AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çağlayan Kavşağı ve meydan düzenlemesiyle ilgili, ''121 milyon liralık bir yatırımla inşa ettiğimiz bu hizmet, İstanbul'un ulaşım sorununun çözümü konusunda hayata geçirdiğimiz projelerin son halkası'' dedi.
Erdoğan, Çağlayan Kavşağı ve meydan düzenlemesinin açılışında yaptığı konuşmada, Çağlayan meydanının, İstanbul'un önemli merkezlerinden biri olduğunu, burada ciddi bir trafik yoğunluğu oluşmaya başladığını ifade ederek, 4 Mart'ta yine Çağlayan'da, sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin en prestijli binalarından biri olan Çağlayan Adalet Sarayı'nın açılışını gerçekleştirdiğini anımsattı.
Çağlayan Adalet Sarayı'nın hizmete girmesiyle bölgedeki araç trafiğinin daha da artış gösterdiğini ifade eden Erdoğan, açılışını yaptıkları Çağlayan Kavşağı ile hem buradaki rutin trafiğin rahatlayacağını hem de Adalet Sarayı'nın Mecidiyeköy katılımına ve D-100 karayoluna entegrasyonunun sağlanacağını anlattı.
Erdoğan ayrıca, trafiğin yeraltına alınmasıyla üst tarafın olduğu gibi yayaların hizmetine sunulduğunu belirterek, Abide-i Hürriyet Parkı ile bütünlük oluşturacak şekilde, 22 bin metrekarelik alanı kapsayan bir meydan oluşturduklarını, burasının, İstanbul'un en büyük meydanı olduğunu vurguladı.
Başbakan Erdoğan, 121 milyon liralık bir yatırımla inşa ettikleri bu hizmetin, İstanbul'un ulaşım sorununun çözümü konusunda hayata geçirdikleri projelerin son halkası olduğunu ifade ederek, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, sadece son altı buçuk yılda, 231 kavşak ve 800 kilometre uzunluğunda yeni yol inşa ettiğini söyledi.
Sadece geçen Ocak ayında, bir toplu açılış töreniyle 28 kavşağı, 2 metro istasyonunu ve 3 stat bağlantı tünelini İstanbul'a kazandırdıklarını anımsatan Erdoğan, Marmaray'ın, İstanbul'u dünya çapında marka şehir haline dönüştürecek sembol projelerinden biri olduğunu, inşaatının hızla ilerlediğini ve 2013 yılında hizmete gireceğini belirtti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Karayolu Tüp Geçiş Projesi'nin temelini geçtiğimiz Şubat ayında attık. Adına lastikli sistem denilen bu projeyi tamamladığımızda Kazlıçeşme'den girecek bir araç, denizin altından, tüp geçitten geçerek, Anadolu tarafında Göztepe Kavşağı'na ulaşacak. Böylece, bugün bir buçuk saatten fazla süren Kazlıçeşme-Göztepe arası 15 dakikaya inecek. Bunları anlatın ama Kağıttepe sakinlerine değil, Kağıthane sakinlerine anlatın, nasıl olsa Kağıttepe diye bir şey yok. Yine, Ankara-İzmir otoyolu ve İzmit Körfez Geçişi Projesi'ni temelini geçtiğimiz Ekim ayında atmış, çalışmaları başlatmıştık. Aynı şekilde Ankara-İstanbul hızlı tren yolu hattının Ankara-Eskişehir bölümü tamamlandı, Eskişehir-İstanbul kısmında çalışmalar süratle devam ediyor.
Elbette Kanal İstanbul... İstanbul'a olan aşkımızın, sevdamızın, İstanbul'u dünya kentleri içinde en üstlere çıkarma kararlılığımızın ürünü olan bu projenin müjdesini geçtiğimiz ay vermiştik. Kanalistanbul'u unutmak mümkün değil. İnşallah hemen seçimlerden sonra proje çalışmalarına yoğunlaşıyor ve projenin ardından dozerler çalışmaya başlayacak, inşallah en kısa zamanda Kanal İstanbul Karadeniz'i Marmaray'a bağlayacak. Bu bir vizyon işi ve vizyonun gereğini yapıyoruz. Avrupa yakasında, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında inşa edeceğimiz 45-50 kilometrelik bir kanal ile Boğaz'daki gemi trafiği yükünü buraya yönlendirecek ve İstanbul'a derin bir nefes aldırmış olacağız. Tabii bir de İstanbul'un Avrupa ve Anadolu yakalarında inşa edeceğimiz iki şehir projemiz var. Ancak Kanal İstanbul aynı zamanda bir çevre projesi. Bu proje her iki tarafa çevre açısından farklı bir zenginlik katacak. Boğaz çevre noktasında bir tehdit altında. Proje ile bu tehditten de boğazı kurtarmış olacağız.''
Başbakan Erdoğan, Kanal İstanbul projesinin yeni bir değişimi ve dönüşümü sağlayacağını anlatarak, kuracakları bu şehirlerle birlikte yeni ulaşım hatları da oluşturacaklarını belirtti.
-''VATAN TOPRAĞI BÜTÜNDÜR, AMELİYATA MÜSAADE ETMEYİZ''-
İstanbul'a hizmet etmenin, 81 vilayetinin tamamıyla Türkiye'ye eser kazandırmanın mücadelesini verdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''İstanbul ile birlikte 780 kilometrekarelik vatan toprağının her karışında hizmetimiz var, eserimiz var. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağı bir bütündür, ameliyata müsaade etmeyiz, bunun böyle bilinmesini istiyoruz. Peki biz hizmet üretirken, diğerleri laf üretiyorlar. Öyle doğru düzgün laf da değil, hakaret, küfür, yalan, iftira üretiyorlar. Biz eğitim, derslik, bilgisayar, e-kitap diyoruz. Onlar, meslek liselerine, imam hatiplere kafayı takmışlar, takılıp kalmışlar, bir adım ötesine geçemiyorlar. Şimdi 'ne kadar ihtiyaç olursa o kadar meslek lisesi' diyorlar. O zaman düz liseyi ihtiyaç yok diye kapatacak mıyız? Biz reforma gidiyoruz. Diyoruz ki şu anda düz liselerin oranı 65-70, meslek liselerinin oranını da oraya çıkaracağız. Çünkü Türkiye sanayide, teknolojide sıçrama yaşıyor. Artık her yavrumuzun bileğine bir bilezik takmak istiyoruz.''
Üniversite, bilim, araştırma-geliştirme dediklerini, onların kız öğrencilerin başörtüsüne takılıp kaldıklarını söyleyen Erdoğan, ''Biz demokrasi, özgürlük, hukukun üstünlüğü, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti diyoruz. Onlar, hala ısrarla darbelere övgü düzüyorlar. 27 Mayıs'ı bayram ilan eden kafadan bu ülkeye fayda gelir mi? Gelmez'' dedi.
-''YAYA GİTMEYİ TERCİH EDİYORLAR''-
Başbakan Erdoğan, kendilerinin sağlık sistemini kökten değiştirdiklerini, aile hekimliğiyle her vatandaşa bir doktor tahsis ettiklerini, onların Tam Gün Yasası'nı iptal ettirip, kurdukları sistemi bozmanın peşinde koştuklarını dile getirdi.
Erdoğan, ''Biz 'Tam Gün' diyoruz. Onlar çıkıyor, 'Tam Gün olmaz', İngilizlerin tabiriyle 'part time ya da yarım gün gibi bir hizmetle bu işi sürdürelim' diyorlar'' dedi.
Bölünmüş yollarla, yeni otoyollarla, hızlı demiryolu hatlarıyla, halkın yolu haline getirdikleri havayoluyla ulaşım devrimi yaptıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Onlar, sırf hızlı trene binmemek için yaya gitmeyi tercih ediyorlar. Çünkü havayoluyla gitmeye kalksa gideceği şehrin pistini biz yaptık. Karayoluyla gitmeye kalksa duble yolları biz yaptık. Her yerde markamız var. Biz senden dua, reklam istemiyoruz, bize bu milletin duası yeter. Biz 500 bin konut üretiyor, vatandaşımızı ev sahibi yapıyor, şehirlerimizi dönüştürüyoruz. Onlar, bu toplu konutlar için bizi yüce divanla tehdit ediyorlar. Bir zamanlar bu toplu konut idaresi şahsınıza bağlıydı, ne olur kaç tane toplu konut yaptığını çık da açıkla, yoksa ben açıklarım. Ben açıklarsam iyi olmaz sen açıkla ama açıklayamıyor, niye? Çünkü söyleyecek hiçbir şeyi yok. Biz ise 500 bini inşallah bu yıl sonuna kadar halledeceğiz ve 2023'te bir 500 bin daha yapacağız.''
Yoksul gençlere 50-65 metrekare daireler yapacaklarını, peşinatsız 20 yıl vadeyle konut inşa edeceklerini belirten Erdoğan, ''Yeter ki evlensinler. Onları iş sahibi yapma noktasında da elimizden gelen gayreti göstereceğiz'' dedi.
Ekonomiyi büyüttüklerini, küresel krizlerden sağsalim ülkeyi çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, ''küresel finans krizine rağmen bir banka fona devredilmedi'' diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik verileri hakkında bilgi veren Erdoğan, ''Şu koskoca Çağlayan Meydanı'nı, Adalet Sarayı'nı görmeyenler, Türkiye'nin hangi meselesini görebilirler, hangi sıkıntısını çözebilirler'' diye sordu.
Devlet olarak Çağlayan Meydanı çevresinde kamulaştırmaya gitmeleri gerektiğini ifade eden Erdoğan, ''Ama gönülleri alarak, rıza ile gelin, bu çevrede bir düzenleme daha yapalım. Şu alan çok daha güzel hale gelsin ama öyle yapalım ki, şu muhteşem Adalet Sarayı'nın yanında, Çağlayan Kavşağı'nın yanında güzellikler merkezi olsun burası. Buna var mıyız? Bunu hep beraber yapalım. İnşallah Kağıthane'yi çok daha farklı hale getirelim'' dedi.
-''PROJELERİN ÖNEMLİ BOYUTLARI GÖRÜLMÜYOR''-
Başbakan Erdoğan, İstanbul'da, Ankara'da açıkladıkları projelerin çok önemli bir boyutunun maalesef görülmediğini belirterek, şöyle devam etti:
''Gerek Kanal İstanbul, gerek İstanbul'a iki şehir ve gerekse Ankara için açıkladığımız projeler, bu şehirlerin çehresini değiştireceği kadar, istihdama da büyük katkı sağlayacaklar. Üstelik, sadece Ankara ve İstanbul'un değil, tüm Türkiye'nin istihdamına büyük katkı sağlayacaklar. Yüzbinlerce kişi bu projelerin inşasında istihdam edilecekler. Yan sektörler, yakın iller, bölgeler istihdam noktasında önemli canlılık yaşayacak.
Yarın Gürcistan'da Sarp Sınır Kapısı'nın Gürcistan tarafının açılışını yapacağız. Çarşamba günü de Diyarbakır'a gitmeden önce yine İstanbul'da, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır ile ilgili yeni projeleri açıklayacağız. O projeler de aynı şekilde o illerimizde işsizlik sorununa çözüm üretecek. GAP, DAP, KOP gibi projeler inşallah önümüzdeki dönem, istihdam noktasında Türkiye için çok farklı bir dönüm noktası olacak. GAP, DAP ve KOP'u insan nasıl görmez? Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, dilleri var hakkı söyleyemezler, çünkü bunların kalpleri mühürlüdür.''
Açılışa, Erdoğan'ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Ulaştırma Bakanı Habib Soluk, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından makam otomobilinin direksiyonuna geçti ve yanında bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile açılışı yapılan kavşakta deneme sürüşü yaptı.
Erdoğan, kavşakta bir tur attıktan sonra bir vatandaş makam otomobilinin önüne yatarak, yolunu kesmek istedi. Söz konusu kişi, Başbakanlık korumaları tarafından yoldan uzaklaştırıldı.
Çağlayan'dan Kısıklı'daki evine kendi kullandığı aracıyla gelen Erdoğan, konutuna giren yol üzerinde arabasını durdurdu. Erdoğan, yanına çağırdığı komşusu Mustafa Öztürk'ün bir buçuk yaşındaki kızı Ece'yi sevdi ve öptü. Erdoğan, Ece'nin babası Mustafa Öztürk ile de bir süre sohbet etti.
Kaynak : haber7.com