Şöyle, Adana, Mersin, Çorum, Çankırı, Kırıkkale, Kastamonu, Karabük sokaklarını arşınladım, vatandaşlarımla lafladım, yerel gazeteciler ile konuştum, bazı temsilcilerimize kulak uzattım...
Gitmeyi seçime iki üç gün kalaya bıraktığım illerle “canlı” telefon bağlantıları (lafa bak!) kurdum...
Sürekli olarak sağlam anketler düzenleten Sayın Başbakan’ın uçağına, helikopterine son zamanlarda fazlaca misafir oldum...
CHP, MHP seçim bürolarını dolaştım...
Moral düzeylerini ölçtüm, biçtim...
Ve şu andaki nabzı tuttum...
Bak, durum şu:
AK Parti, yüzde 45’in kesinlikle üzerinde.
Hatırlanacaktır, yüzde 47 ile çıktığı seçimlerden önce, “Yüzde 45’i rahatlıkla aşar” tahmininde bulunduğum için hayli alaya alınmıştım.
Kimse buna yeltenmesin, AK Parti şu anda yüzde 45’in çok üzerinde.
Yani; yüzde 49, 50, 51 olursa kimse şaşırmasın.
CHP’nin de iyi oy alacağını düşünüyorum; o da yüzde 25’i geçiyor, öyle bir hava var etrafta.
MHP, şu son kaset meselesinden ne kadar etkilendi, inanın şu ana kadar fikir sahibi olamadım.
Ancak, Bahçeli’nin “referandum stratejisi”ndeki yanlışlıktan kaynaklanan “kopuş”un oranı hayli fazla.
MHP’yi yüzde sekiz buçuk, dokuz civarında görüyorum. Kasetler bu partiye yarayacaksa barajı aşar, tersi durumda hezimet olur.
Malûm; bizdeki seçim sistemi, seçim mevzuatı rezalet. Bundan dolayı da, “Diğer partiler” kategorisindekilerin neredeyse hiç şansları kalmıyor.
Hazine yardımı yok, medya desteği yok.
“Diğer partileri” sokaklarda, caddelerde ancak dikkatle bakarsanız görebiliyorsunuz.
Umarım, Türkiye seçimlerden hemen sonra gerçekleştirilecek düzenlemelerle bu ayıplardan kurtulabilir.
Mesela, arkadaş;
seçimden yüzde 2 ile çıkan parti hazine yardımından yüzde 2’lik bir pay alsın hiç olmazsa...
“Türkiye milletvekilliği” olsun, en az 2 vekil çıkartsın...
X
Evet, seçim üç parti arasında geçiyor.
Ak Parti, haliyle açık ara...
“Haliyle” diyorum, bakın “AK Parti belki de yüzde 50’yi aşarak kazanacak” tahminime kuvvet katan bir veri daha:
Bankalardan, konut ve tüketici kredisi kullananların sayısı 10 milyonun üzerinde.
Kredi kartı borçlusu da 12 milyonu aşmış.
Hadi, tarım, otomobil kredisi kullananları saymayalım, müthiş derecede kredilendirilmiş bir milletiz. Borçlularla konuşuyorum; hiçbirinde “macera aramak” gibi bir niyet yok.
Bu arkadaşlar, AK Parti’nin açık ara kazanması halinde önlerini görebileceklerine, aksi takdirde “ödemelerinin sakata geleceğine” inanıyorlar.
Dolayısı ile, bu seçimde de “istikrar” arayışı da ağır basacak.
Her vatandaş “önce evini” düşünür...
Hali hazırdaki manzara aynen böyle; seçime kadar da iki haftalık bir zaman dilimi var.
Bakarsınız, çok şey değişir!..
Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
( Serdar Arseven -Yeni Akit )
Kaynak : haber7.com