CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümetin 4+4+4 kesintili eğitim sistemi teklifini protesto etmek için TBMM'de grup toplantısı yerine, milletvekillerini Ankara Tandoğan meydanında topladı.
Kılıçdaroğlu, Tandoğan Meydanı'nda toplanan partililere seslendi.
"Eğer biz grup toplantımızı halkla birlikte yapıyorsak, demokrasi meydanların rejimidir. CHP'nin sözünü kesmek istiyorlar, muhalefete katlanamıyorlar. Bunlar muhalefetin Meclis'te de konuşmasını engellemek istediler. Kafasının içinde beyin taşımayanlar kava kuvvet uygularlar. Ama biz aklımızla, bilgilimizle direneceğiz. Meydanlardan korkuyorlar, halkın uyanmasından korkuyorlar. Korksunlar çünkü biz tüm meydanlarda olacağız.
Milli Eğitim Sistemi tüm yurttaşların ortak davasıdır.
Ne diyorlardı? 'Benim referansım millettir' diyorlardı. Bir sorun bakalım millete onaylıyorlar mı yapılanları. Diktatör Recep Tayyip Erdoğan'a 'hayır' diyeceğiz. Hiç kimse unutmasın CHP bu milletin ortak sesidir. Bakın buraya herkes Türk Bayrakları ile geldi. Bunun sebebi de şudur; Milli Eğitim Sistemi tüm yurttaşların ortak davasıdır. Onun için buraya herkes Türk Bayraklarıyla geldi.
Eğitim yasası ile bir ülkenin 10, 30, 50 yıllık geleceğini belirliyorsunuz. Eğer biz eğitim yasası ile gelecek için özgüveni yüksek nesiller yetiştiriyorsak başımızın üstüne o yasa. Ama itaat kültürü veren, hayatı sorgulamayan bir eğitim sistemini istemiyoruz. Temel eğitim Türkye'nin her tarafında eşit olarak uygulanmalıdır, hedefimiz ve kavgamız bu.
Sayın Erdoğan'a elimi uzattım, erğitimi önemli konudur, gelin tartışalım doğrusunu kabul edelim dedim. Gelmedi. Karşımızda geçmişi ve geleceğiyle kavgası olan birisi var.
Demokrasiye inandığım için, ülkeme duyduğum saygının gereği olarak Başbakan'a elimi uzattım. Başbakan bizi dinlemek istemeyebilir. Bu ülkenin üniversiteleri var, çağırsın konuşsun.
Bu tasarı ülkeyi bölen, temeli ikiye ayıran bir tasarıdır. Bu ülkede her kim olursa olsun, hangi inançdan olursa olsun çocukların geleceğine sahip çıksın.
Milli Eğitim Bakanı kariyer hırsızlığı yapan birisi. Bilim hırsızlığı yapan birinden Milli Eğitim Bakanı yaparsanız sonuç böyle olur. Diyor ki öğretmenlerimiz az çalışıyormuş. OECD rakamlarına göre 1663 saat ortalama çalışma süresi. Bizim ülkemizde 1882 saat. Milli Eğitim Bakanı'na şimdi soruyoprum, git İngiltere'ye, Fransa'ya, İtalya'ya... Oralardaki öğretmenler kaç saat çalışıyormuş, ne kadar maaş alıyormuş?
Bu kanun teklifi milli eğitim sisteminin hangi sorununu çözüyor? Bu yasa teklifinin asıl muhatabı bu ülkenin yoksul çocuklarıdır. 10 yaşındaki çocuk nasıl mesleğini seçecek?
Cumhuriyetin bize getirdiği çok önemli bir kzanç vardır. Nedir biliyor musunuz? Bütün çocukların eşit şekilde eğitim aldığı, eşit şekilde yarıştığı ilkokul eğitimidir. Bunu sakın unutmayın. Buna sahip çıkın.
Bir yasa teklifini kendi kendine yapacaksın, sonra komisyonlarda zorbalıkla kavgayla geçireceksin. Bunun adı faşizmdir. Bu Doktor Mengele tarzıdır.
"Zorbalıkla geldi biz demokrasiyle değiştireceğiz" diyor. Bu cahil adam bu eğitim sisteminin uzun yıllar boyunca konuşulduğunu, tartışıldığını ulusal ve uluslararası programlarda yer aldığını bilmiyor. Çünkü cahil. Çünkü okumuyor.
Uluslararası çalışma örgütü 15 yaşındaki çocukların çalışmasını yasaklıyor. Sen 10 yaşındaki çocuğa meslek tercihi yaptırıyorsun.
"Efendim biz bunu din eğitimi için getiriyoruz" diyorlar. Buna karşı olan yok ki... Ama nasıl bir din eğitimi? Gelin tartışalım, belirleyelim. CHP inançlara saygılı bir partidir. CHP Diyanet İşleri Başkanlığı'nı, İmam Hatip Liselerini açan bir partidir. her dindarın başımızın üstünde yeri var. CHP kindarlara karşıdır. Dindar insan kindar olmaz.
Ama sen bir kindarsın. Kindar olan insan da dindar insan olamaz. Sen münafıksın. Bunlar din eğitimi ile değil din ticareti ile uğraşıyorlar. Dine en büyük kötülüğü yapıyorsun sen Recep Tayyip Erdoğan.
Milli Eğitim Komisyonunda bizim arkadaşlarımızı içeri almadılar, kendileri çaldılar kendileri oynadılar. Biliyorsunuz Meclis Başkanının görevi tarafsız olmak. Ama bir insan kendini evrak şube müdür olarak görüyorsa diyecek bir şey. Cemil Çiçek, TBMM'de evrak işlerinden sorumlu müdürdür. Onun Meclis Başkanlığı yapma kapasitesi yoktur.
Bu kanunun içinde 14 ve 25. madde dinamit gibi kanundur. Yolsuzluk yapmayı kanunla güvence altına alıyorlar.
Grubumuza, CHP grubuna hoş geldiniz diyorum. Medyası özgür olmayan, yasama organı baskı altında olan, meydanları abluka altına alınan en küçük toplantımızdaki afişlerimizi toplatan zihniyet demokrat olmaz. Bu zihniyetle mücadelemiz devam edecek. Bu mücadelede yanımızda olun.