Tavşançalı  Uzunkuyu Mahallesi Ali Ağa Yaylası'nda çobanlık yaptığı yerde yaşayan Mehmet Üçer (32), 30 Ağustos 2010'da çocukları Saime (4), Aynur (7), Ozan (10) ve Ebru Üçer'in (11) boş bir binada kullanılmayan derin dondurucu özelliği olan bir buzdolabının içinde cesetlerinin bulunmasının ardından yaşamı tamamen değişti.
     Çocuklarının nefessiz kalarak ölümünden sonra birlikte yaşadığı eşinin evi terk ettiğini savunan Üçer, bir yıl önce eşi Hatice ile hayatını birleştirdi.
     Üçer'in yaklaşık 1,5 ay önce bir erkek çocuğu dünyaya geldi. Baba Üçer, bebeğine yaşanan acı olayda hayatını kaybeden oğlu ''Ozan'ın'' ismini verdi.
    
     -''Kendimi sanki yıllar sonra ilk kez baba olmuş gibi hissettim''-
    
     Mehmet Üçer, çocuklarının ölümünden sonra hayatında zorunlu değişiklik yaptığını söyledi.
     Hiçbir şeyden mutlu olamadığı dönemde eşinin hamile haberini almasıyla dünyanın en mutlu insanı olduğunu anlatan Üçer, dört gözle beklediği doğumun 1,5 ay önce gerçekleştiğini ifade etti.
     Dünyaya gelen çocuğuna hayatını kaybeden oğlu Ozan'ın ismini verdiğini ve evlat acısını artık Ozan ile dindirmeye çalışacağını belirten Üçer, ''Sevinç ve hüznü bir arada yaşadığım için oğlumun dünyaya gelmesiyle gözyaşlarıma hakim olamadım. Kendimi sanki yıllar sonra ilk kez baba olmuş gibi hissettim. Ozan'ı görünce diğer çocuklarım gözümün önüne geldi'' dedi.
     Hayatını kaybeden çocuklarının dünyaya geldikleri gün çalıştığını, bu nedenle evlatlarının doğumlarına şahit olamadığını hatırlatan Üçer, Ozan'ın doğumunda yanında olduğunu, hep başında beklediğini dile getirdi.
    
     -Ozan bebek acılı babanın mutluluk kaynağı oldu-
    
     Oğlunu ilk gördüğünde her şeyin kendisine çok tuhaf geldiğini anlatan Üçer, şunları kaydetti:
     ''Hayatımda bazı şeyler o kadar çabuk gelişti ki hızına ben bile yetişemiyorum. Ama hepsi gerçek. Ozan ağladığında çok üzülüyorum. Onu hep el üstünde tutuyorum. Diğer çocuklarımla yapamadığım her şeyi oğlumla gerçekleştireceğim. Çocuklarıma olan özlemimi bebeğimle gidermeye çalışacağım. Bir babanın yaşayabileceği en büyük acıyı yaşadım ancak Ozan ile bu acı az da olsa hafifleyecek. Oğlumun başına bir şey gelmesinden de çok korkuyorum. Aynı acıyı tekrar yaşamak istemiyorum.''

     İş aradığını ve yardımseverlerin bu konuda desteğini beklediğini ifade eden Üçer, alacağı ilk aylıkla bebeğine beşik almak istediğini sözlerine ekledi.