Benim bildiğim bazı yerlerin netleştiği bazı yerlerin de hesap uzmanları tarafından incelendiği...
Çok uzun süreceğini zannetmiyorum. İşin başında Levent Veziroğlu var. Kendisiyle konuştum. Her şey netleşince bir araya geleceğiz; neler olduğunu sizlere buradan aktaracağım. Doğuş Grubu'nun yiyecek işine girmesi herkes gibi sektörün nabzını tutan biri olarak beni de heyecanlandırdı. Yıllarca yeme-içme sektörü hesaba katılmadı. Ancak perde arakasında, elde edilen ciroların hiç de azımsanmayacak boyutlarda olduğunu hepimiz biliyoruz. Artık bir mekân tek başına 20 trilyon ciro yapıyor. Üstelik, binlerce kişi bu sektörden ekmek yiyor. Artık garsonlar, komiler çok ciddi paralar kazanıyorlar. Doğuş gibi el attığı her işin kalitesini yükseltmiş bir grubun sektöre girmesi çıtayı daha da yukarıya çıkaracaktır.
YURTDIŞINA AÇILACAKLAR
Doğuş Grubu, 3-5 yeri alıp yola çıkamayacak. Yıl sonunda mekan sayısını 60'a çıkarmayı hedefliyorlar. Zaten görüştükleri ya da anlaştıkları markaların toplam sayısı şimdiden 50'ye yakın. Aldıkları mekânları tek tek büyütecekler. Bununla da kalmayıp yurtdışı ayağında da mekân sayısını artıracaklar. Yurtdışından birçok markayı da İstanbul'a getirecekler. Şimdiden görüşmelere başlanmış. Bence kimsenin hayal edemediği bir operasyon yapacak Doğuş Grubu. Piyasada birçok kişi "Doğuş'un bu sektörde ne iş var?" diyor. Aslında Doğuş sektöre yeni girmiyor, Nişantaşı'nda Armani Cafe'yi açan onlardı. Kapıda kuyruk, içeriye girmek için saatlerce beklerdiniz. Yine çok bilinen ve en iyi İtalyan'lardan sayılan Spazzo'yu da Hyatt Otel'in içinde açmışlardı, hatta yaz aylarında bir sezon Reina'nın içinde yer açmışlardı. İşin özü, Doğuş Grubu yiyecek içecek sektörüne yabancı değil. Sadece bu süreçte şartlar uygun olmadığı için bir büyüme planı yapmamışlardı. Geçtiğimiz günlerde patron Ferit Şahenk, Elif Ergu'ya verdiği röportajda "Hayal edemeyeceğimiz işler yapacağız. Keşke bizden sonra sektöre başkaları da girse. Tüketici kazanır. Çıtayı yükselteceğiz. Yabancılar Türkiye'ye geldiklerinde Dubai'deki gibi bir profil bulmalılar. Aldığımız her markanın çıtası yükselecek. Bu iş bizi heyecanlandırıyor. Dediğim gibi ekonomik olarak da hiç küçümsenecek bir noktada değil. Akademi de açacağız" demiş. Bu arada iyi bir yatırımcı olan ve sektörü çok iyi tanıyan Ferit Bey'in değişik yerlerde yemek yemeyi sevdiğini, keşfetmekten zevk alan bir tarafı olduğunu da söylemeden geçmeyeyim.
DOORS'UN CEO'SU, 'İŞLERİ ZOR' DİYOR
Doğuş Grubu'nun yeme-içme sektörüne girmesi sektörde bazı arkadaşlarını rahatsız etmiş. Söylentileri duyuyorum: Grubun işi zormuş, bu işler öyle başka şeylere benzemezmiş... Diyen kim derseniz? İstanbul Doors Group'un CEO'su Cenk Akın. Dönüp bir etraflarına bakmıyorlar. Sadece biz varız; en iyi biziz havasında dolaşıyorlar. En büyük olmadıklarını görmeleri gerektiğini bir dost olarak söylüyorum. 240 şubeyle, sessiz sedasız 500 milyon TL ciro yapan Mado var mesela. Hemen arkasında Kahve Dünyası, Günaydın; say say bitmez... Bunların arasında İstanbul Doors kaçıncı sıraya düşer bilmiyorum artık. Bir de bu kibiri anlamış değilim. Olağanüstü ne yeteneğiniz var? Her şeye maydanoz oluyor; her şeye cevap veriyorsunuz. Bu işi çok biliyorsanız, şimdiye kadar kaç mekân kapattınız lütfen açıklayın. Ben biliyorum: Mersin'deki Kitchenette niye kapandı; Wanna niye kapandı? Les Ottomans'ın içinden sizi niye kovdular. Say say bitmez. Şimdi, bu kadar yarası olan birinin kalkıp "İşleri zor" demesi beni güldürüyor. Çünkü ilk defa bu kadar donanımlı ve alt yapısı güçlü bir firma bu işlere giriyor. Zaten Doğuş Grubu'nun mülk olarak çok büyük olduğunu söylememe gerek yok. Etiler Nispetiye'nin yarısı onların; Big Chefs'in yeri de dahil olmak üzere. Reina'nın yeri yine onların. Bu kadar büyüklükte bir grubun karşısında kim duracak merak ediyorum. Şimdi yeni bir alışveriş merkezi açılsa muhtemelen içinde Doğuş Grubu'nun 5 markası yer alır. İyi yerler ilk onlara teklif edilir; geri kalan yerleri de Doors gibi kendini büyük zanneden işletmeler kapmak için yarışır.
El attıkları mekânlar güçlenecek
Şimdi, bilmeyenler vardır. Yeme-içme sektörünün en büyük gelir kapısı şüphesiz sponsor gelirleridir. Bugün Doğuş Grubu'nun sahip olduğu markalar yeme-içme sektörünü ayakta tutuyor. Hangi mekâna giderseniz gidin Amerikan Ekspres kullanılıyor. Hesap öderken mekân değil kart size otomatik yüzde 20 indirim yapıyor. Yaz aylarında nereye bakarsanız her mekânın kapısında bir Audi ya da Volkswagen var. Bunlar için ciddi derecede para ödeniyor. Doğus, yıllardır bunu yapıyor. Levent Veziroğlu Bölüm Başkanı olarak gece gündüz çalışıyor. Çalışan personel de günü birlikçi değil, sigortalı çalışacak. Açıkçası doğuş herkesin hayat garantisi olacak. Herkes düzenli maaşını alacak, aldıkları mekânlar müessese haline gelecek. Hem çalışan kazanacak hem müşteri daha iyi hizmet alacak. Bu kadar operasyondan sonra Doğuş Grubu satın aldıkları mekânlarla yola devam edecek. Bu da büyük avantaj. İşin başında yine işi bilenler olacak ama sermaye fazlalığı olduğu için yeni yeni yerler açılacak. Doğuş zaten burada devreye giriyor. Mekânlarda değişen bir şey olmayacak. Kurumsallaşacaklar ve grubun sağladığı imkanlarla daha iyi yerlere gelecekler.
GAZETE HABERTURK- HT MAGAZİN
Doğuş'un sektöre girmesi kimleri rahatsız etti?
Son günlerde yeme içme sektöründe herkesin merak ettiği bir konu var: "Yeme-içme işine giren Doğuş Grubu, nereyi aldı, ne kadar ödedi? Sen bilirsin" diye bana soruyorlar. Tayfun Topal yazdı...