Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 105 bin yatağa bağımlı hastaya evlerinde sağlık hizmeti verildiği bildirildi.
Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Opr. Dr. Orhan Koç, Kayseri sağlık müdür yardımcıları Dr. Ahmet Öksüzkaya ve Dr. İbrahim Demirel'le birlikte evde sağlık hizmeti alan Gülseren Doğdu (35) ve Cemil Kocakaya'yı (31) ziyaret etti.
Yaklaşık 8 yıl önce trafik kazası sonucu omurilik felci olan Gülseren Doğdu'dan tedavi süreciyle ilgili bilgi alan Koç, İl Sağlık Müdürlüğü Evde Sağlık Hizmetleri ekibine hastanın takibi konusunda talimat verdi.
Koç, uygun hasta yatağı bulunmayan Gülseren Doğdu'ya yönetim kurulu başkanı olduğu Evde Sağlık Hizmetleri Derneği (EVSAD) kanalıyla hastane tipi 4 motorlu yatak alınarak hediye edileceğini söyledi.
Daha sonra, 2010'da düğün hazırlığı yaptığı sırada geçirdiği trafik kazası sonucu yatağa bağımlı hale gelen Cemil Kocakaya'yı ziyaret eden Orhan Koç, ağabeyi Ahmet Kocakaya'dan kardeşinin sağlık durumuyla ilgili bilgi aldı.
Kocakaya'nın tekerlekli sandalyesi olmadığını öğrenen Koç, hastaya pazartesi günü tekerlekli sandalye temin edileceğini belirtti.
Burada AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Orhan Koç, Türkiye'de evde sağlık hizmetlerinin 1 yılı aşkın süredir verildiğini kaydetti.
Koç, Türkiye'nin 81 ilinde bu hizmetin verildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Sadece il merkezlerinde değil hastamız mezrada bile olsa ulaşıyoruz. Hem il sağlık müdürlüklerimizde mobil ekiplerimiz var hem de hastanelerimizde bu konuyla ilgili birimlerimiz var. Aile hekimlerimizden de destek alarak bu hizmeti veriyoruz. Şu an evde sağlık hizmeti alan 105 bin hastamız var. Bu hastalarımızın tüm sağlık hizmetlerini organize ediyoruz. Hastaneye gitmesi gerektiği zaman nakil araçlarımızla evinden alıp hastaneye götürüyoruz, hastanedeki işlemlerini takip ediyoruz, hastaneye yatması gerekirse yatırıyor, eve gelmesi gerekiyorsa yine nakil aracımızla getirip yatağına yatırıyoruz. Hastalarımızın tıbbi sağlık malzemesi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Raporlarını hastaneye gitmesine gerek kalmadan yatağının başında çıkarıyoruz. Evde verebileceğimiz tüm hizmetleri veriyoruz.''
Bu sayede hastaların hastaneye gitme ihtiyacının azaldığına dikkati çeken Koç, hastaneye gidilse bile bunun kısa süreli olduğunu belirtti.
Evde tedavi hizmeti verilen hastaların bütün sosyal ihtiyaçlarını tespit ettiklerini bildiren Koç, ''Sağlık melekleri tabir ettiğimiz ekiplerimiz hastamızın evine girmişse o evin sosyal ihtiyaçlarının tümünü de karşılamak istiyoruz. Devletin verdiği imkanları hastalarımıza ulaştırmak için koordinasyon sağlayacağız. Bunu yakın tarihte bütün hastalarımız için yapacağız'' dedi.
EVDE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETİ
Yatağa bağımlı hastaların kişisel bakımının çok zor olduğunu ifade eden Koç, böyle hastalara evde ağız ve diş sağlığı hizmeti vermeye çalıştıklarını kaydetti.
Koç, evde sağlık hizmetinin kısa sürede yaygınlaştığını belirterek, ''Bu hizmet belki yeni başladı ama kısa sürede yaygınlaştı. 2011 yılında 100 bin hastaya ulaşmayı hedeflemiştik, bunu yakaladık. 2012 yılında ise yaklaşık 140-150 bin hasta hedefimiz var. Bu hedefi de yakalayacağımıza inanıyoruz'' diye konuştu.
Kayseri'nin de 2011 hedefini geçtiğini ve yaygın hizmet vermeye başladığını ifade eden Koç, her hizmette bazı aksaklıklar olabileceğini, ev ev gezerek hizmetin aksayan yönlerini tespit etmeye çalıştıklarını söyledi.
Özverili ve gönüllü ekiplerle bu işi yaptıklarını ifade eden Koç, hizmetlerin tümünün ücretsiz verildiğini bildirdi.
Koç, ziyaret ettiği Cemil Kocakaya'nın bakımının çok zor olduğunu, bu nedenle ailesinin de çok ciddi sosyal desteğe ihtiyacı olduğunu belirterek, ''Her ne kadar evde sağlık hizmeti getiriyorsak da sosyal açıdan belediyelerden, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından, kaymakamlardan destek almamız gerekiyor'' dedi.
Evde sağlık hizmeti kapsamında yatalak hastaların öncelikli olduğunu ifade eden Koç, şunları kaydetti:
''Bu kapsama son evredeki kanser hastalarını, akciğer hastalarını, solunumla ilgili sıkıntısı olan hastaları, kas hastalarını, spastik çocukları dahil ettik. Hedefi artırabilirsiniz ancak sistemin iyi işlemesi için hedefi biraz dar tutuyoruz. Hastalık grubunu artırdığınız zaman hedef artar. Takip ettiğimiz hastaların yaklaşık yüzde 40'ı nörolojik ve ortopedik rahatsızlıktan dolayı evde sağlık hizmeti alan grup. Bunun nedeni özellikle hipertansiyon ya da travmalar. Evde sağlık hizmeti verirken esas dikkat çekilmesi gereken bu hastalıkların nasıl azaltılacağıdır. Bu doğrultuda baktığımız zaman tansiyonla mücadele çok önemli. Hipertansiyonu düzeltirsek beyin kanaması riski azalacak, felç riski azalacak, dolayısıyla hasta yükümüz azalacak. Bu nedenle, bakanlığımızın genel politikaları çerçevesinde koruyucu sağlık hizmetlerine çok önem veriyoruz. Hastalarımızın üçte biri diyabet, endokrin hastalıkları nedeniyle evde sağlık hizmeti alacak duruma gelmiş. Bu nedenle çok ciddi bir diyabetle, obezite ile mücadele programı başlattık. Günlük yaşamdaki aktiviteyi artırıcı eylem planlarımız var. Hastalarımız büyük bir kısmı kanser hastası. Kansere erken tanı koymak için tarama merkezleri oluşturuluyor.''
AİLEMİZDEN BİRİ GİBİ
Cemil Kocakaya'nın ağabeyi Ahmet Kocakaya da yaklaşık 8 aydır evde sağlık hizmeti aldıklarını belirtti.
Hizmetten memnun olduklarını ifade eden Kocakaya, ''Ailede sağlık çalışanları var. Onlar dolayısıyla bu hizmetten bilgimiz vardı. Kardeşim kaza geçirip yatağa bağımlı hale gelince hizmet almak için başvurduk. Sağ olsunlar sürekli takip ediyorlar, ne zaman çağırsak geliyorlar. Bizi de hastamızın bakımı konusunda bilgilendiriyorlar. Artık onlar ailemizden biri gibi oldular'' diye konuştu.
İl Sağlık Müdürlüğü Evde Sağlık Hizmetleri biriminden hemşire Gülseren Çeşme ise hastaların kendilerini gördükleri zaman memnun olduklarını kaydetti.
Hasta yakınlarının yatağa bağımlı hastalarını hastaneye götürmekte çok zorlandıklarını ifade eden Çeşme, ''Hastalarımızın ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini evlerinde veriyoruz. Sondalarını değiştiriyoruz, pansumanlarını yapıyoruz, reçeteli iğneleri varsa yapıyoruz, serumlarını takıyoruz. Yatağa bağımlı hastalar için bu çok önemli bir imkan'' dedi.