Hatay'ın Samandağ ilçesine bağlı Aknehir beldesi yakınlarında yaklaşık 480 rakımlı tepede 6. yüzyılda kurulan, yapılış hikayesi ve mimari özelliğiyle yerli, yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Erken Hristiyanlık Hac merkezi olarak kabul edilen St. Simon Manastırı'nın, restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmasıyla güzel bir görünüme kavuşturulacağı bildirildi.
Samandağ Kaymakamı Süleyman Özçakıcı, yaptığı açıklamada, çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan, tarihi zenginlikleri bünyesinde bulunduran Hatay'ın Samandağ ilçesinin 14 kilometre uzunluğundaki sahili, dağdan gelen sel sularını önlemek amacıyla Roma İmparatorluğu döneminde bin tutsağa 10 yılda yaptırılan ''Titus Tüneli'', ''Dor Mabedi'', Hıdırbey köyünde bulunan, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 30 yıl önce anıt ağaç ilan edilen, ''Hazreti Musa ağacı'' gibi zenginliğini bünyesinde bulundurduğunu söyledi.
Hatay'a gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin Samandağ ilçesini de görmeden gitmediğini ifade eden Özçakıcı, ancak tarihi ve doğal güzelliklere sahip ilçelerinde, turizmden tam anlamıyla yararlanılamadığını kaydetti.
'ADINDAN DAHA ÇOK SÖZ ETTİRECEK'
Samandağı'na daha çok kişinin gelmesini, turistlerin burada biraz daha fazla vakit geçirmesini sağlamak amacıyla hazırlanan 'Turizm Strateji Planı' kapsamında valilik öncülüğünde çalışmalar başlattıklarını vurgulayan Özçakıcı, 24 kilometrelik turizm aksının ilk halkası ve başlangıcı olan St. Simon Manastırı'nda da çalışmalar yapacaklarını bildirdi. Özçakıcı, ''6. yüzyılda yapılan ve 13. yüzyıla kadar aktif olarak hizmet veren stilit olarak nitelendirilen St. Simon Manastırı yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Manastırın röleve çalışmaları Adana Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan onay aldı. Restoresi ve çevre düzenlemesiyle ilgili de proje çalışmaları devam ediyor. Erken Hristiyanlık Hac merkezi olarak kabul edilen manastırı hak ettiği güzel görünüme kavuşturarak turizm pastasından daha fazla pay almayı amaçlıyoruz'' diye konuştu.
Efsaneye göre, M.S. 6. yüzyılda yapılmış olan manastırın Antakyalı St. Simon'un bir sütun üzerinde yaklaşık 40 yıl yaşadığı yer olarak ün yaptığını vurgulayan Özçakıcı, yapılacak restorasyonla Hristiyanlar tarafından kutsal bir yer olarak kabul edilen, kente gelen misafirlerin de yapılış efsanesi nedeniyle görmeden gitmediği yerler arasında bulunan manastırı adından daha fazla söz ettiren bir yer heline getirmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Yıllardır düzenli olarak korunmadığı için manastırın kötü bir görünümde olduğunu, duvarlarına bazı kişiler tarafından yazılar yazıldığına dikkati çeken Özçakıcı, İŞKUR ile yürüttükleri istihdam projesi kapsamında bir kişiyi buranın temizliğini ve korumasını yapması için görevlendirdiklerini belirtti.
ST. SIMON MANASTIRI
M.S. 6. yüzyılda inşa edilen Manastır Antakyalı St. Simon'un bir sütun üzerinde 40 yıl yaşadığı yer olarak ün yapmasıyla dikkati çekiyor. St. Simon Manastırı ve eklentileri kısmen kayalar üzerine oyulmuş ve kesme taşlardan yapılmış. Manastırın birbirine paralel iki duvarla çevrili üç farklı girişi bulunuyor.
Efsaneye göre, din eğitimini çok küçük yaşlarda almaya başlayan ve o tarihten sonra kendini tamamen Tanrı'ya adayan St. Simon'un bugün ''mucizeler dağı'' olarak adlandırılan 480 rakımlı tepeye gelip, burada yaşamaya başladığı söyleniyor. Adı günden güne herkes tarafından duyulup ziyaretçi akınına uğramaya başlayan St. Simon'un yaşı küçük olmasına rağmen hastalara şifa veriyor olması nedeniyle şöhreti artınca yaşadığı yerin ''Mucizeler Dağı'' ismini aldığı rivayet ediliyor.
Efsaneye göre bir sütun üzerinde 40 yıl yaşadığı söylenen St. Simon'un vefatından sonra adını taşıyan manastır yaşadığı yere inşa edilmiş. Kesme taşlarla ve kayaları oyularak yapılan bu manastırın haç planlı yapıldığı da ifade ediliyor.
AA