Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay, silah kullanan PKK'nın, bu yöntemle sonuç alamayacağını kabul edip,silahları tümden bırakması gerektiğini söyledi. Bu aşamadan sonra silahların getireceği olumlu hiçbir katkı olmadığını vurgulayan Burkay, "Silah, artık çözümün önünde engeldir. Savaşı sürdürmekte yarar gören çözüm karşıtlarının elindeki en büyük bahane budur." dedi. Burkay, BDP'yi özgür davranamamakla suçlarken, İmralı'ya veya başka yerlere baktığını ifade etti.
Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par), 5. olağan kongresini yapıyor. Kongrede, Kemal Burkay ile Mehdi Sarıkaya, genel başkanlık için yarışacak. Kongreye, eski CHP Milletvekili ve Genel Başkanı Yardımcısı Eşref Erdem ile eski CHP Mardin Milletvekili Mahmut Duyan'ın da katılması dikkat çekti.
Bir konuşma yapan genel başkan adayı Kemal Burkay, kongrenin kendisindeb hem hoş hem buruk duygular uyandırdığını ifade etti. Hoş tarafının gurbette, sürgünde geçen 32 yıla rağmen ayakta kalmayı başarmak olduğunu belirten Burkay, asıl hoş tarafının ise zulme, baskı ve işkenceye, yargısız infazlara ve büyük ekonomik zorluklara rağmen mücadelenin sürdürülerek bugüne getirilmiş olması olduğunu kaydetti.
Burkay; 32 yılın az bir süre olmadığına dikkat çekerken, darbelerin, özellikle 12 Eylül darbesinin ülkeye, halklara çok şey kaybettirdiğini, belki yarım yüzyıl, belki daha fazlasını kaybettirdiğini ifade etti. 1990 yılında Halkın Emek Partisi (HEP)'nin ortaya çıkışında kendisinin ve arkadaşlarının payı olduğunu anlatan Burkay, DEP'te de aynı katkıların olduğunu vurguladı.
"SİLAHLARIN OLUMLU HİÇBİR KATKISI YOK"
Kürt legal siyasetinin, bazı kesimlerin izlediği yanlış yöntemler yüzünden ayrıştığını ve ayrı kanallara yöneldiğini belirten Burkay, "Parti içi demokrasiye, barışçı yöntemlere önem veren ve şiddeti dışlayan hat DDP, DBP ve son olarak Hak-Par'da bugünlere kadar sürüp geldi. Öcalan, yakalandıktan sonra tüm talepleri reddetti. Kürt halkının siyasal, yönetsel, kültürel tüm temel haklarını savunuyoruz, eşitlik temelinde çözüm istiyoruz. Bunun biçimi federasyondur. Türkiye'de ülkenin çoğulcu, çok renkli gerçeğine uymayan üniter yapı terk edilmeli, ademi merkeziyetçi, federatif bir yapıya geçilmelidir. Kürt nüfusunun çoğunlukta olduğu Doğu illerinde, yani Kürdistan'da federatif bir yapı oluşmalıdır. Kürtçe eğitim dili olmalı, aynı zamanda Türkçe'nin yanı sıra ikinci resmi dil olmalıdır." diye konuştu.
Şiddetin şiddeti doğurduğunun altını çizen Burkay, Kürt ve Türk halkının çok büyük bedeller ödediğini, 50 binden fazla canın yitirildiğini hatırlattı. Çatışma ortamının ülkenin demokratikleşmesini, Avrupa Birliği ile bütünleşmesini de engellediğini vurgulayan Burkay, şunları söyledi: "Biz de diyalog yoluyla uygarca ve adil bir çözüm bularak, iki yüz yıldır devam eden bu sorunu sona erdirebilir, ülkemize kalıcı bir barışı getirebiliriz. Bunun için ilk elde silahlar karşılıklı olarak susmalı. Türk devleti ve hükümeti, Kürt halkının meşru haklarını tanımak için gerekli köklü, sorun çözücü adımları atmalı. Kürt kesiminde silah kullanan PKK ise bu yöntemle sonuç alamayacağını kabul edip, silahları tümden bırakmalı. PKK'nın silahlı eylemlerinin şimdiye kadar Kürt halkının haklı davasına nasıl bir etki yaptığı bir yana, bu aşamadan sonra silahların getireceği olumlu hiçbir katkı yoktur. Silah artık çözümün önünde engeldir. Savaşı sürdürmekte yarar gören çözüm karşıtlarının elindeki en büyük bahane budur. Diğer bir deyişle her iki taraf da geçmişteki yanlış politikalardan dönmeli, ezberini bozmalı."
"CHP'NİN KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK UMUT VAADEDEN TUTUMU YOK"
AK Parti'nin, Kürt sorununa ilişkin bazı ezber bozucu, küçümsenmeyecek adımlar attığını hatırlatan Burkay, Kürt sorununun geçmişle kıyaslanmayacak biçimde serbestçe tartışıldığını ifade etti. Barış ve çözüme karşı olan statükocu çevrelerin açılım sürecini engellemek, boşa çıkarmak için elden geleni yaptıklarını anlatan Burkay, hükümetin, güçlükler karşısında kararlı davranmadığını belirtti.
CHP'nin, Kürt sorununun çözümüne yönelik umut vaadeden bir tutumu bulunmadığının altını çizen Burkay, CHP'nin, bu sorunun ortaya çıkmasına ve kangrenleşmesine yol açan geçmişteki tutumu ve sorumluluğu bir yana, son yıllarda özellikle AK Parti'nin başlattığı açılım döneminde de son derece tutucu, statükocu bir rol oynadığına dikkat çekti. Hemen her olumlu adımın karşısına dikildiğini anlatan Burkay, CHP'nin sorunun çözümüne yönelik bir projesi olmadığını kaydetti.
"BDP ÖZGÜR DAVRANMIYOR, İMRALI'YA BAKIYOR"
BDP'yi de eleştiren Burkay, "O da ne yazık ki politika oluşturmakta özgürce davranamıyor ve İmralı'ya veya başka yerlere bakıyor. Bu nedenledir ki BDP'nin ve onun öncülerinin siyaseti habire değişiyor. Önce Öcalan'ın tercihine uygun olarak 'demokratik cumhuriyet' dendi, ardından 'demokratik özerklik' diye bugüne kadar siyasi literatürde ve uygulamada var olmayan, içi boş bir şeyden bahsedildi." diye konuştu.
Sorunun çözümü için AK Parti, CHP başta olmak üzere tüm partilere seslenen Burkay, "Gelin el ele verip bu sorunu çözelim, bu yarayı saralım, böylece tarih yazalım." diye ifade etti. BDP'ye yaklaşımlarının asla düşmanca olmadığını dile getiren Burkay, şöyle devam etti: "Biz dostça ilişkilerden yanayız. Hem Kürt halkının hak ve özgürlüklerine hem de genel olarak demokratikleşmeye ilişkin olarak ortak noktalarda birlikte davranabiliriz. Ama bu bizim BDP'nin veya PKK'nın yanlışlarını eleştirmemize engel olmamalı. Hele bu yanlışlar önemliyse. Çünkü bu en başta Kürt halkının haklı davası için gereklidir."
"YENİ ANAYASA KÜRT HALKI İÇİN DE GEREKLİ"
Alevi sorununun da önemli olduğuna dikkat çeken Burkay, sorunun çözümü için adım atılmasını istedi. Kürt halkının özgürlüğü, bu kapsamda Kürt sorununun adil ve eşitlikçi çözümü kendileri için ne kadar önemliyse Türkiye'nin demokratikleşmesinin de o kadar önemli olduğunu ve özellikle günümüzün koşullarında bu ikisinin birbirine bağlı olduğunu anlatan Burkay, "Yeni ve demokratik bir Anayasa, Avrupa standartlarında hak ve özgürlükler Türk halkı için gerekli olduğu kadar Kürt halkı için de gereklidir." diye konuştu. Türkiye'nin, Avrupa Birliği üyeliğini savunduklarını söyleyen Burkay, AB üyeliğinin halkların yararına olduğunu belirterek, AK Parti hükümetini, bu konuda kararlı biçimde adım atmaya ve üyelik koşullarını yerine getirmeye, ev ödemlerini zamanında yapmaya çağırdı.
Suriye'deki iç karışıklığa da değinen Burkay, "Dünya, Suriye'deki tarafların boğazlaşmasına daha uzun süre seyirci kalamaz, kalmamalıdır. Birleşmiş Milletler Örgütü ve Güvenlik Konseyi, Suriye'deki tüm tarafların, üzerinde uzlaşacakları bir barış planı sunmalıdır." ifadelerini kullandı.
CİHAN
Kemal Burkay: Bdp Özgürce Davranamıyor, İmralı'ya Veya Başka Yerlere Bakıyor
Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay, silah kullanan PKK'nın, bu yöntemle sonuç alamayacağını kabul edip,silahları tümden bırakması gerektiğini söyledi.