Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sevilay Eriş, sabahları 'dayak yemiş gibi' uyananların yumuşak doku romatizması (fibromiyalji) hastası olabileceğini söyledi.
Dr. Sevilay Eriş, çoğunlukla 30-50 yaş arasındaki kadınlarda görülen yumuşak doku romatizmasında ana belirtinin ağrı olduğunu, fiziksel bir sakatlığa yol açmadığını ancak iş gücü ve yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini vurguladı. Dr. Eriş, "Kaslarda ve eklemlerde hissedilen ağrı günden güne değişebilir. Ağrı en sık boyun, sırt, bel, kollar, göğüs, kalça ve bacaklarda hissedilir. Ağrı özellikle kötü uyku, soğuk ve nemli havalar, psikolojik stresle, mekanik yüklenmelerle artabilir.
Dinlendirmeyen uyku çok sık görülür. Hastalar bunu 'hiç uyumamış' veya 'dayak yemiş' gibi uyanma şeklinde ifade ederler. Sabahları ve günün ilerleyen saatlerinde yorgunluk, gerilim veya migren tipi baş ağrısı, başta sersemlik hissi olabilir" dedi.
MASA BAŞINDA SIK GÖRÜLÜYOR
Yumuşak doku romatizması hastalarının konsantrasyon güçlüğü, eller, kollar, ayaklar, bacaklar veya yüzde hissizlik veya karıncalanma hissedebileceğini kaydeden Dr. Sevilay Eriş, şöyle devam etti:
"Karın ağrısı, şişlik, kabızlık, ishal gibi mide-bağırsak sistemiyle ilgili şikayetler olabilir. Adet öncesi gerginlik, ağrılı adet dönemleri, idrara sık çıkma da eşlik edebilir. Bu şikayetlerin hepsi aynı anda görülmeyebilir, belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Yaygın ağrının yanı sıra uyku bozukluğu, bağırsak sorunları, baş ağrısı, uyuşma ve karıncalanmalar, unutkanlık ve konsantrasyon eksikliği gibi belirtiler de veren hastalığın nedeni kesin olarak henüz bilinmese de stres, kaygı, depresyon, dinlendirmeyen uyku, bazı romatizmal ve hormonal hastalıklarla ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Aşırı egzersiz veya ağır sporlar yapmak, hareketsizlik, soğuk ve nemli havalar, psikolojik stresler ağrıları arttırır. Daha çok hassas yapılı, işkolik ve uygun olmayan çevresel faktörlerin olduğu ortamlarda çalışanlar, ofiste masa başı işi yapanlarda sık görülür."
HASTA-HEKİM İŞBİRLİĞİ
Dr. Sevilay Eriş, yumuşak doku romatizmasına özgü bir test veya görüntüleme yöntemi olmadığını da belirtti. Çoğu hastaya detaylı bir tedavi programı planlamak gerektiğini kaydeden Eriş, "Yumuşak doku romatizması tedavisinin hem kolay hem de güç olduğu unutulmamalıdır. Bunu kolaylaştırmak için hasta ve hekim işbirliği şarttır. Hastalığın tedavisinde antidepresanlar gibi çeşitli ilaçların yanı sıra egzersiz, tetik nokta enjeksiyonları ve fizik tedavi yöntemleri kullanılır" dedi.
Dr. Eriş, yumuşak doku romatizması hastalığına karşı alınabilecek önlemleri ise şöyle sıraladı:
"Sağlıklı beslenmek, stresten kaçınmak, havasız ortamlardan kaçınmak, sigara kullanmamak, hava akımları arasında kalmamak, çalışma ortamını düzenlemek, kendine uygun hobiler edinmek, kendine uygun spor yapmak, yoga gibi aktiviteler yapmak."
İHA