- Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümete savaş politikasından vazgeçmesi yönünde çağrıda bulundu.
BDP Van İl Başkanlığı 3’üncü Olağanüstü Genel Kurulu, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katılımıyla bir düğün salonunda yapıldı. Türk bayrağının asıldığı salon sarı-kırmızı-yeşil balonlarla süslenirken, KCK operasyonları kapsamında tutuklanan Belediye Başkanı Bekir Kaya ve BDP İl Başkanı Cüneyt Caniş’in de posterleri asıldı. Kongrede yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan’ı sert sözlerle eleştiren Selahattin Demirtaş, “İnsanlar burada brandaların altında soğuktan korunmak için türlü yollar denerken, onlar mülteciler için konteyner kentler kurdular. Şu anda da birçoğu halen boş. Onların hesabı mülteciler gelsin, sayı 50-100 bin olsun, bunları bahane ederek Suriye’ye saldırmak. Birçok insana para teklif ederek zorla getirmek istediler. Bu yollarla ancak 18 bine yakın insan geldi. Fakat Türkiye’nin vadettiği paraları alamayan mültecilerin bazıları geri döndü. Van halkı Van’da bu zulmü yaşarken, onlar siyasi hesaplarının peşindeydiler. Suriye’de katliamın yaşandığı günden bu yana Türkiye 2,5 milyar dolar reel harcama yapmıştır. Bu bilançoya çiftçinin, üreticinin, ihracatçının kaybı eklenmemiştir. Özgür Suriye Ordusu’na el altından aktarılan paralar eklenmemiştir. Bu paralarda dahil edilirse harcanan para 4 milyar dolardır. Van ile kıyasladığımız zaman durumun vahameti ortaya çıkıyor. Bir ülke ile savaşmak için bu kadar para harcayacaksın, ancak deprem yaşayan kente bu kadar ilgi göstermeyeceksin. Bunun adı ırkçılıktır” dedi.
“KÜRT SORUNU BARIŞ GELENE KADAR BİTMEYECEK”
Şemdinli’de yaşanan olayları değerlendiren ve Başbakan Erdoğan’ın yaşanan gerçekleri gizlediğini öne süren Demirtaş, “Biz bu ülkede savaş var diyoruz. Çıkmışlar bu yalandır diyorlar. Bu yalansa her gün bu kadar cenaze, bu kadar tank, top niye. Gerçeği neden saklıyorsunuz. Savaşı gizleyerek neyi saklıyor ve amaçlıyorsun. Savaşın boyutları bu aşamaya gelmiş, gelin diyalog kanallarını açalım diyoruz. Onlar öyle bir tehlike yok diyorlar. Onların demeçleri karşısında ben insan olmaktan utanıyorum. Nasıl savaşı sürdürme politikası yürütüyorsunuz. Başbakan talimat veriyor. BDP’nin haberlerini yazmayacaksınız, göstermeyeceksiniz diyor. Yazanları da işten attırıyor. Bu kadar pervasız bir şekilde panik havası ile faşizan bir ortam oluşturuluyor. Siz bu savaşı sonuna kadar sürdüreceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Siz ordu, ABD, AB, İsrail’in istihbarat desteği ile savaşı sürdürdünüz. 3 ayda sorunu bitireceğiz dediniz. Srilanka modeli gibi Kandili dümdüz edeceğiz dediniz. Roboski’yi konuşmayın çünkü bizim PKK ile mücadelede elimizi zayıflatıyorsunuz dediniz. Herkesten destek aldınız. Bu kadar büyük bir destekle yürüttüğünüz savaştan bir fiyasko ile çıktınız. Bitireceğiz dediğiniz PKK Şemdinli’de 45 gündür alan hakimiyeti yürütüyor. Ben bunları niye ısrarla söylüyorum. Savaş politikasından vazgeçin diye söylüyorum. Bu proje tutmuyor. Yürüttüğünüz bu stratejik hamleler tutmuyor diyorum. Şimdi Başbakan bana bunlar yalan söylüyor diyor. Bana yalan söylüyor diyen Başbakan canlı yayında şunları da söylüyor, ‘Bunlar benim kaymakamımı kaçırıyor. Yolları kesiyor. İş adamlarını tehdit ediyor. İlçe başkanlarını kaçırıyor.’ Ben deyince yalan, bak sen söylüyorsun. PKK, her tarafı tutmuş diyorsun. Ben diyorum ki Şemdinli’de bir alan hakimiyeti var, bana yalancı diyorsun. Ama sen diyorsun ki Urfa, Antep hariç her yerde alan hakimiyeti var PKK’nın. Bunu sen söylüyorsun. Peki tüm yolları PKK kontrol ediyorsa. Bunu sen itiraf ediyorsan, burada PKK’nın dışında kimse adım atamıyor diyorsan, seçimleri bile PKK belirliyor diyorsan, o zaman ben yalancı olayım sen doğrucu ol. Ben 400 kilometre demiştim sen 20 ili içine kattın. Demek ki sende tablonun farkındasın. Dağı taşı bombalamakla, anadil ve ekonomi sorunu çözülmüyor. İnsanlarımız bir halk gibi özgürce yaşayalım diyor. Bu topraklarda birlikte eşit bir şekilde yaşayalım diyor. Ülke bölünsün demiyor. Birlikte yaşayalım diyor. Ama sen kabul etmiyorsun. Kürt halkı bu sorun bitti demeyene kadar bu sorun bitmiş olmayacak” diye konuştu.
Türkiye’de Kürt sorunundan büyük bir Tayyip Erdoğan sorunu olduğunu söyleyen Demirtaş, “Bu AKP’nin de en büyük sorunu. Onunla yola çıkanlar yarı yolda kaldı. Suriye meselesinde; Başbakan ve Dışişleri Bakanı kafa kafaya vererek ülkeyi savaşa sokmuştur. Tezkere olmadan, Bakanlar Kurulu bilgisi olmadan ülke savaşa sokulmuştur. Türkiye’de içerde savaş dışarıda savaş yaşanıyor. Hangi politika ile bu savaşları bitireceksin” şeklinde konuştu.
BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise, büyük bölümünü Kürtçe yaptığı konuşmasının sonunda bölgede devlet sorunu olduğunu söyledi.
Konuşmaların tamamlanmasının ardından diğer gündem maddeleri ile kongre devam etti.