Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Kalibrasyon Grup Başkanı Özgür Özkan, sağlık sektöründe ''sakız fiyatına kalibrasyon yapıldığını'' ifade etti.
Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TSE olarak kalibrasyona büyük önem verdiklerini belirterek, kalibrasyon laboratuvarlarına yönelik ciddi yatırımlar yaptıklarını ve yaklaşık 20 milyon dolarlık ölçme cihazına sahip olduklarını söyledi.
Bilimsel bir faaliyet olan kalibrasyonun üzerinde ciddiyetle durulması gerektiğini dile getiren Özkan, kar amacıyla yapılması durumunda tam anlamıyla olumlu sonuç alınabileceğini bildirdi.
Kalibrasyon yaparken uygun referansların seçilmesi, uygun çevre şartlarında çalışılması ve uluslararası standartların baz alınması gerektiğini vurgulayan Özkan, şöyle devam etti:
''Bu işi bizim kadar ciddiye alan ve iyi yapan firmalar da var. Ancak birçoğu kriterleri ihmal ederek ucuza kalibrasyon hizmeti veriyor ve fiyatları nedeniyle tercih edilebiliyorlar. Kısa süre önce bir firmaya gittim. İncelemede bir hassas cihazla ilgili kalibrasyon değerlerine baktım ve bütün değerlerin sıfır olduğunu gördüm. Bütün değerler, hatasız görülüyor. Kaba cihazlarda bu mümkün ama hassas cihazda bu imkansız. Bu cihazın süper olabileceğini düşündük. Firmada benzer şekilde 20 cihaz var ve hepsinde hata payı sıfır olarak gösteriliyor. Hassas cihazlarda bu mümkün değil. 20 cihazın hepsi sıfır olunca bir şey ortaya çıkıyor. Sertifikaların, cihazların seri numaraları alınarak, aynı değerler kopyalanıp yapıştırılarak sanayiciye verildiği görülüyor.''
"SAKIZ FİYATINA ÖLÇÜM"
Özkan, kalibrasyonun yanlış yapılması durumunda cihazların ölçümlerinin de hatalı olacağını belirterek, 'Cihaz yanlış ise basınç doğru ölçülmezse ve bir yerde bu yüzden patlama olursa can kaybını nasıl açıklayacaksınız?'' dedi.
Yanlış kalibrasyonun özellikle sağlık sektöründe ciddi riskler doğurabileceğini belirten Özkan, şunları söyledi:
''Sağlıkta ciddi sorun var. Sağlık sektöründe sakız fiyatına kalibrasyon yapılıyor. Sağlığımız bu kadar kıymetsiz mi, sakız kadar mı? Hatalı ölçüm yapan tansiyon cihazının size teşhis koymasını ister misiniz? Yanlış iğne, yanlış tedavi ve kötü sonuçlar. Doktor ne kadar iyi olursa olsun cihaz yanlış ölçüyorsa doktor ne yapsın? Gelişmiş ülkelerde doktorlar ameliyata girerken cihazların kontrolleri yapılıyor. Bizde bu hassasiyet gösteriliyor mu? Binlerce örnek verilebilir. Çok firmaya gidiyoruz. Ciddi sorunlar yaşanıyor. Sağlık sektöründe, sanayi üretiminde denetlemeye gittiğimizde, başka kuruluşların sertifika verdiği cihazda problem yaşanabiliyor.''
"BİZİM 3 GÜNDE BİTİRDİĞİMİZİ BAŞKALARI BİR SAATTE YAPABİLİYOR"
Özkan, Van'daki depremi hatırlatarak, ''Binalar çöktü. Beton kalitesini ölçen cihazlar düzgünse o bina niye yıkıldı? Eğer beton kalitesini düzgün ölçmezseniz kaliteli döktüğünüzü zannedersiniz ama kalitesizdir. Bu yüzden cihazların kalibrasyonu çok önemli '' diye konuştu.
Kalibrasyonda işini doğru yapanların desteklenmesini isteyen Özkan, bu yüzden bilinçlenmenin büyük önem taşıdığını anlattı.
Bu alanda, Türkiye'de Türk Akreditasyon Kurumuna (TÜRKAK) akredite 67 laboratuvar bulunduğunu vurgulayan Özkan, şunları kaydetti.
''Firmaların kendi bünyesindeki laboratuvarlar var. Bunun dışında ticari faaliyet yapan, sayısı bilinmeyen laboratuvarlar var. Akreditasyon, bunun kontrol mekanizması ve kısmen kontrol edilebilir. Endüstriyel üretim ve sağlıkla ilgili konular, serbest piyasada. Kontrol mekanizması yok. Tek kriter var. O işi yapan kişinin bilinci. Birileri çıkıp, cihaz alıp laboratuvar kurabiliyor. Ciddi sorgulanması gerekiyor. Ne kadar laboratuvar olduğu belli değil. Biz, yaklaşık 500 kişiyle layıkıyla yapmaya çalışırken 2 kişi sizin yaptığınızı yapabiliyor. Firma denetimine gidiyoruz, bizim 3 günde bitirdiğimizi başkaları 1 saatte yapabiliyor. Her konuda böyle. Boşluk olan yerleri birileri dolduruyor. 'Kalite' adı altında kalitesizlik pazarlanıyor. Bir gün önce kalitesizsiniz, parayı veriyorsunuz ertesi gün kaliteli oluyorsunuz.''