunması hedeflenen temel değerlerin doğrudan zarar görmediğinin ortaya çıkmış olması, futbolu futbol yapan değerlere müdahale çabalarının, bu değerlere zarar verecek noktaya ulaşmadıklarının ve hiçbir şekilde sahaya yansımadıklarının belirlenmesi, en sevindirici noktadır. Disiplin yaptırımlarımızın öncelikli hedefi, suçluya suçun bedelinin ödettirilmesinden ziyade, bir bütün olarak Türk Futbolunun bu tür tehditlerden korunması ve caydırıcılıktır. Disiplin yaptırımlarımızın belirlenmesi aşamasında bu husus göz ardı edilmemeli, sistemi koruma adına çıkılan yolda sistemin daha fazla zarar gördüğü bir noktaya varılmasına imkan verilmemelidir.
Saygıdeğer Basın Mensupları, 3 Temmuz 2011 tarihinden bugüne disiplin yaptırımlarının ağırlığının, ihlallerle orantısızlığı herkes tarafından tartışılmakta ve büyük çoğunluk tarafından yaptırımlar bilhassa teşebbüs halleri açısından ağır bulunmaktadır. 6222 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önce, bu konudaki tek düzenleme olan disiplin talimatının 58. maddesinin şiddetli olması bir ölçüde anlaşılabilir.
"Türk futbolunun menfaatleri önemlidir"
Ancak yasa ile öngörülen yaptırımlar yürürlüğe girerken, dünyada emsali olmayan sertlikteki bu maddeye daha fazla ihtiyacımızın kalmadığı değerlendirilerek, gerekli düzenlemeler yapılmalıydı. Hemen herkesin orantısızlığı konusunda mutabık olduğu cezaların, öncelikle korunması ve geliştirilmesi görevimiz olan Türk futbolunun bütününe vereceği zararlar dikkate alındığında, bu orantısızlığın giderilmesi için en uygun zaman "derhal şimdi" olarak tanımlanmalıdır. Güncel iddialar varken mevcut yaptırımın değiştirilmesinin, bazı bireylerin menfaatine yönelik hareket ettiğimiz yolunda söylemlere yol açacağının elbette ki farkındayız. Ancak; yanlıştan dönmek erdemdir. Ve koşullar ne olursa olsun bizim için söylenecekler değil, Türk futbolunun menfaatleri önemlidir.
Yönetim Kurulumuzun dün kabul ettiği değişiklikleri, doğru ve art niyetsiz okuyarak değerlendiren herkes, 'amacımızın' orantısız cezaları aykırılık ile orantılı hale getirmek, 'hedefimizin' konu ile ilgisi olmayan futbol ailesi üyeleri ile ailenin bütününü korumak olduğunu rahatlıkla görecektir.
Kabul etmiş olduğumuz değişiklikler ve ekler FIFA ve UEFA normları ile diğer ülke federasyonlarının mevzuatlarının tamamı dikkate alınarak belirlenmiştir. Türk Futbolunun içinde bulunduğu duruma göre, kesinlikle bizim tarafımızdan yoktan var edilmemiştir. Şike ve teşvik primi, ilgili maddemizin yeni halinde de sert şekilde cezalandırılmaktadır. Teşebbüs hallerinde ise, bağımsız kurullar o dosyanın kendine has özelliklerini serbestçe değerlendirerek, ihlale uygun yaptırımlarına hükmedebileceklerdir.
Uygulanamayacak kadar sert yaptırımların sebep olduğu gecikme dışında, yeni düzenlemelerin içeriğinin, konuya uygunluğu ve diğer ülkelerin düzenlemelerine paralelliği hususlarında hiçbir endişemiz yoktur.
"Futbol Hepimizindir"
Değerli Arkadaşlarım; FUTBOL HEPİMİZİNDİR. Futbolun değerlerini korumak, onu daha ileri taşımak, hepimizin görevidir. Fair Play ve sportmenlik, sadece sahada değil, her alanda bağlı kalmamız gereken değerlerdir. Federasyon yöneticileri, kulüp yöneticileri, siz spor medyası mensupları, hep birlikte sporculardan beklediğimiz fair play ve sportmenliği içimize sindirmek ve her adımımızda hayata geçirmek zorundayız. Bunun yanında, sağduyu ile topluma verdiğimiz mesajlarda futbol ailesine yakışan değerleri öne çıkartmalı, vazgeçilmez ilkelerimiz olarak ortaya koymalıyız. Sporun, tüm topluma kazandırması gereken olumlu nitelikler yerine, toplumda var olmaması gereken niteliklerle anılması hepimizin sorumlu olduğu bir durumdur.
Bugünden itibaren, öncelikle Yönetim Kurulumuzun iyi niyetine inanarak, bu konuda karar alacak tüm mercilerin saygınlığına gölge düşürmeyerek ve alınacak her türlü karara saygı göstererek, büyük Türk futbol ailesinin, herkese örnek olacağı, futbolun hak ettiği şekilde anılacağı ortamı en kısa sürede ve hep birlikte yaratacağız. Ve her zaman bizi bir araya getiren bu önemli değere zarar vermek isteyenlere hep birlikte mani olacağız.
Türk futbolunun, içinde bulunduğu istenmeyen halden, bir an evvel çıkması için, tüm Türk halkının bizlere destek olacağından hiçbir şüphem yoktur. Bu sayede görevimizi, sizlerin desteği ile başarıyla tamamlayacağımıza da inancım tamdır. Avrupa'nın en önemli futbol organizasyonu olan 2020 Futbol Şampiyonası'nın en önemli adayı olarak, duyduğumuz heyecanı, gelin, hep birlikte yaşayalım.
Yolumuz açık, kararımız Türk futbolu için hayırlı olsun.
İŞTE DEĞİŞEN 58. MADDE
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ''Futbol Disiplin Talimatı''nın 58. maddesinde değişiklik yaptı. Yapılan değişikliğe göre, ''Müsabaka Sonucunu Etkileme''yi içeren 58. maddeye, ''Teşebbüs halinde, ilgili kişinin yöneticisi olduğu kulübe bu talimatta öngörülen disiplin cezaları uygulanabilir. Ağır ihlal hallerinde kulübe en az 12 puan indirme cezası verilir. İhlalin ağırlığı kurul tarafından somut olayın niteliğine göre serbestçe karar verilir, ancak eylemin ilgili yöneticinin kendisinin veya üçüncü kişilerin bahis oyunlarından menfaat elde etmesi amacına matuf olduğunun tespit edilmesi halinde ihlal, mutlaka ağır ihlal kabul edilir'' ifadesi eklendi.
58. maddenin yeni hali şöyle:
1- Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek yasaktır. Teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.
a) Yukarıda belirtilen ihlalleri gerçekleştiren kişilere sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir
b) Yukarıda belirtilen ihlallerin kulüp yöneticileri tarafından gerçekleştirilmiş olması durumunda, ilgili kulüplere bir alt lige düşürme cezası verilir.
c) İhlalde sorumluluğu bulunan kişilere ayrıca para cezası verilebilir.
2- 1. fıkrada belirtilen ihlallere teşebbüs etmek yasaktır.
a) Teşebbüs halinde, ilgili kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar müsabakadan men veya hak mahrumiyeti cezası verilir.
b) Teşebbüs halinde ilgili kişinin yöneticisi olduğu kulübe bu talimatta öngörülen disiplin cezaları uygulanabilir. Ağır ihlal hallerinde kulübe en az 12 puan indirme cezası verilir. İhlalin ağırlığı kurul tarafından somut olayın niteliğine göre serbestçe karar verilir ancak eylemin ilgili yöneticinin kendisinin veya üçüncü kişilerin bahis oyunlarından menfaat elde etmesi amacına matuf olduğunun tespit edilmesi halinde ihlal, mutlaka ağır ihlal kabul edilir.
3- İhlal veya ihlale teşebbüsün hakemler tarafından meydana getirilmesi halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir.
YAPTIRIMIN ERTELENMESİ
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Futbol Disiplin Talimatı'na ''Yaptırımın ertelenmesi'' başlıklı, 105. maddeyi eklerken, Futbol Müsabaka Talimatı'nda da değişikliğe gitti.
Futbol Disiplin Talimatı'na eklenen 105. madde, uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti haricindeki disiplin yaptırımlarının ertelenebilmesine imkan sağlıyor.
Söz konusu madde şöyle:
1- Aşağıda belirtilenler haricindeki disiplin yaptırımları ertelenebilir:
a- uyarı,
b- kınama,
c- hak mahrumiyeti.
2- Yaptırımın uygulanması en az bir yıl, en fazla beş yıl süreyle ertelenebilir. İstisnai durumlarda bu sürenin uzatılması veya ilgili kişinin TFF yetki alanından çıkması halinde yaptırımın ertelenmesi mümkündür.
3- Erteleme süresi içerisinde, ihlalin tekerrürü halinde, yetkili kurul, kural olarak, asıl yaptırımın uygulanmasına hükmeder. Bu yaptırıma ikinci ihlal için öngörülen yaptırım eklenir.''
Futbol Müsabaka Talimatı'nda değişiklik
TFF, Antalya'da yaptığı toplantıda ayrıca Futbol Müsabaka Talimatı'nda da değişikliklere gitti.
Talimatta değişikliğe gidilen 24. maddenin (d) bendi şöyle oluştu:
''Müsabaka sonucunu etkilemeye yönelik eylemler, iki takımın futbolcuları tarafından yapılmışsa, her iki takım hükmen yenik sayılmakla beraber, ayrıca galibiyet halinde verilen puanın iki katı kadar puanı silinir. Eğer anılan eylemler yalnız bir takım futbolcuları tarafından meydana getirilmişse futbolcuların tescilli olduğu takım hükmen yenik sayılmakla beraber, ayrıca galibiyet halinde verilen puanın iki katı kadar puanı silinir.
Puanları tenzil edilen takımların puanı bulunmuyorsa, takımlar eksi puanla devam ederler.
Bu ihlalin teşebbüs aşamasında kalması halinde futbolcuların tescilli olduğu kulüplere disiplin talimatında yer alan bir alt lige düşürme ve puan indirme dışındaki yaptırımlar uygulanabilir.''
Bu arada 25. maddenin değiştirilen 1. fıkrası ise şöyle:
''Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek yasaktır. Teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.''