Canikli, Giresun Üniversitesi'nin Sahil Sosyal Tesisleri açılış töreninde gazetecilere yaptığı açıklamada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'ye yönelik her geçen gün artan dozajda hakaret ve iftira kampanyası yürüttüklerini söyledi.

Genel başkanların söylemlerinin içi boş, ispat edilmeyen iddialar eşliğinde hakaret eden bir yöntem takip ettiklerini ifade eden Canikli, ''MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin 'lale ve sülale devri yaşıyorlar' yönündeki açıklamaların hiç bir geçerliliği yok. Ne belgelenmesi mümkün, ne dayanağı var. Anlamsız bir laf. Böyle bir iddiası varsa sayın Bahçeli'nin bunu somut olarak ortaya koyabilmesi gerek. Genel söylemler eşliğinde kamuoyu ile paylaşılan yolsuzluk iddialarının hiç bir geçerliliği yoktur. Her hangi bir kamu kurumu, kişi, belediye ve teşkilatlarımızla ilgili gerçekten böyle bir şey varsa, sayın Bahçeli'nin bildiği bir şey, bir tespiti, bilgi, belge varsa, kamuoyu ile paylaşması gerekir. Eğer böyle bir tutum sergilemiyorsa bunun adı iftiradır'' diye konuştu.

Canikli, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin söyleminin siyaseten söylenmiş, içi boş bir iftira olduğunu, bu yöntemin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından da izlendiğini anlatarak, şunları söyledi:

''MHP ve CHP'nin söyleyecek, eleştirecek bir şeyleri yok, bu yüzden sadece insanların kafalarını karıştırmaya çalışıyorlar. Türkiye'de, Giresun'da yaptığımız seçim çalışmalarındaki tablodan memnunuz. Halkımızın yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz. Milletimizin bize olan teveccühü 2007 seçimlerinden daha ileri noktadadır. Türkiye genelinde de son tabloda bir değişiklik yok. Son 15-20 günde seçmenin tercihinde çok kitlesel bir değişim gözükmüyor. Genel eğilim 15-20 gün önce neyse bugün aynı. Buna göre AK Parti'nin oylarının yüzde 47 ile 52 arasında bir bantta olduğu ifade edilebilir. CHP'nin 27 ile 29 gibi bir yüzde aralığında görülüyor. MHP'de de 10,5 ile 12 gibi bir oy desteği gözüküyor. MHP'nin baraj problemi yok. Başından beri yoktu, hiçbir zaman da olmadı. Çok ilginçtir. Bizim tespitimiz, bizim gözlememizde son kaset olaylarından sonra da MHP'nin oylarında herhangi bir azalma söz konusu değil. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun güvenilirliği yoktur. Bugüne kadar ortaya koyduğu taahhütlerin, sözlerin kamuoyu tarafından kabul görmediği ortaya çıkmaktadır. Verdiği sözler çok önemlidir ve bu sözler maddi boyutuyla toplumun tamamını doğrudan ilgilendirmektedir. İnandırıcılığı olsaydı CHP'nin desteğinin yüzde 40'ın üzerine çıkmış olması gerekirdi.''

-''KILIÇDAROĞLU, TEHLİKELİ BİR ALANA GİRİYOR ''-

Canikli, Kılıçdaroğlu'nun ölçüsüz, tamamen seçime yönelik vaatlerine vatandaşın inanmadığını söyledi.

Nurettin Canikli, şöyle devam etti:

''Liderlik çok önemli bir özelliktir. Sayın Kılıçdaroğlu onu sarsacak, zedeleyecek çok fazla davranışlar sergiliyor. Bir Hakkari olayı var. Hakkari'de 'AB özerklik şartının tümünün kabul edilmesi gerektiğini ve kendileri iktidara gelmesi halinde bunu kabul edeceklerini' ifade etti. Bir gün sonraki konuşmasında yanlış anlaşıldığını söyledi. Ama konuşma çok net. AB özerklik şartının tamamını kabul edeceklerini söyledi. Türkiye 1992 yılında bunu kabul etti ama 9 maddeye şerh koydu. Sayın Kılıçdaroğlu o şerh konulan maddelerinde uygulanması gerektiğini ve şerhin kaldırılması gerektiğini savunuyor. Kılıçdaroğlu, tehlikeli bir alana giriyor. Türkiye'nin gerçekten birlikteliğini, bütünlüğünü tehdit edecek, bölünmesinin önünü açacak bir yaklaşımdır. Onu kesinlikle reddediyoruz'' dedi.

-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ-

Yeni Anayasa'nın hazırlanmasında tamamen akademisyenlerin çalışmasına rağmen birçok kesimin hazırlanan taslağın 'AK Parti'nin mutfağında' hazırlandığı yönünde eleştirilerinin olduğuna değinen Canikli, şöyle konuştu:

''Biz kendi mutfağımızda bir anayasa hazırlamayacağız. Aslında geçmişte de biz hazırlamadık, akademisyenlere hazırlatmıştık. Biz sadece toplum adına aracılık yaptık. İşin uzmanları tarafından hazırlanan bir taslak, bir metin, bir yerden başlanması lazım ve insanların tartışacağı bir metin ortaya konulması gerekiyordu. Şimdi çok farklı yöntem uygulayacağız. Tamamen halkın, sivil toplum örgütlerinin ilgili tüm kuruluşlarının katkılarıyla oluşan bir taslak meydana gelecek. Resmi, biçimsel bir yapı oluşmayacak. İnsanlar düşüncelerini, kanaatlerini, olmasını istedikleri konuları, olmasını arzu ettikleri biçimde gönderecekler. Onlar harmanlanacak, belli bir formata getirilecek ve daha sonra bilim adamları bunu hukuk diline çevirecek. Bu metin daha sonra tüm kesimlerin kanaatini yansıtan bir metin olacaktır. Bunun ardından Meclis tartışması bölümü başlayacaktır. Orada da yine siyasi partilerin verecekleri eşit sayıdaki temsilcilerden oluşan bir komisyon marifetiyle oluşturulacaktır.''

Canikli, ''Eğer siyasi partiler söylemlerinde ısrar ederlerse, sözlerinde dururlarsa toplumsal ve tüm kesimlerin mutabakatıyla ilk defa bir sivil anayasa hazırlayacağımıza inanıyorum. Açıkçası özellikle sayın Kılıçdaroğlu'nun bu zikzaklarından dolayı kuşkuya düşmediğimizi de söyleyemem'' dedi.

AA

Kaynak : haber7.com