Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fransa Parlamentosu'da kabul edilen ''Ermeni Teklifi''nin senatoya getirileceğini belirterek, ''Eğer böyle bir kanun çıkarsa Fransız gazetelerinin sorduğunu ben de sorayım; Recep Tayyip Erdoğan Fransa'ya, Paris'e geldi ve 'Soykırım yoktur' dedi, ne yapacaksınız?'' dedi.

Bursa Polisevi'nde basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen Arınç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Fransa Parlamentosu'nda kabul edilen ''Ermeni Teklifi'ne ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:

''Eğer böyle bir kanun çıkarsa Fransız gazetelerinin sorduğunu ben de sorayım; Recep Tayyip Erdoğan Fransa'ya, Paris'e geldi ve 'Soykırım yoktur' dedi, ne yapacaksınız? Bunu göze almış binlarca Türk vardır, bunu göze almış binlerce Fransız entellektüeli vardır. Sadece önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ermeni diasporasının oyunu alabilmek için yapılan bu atraksiyonu Fransa Senatosu'nun da kabul etmeyeceğini düşünüyoruz.

Türkiye'de gösterilen haklı tepkilerin Avrupa içerisinde de gösterildiğine inanıyorum ama dün müthiş bir başarı öyküsünü gördük. Sadece Paris'te veya Fransa'da yaşayan Türkler değil, Avrupa'daki Türk yurttaşlarımız bir araya geldiler, 40 bini aşkın bir kalabalık ilk defa Fransa'nın merkezinde bir arada coşkuyla kendi haklı tezlerini ortaya koydu.''

"12 EYLÜL VALİLERİ YARGILANAMAZ"
"12 Eylül dönemine ilişkin başlatılan soruşturma ile alakalı dönemin valileri Abdülkadir Aksu ve Vecdi Gönül gibi isimler de sorgulanacak mı? Ayrıca Kenan Evren, hakim karşısına çıkarsa intihar edeciğini açıklamıştı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Bülent Arınç, "12 Eylül darbesini yapanlarla alakalı bir yargı süreci başladı. İddianame tanzim edildi. Mahkeme iddianameyi kabul etti. Nisan ayı başında dava görülmeye başlanacak. Milli Güvenlik Konseyi'nin 5 üyesinden üçü vefat etti. İkisi hayattadır. Bir numaralı sanık Tahsin Şahinkaya, iki numaralı sanık Kenan Evren'dir" cevabını verdi.

İddianameyi son dönemi tahlil etmesi bakımından çok başarılı bulduğunu ifade eden Arınç, "Türkiye, 12 Eylül 2010'da yapılan referandum ile darbecileri yargılama sürecini aştı. Anayasanın geçici 15. maddesi tamamen yürürlükten kalktığı için, 12 Eylülü yapanlarla bugün yüzleşiyoruz. Sembolik anlamda da önemlidir, Türkiye'nin hukuk devleti olmasını göstermesi bakımından da önemlidir. Darbecilere bundan sonra yapılacak işlemleri göstermesi bakımından önemlidir. Çünkü eskiden derlerdi ki, darbeci işinde
muvaffak olursa kahraman olur, cumhurbaşkanı olur, olamaz ise darağacına gider. Talat Aydemirlerin, Osman Gürcanların akıbeti gibi. 27 Mayıs ve 12 Eylülcüler darbede başarılı oldular, cumhurbaşkanı oldular. Bundan sonra öyle değil. Buna kim niyetleniyorsa, bunu gönlünden kim geçiriyorsa, kim bu niyetle yola çıkmak istiyorsa, sonunda bu iş var , aklını başına topla diyecek bir döneme girdik" dedi.

"Bu durumdan 70 milyon insanımızın ne kadar mutlu olduğunu tahmin edebiliriz" diyen Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bundan sonra artık darbe yok, cuntacılık yok, demokratikleşmiş, özgürleşmiş Türkiye'de bir hukuk devleti olmanın yolu var. Dolayısıyla 30 sene sonra darbecileri suçlayan bir mahkemenin başlıyor olması bütün Türkiye'yi memnun etmiştir. Belki bir kısmı hariç. Dolayısıyla yargılamanın sonunu göreceğiz. Burada bir kısım gazetelerimiz, işe biraz sansasyon katmak için, 'O dönemde valilik yapan, bürokratlık yapanlar da var, onlar da yargılansın' diyorlar. Hukukta illiyet bağı denilen bir şey vardır. Darbe yapmayı düşünen, emir komuta zinciri içinde bunu gerçekleştirenler darbenin asli failidirler. O dönem görevde bulunanlar için, sen görevinden ayrıl diyecek hukukta bir imkan var mı onu ben bilmiyorum. Sanki 367'nin ortaya çıkması ve üzerinde konuşulmasına benziyor. Ama artık bunu kimse sokağa çıkıp konuşamıyor" diye konuştu.

"EVREN'İN İNTİHAR ETMESİNİ ARZU ETMEM"
Kenan Evren'in intihar etmesini istemediğini, fakat dünyada böyle bir suç işleyenlerin yaşları ne olursa olsun cezalandırıldığını anlatan Arınç, "Kenan Evren ne yapar bilemiyorum. İntihar etmesini arzu etmem. Yunanistan şu kadar yıldan beri darbecileri içeride tutuyor. Albaylar cuntasından bir başka cuntaya kadar, Güney Amerika'ya kadar, kim darbe yapmışsa, yaşı ne olursa olsun yargılanıyor, cezaevinde tutuluyor. Bundan sonrası yargı işidir. Yargı sonucu Türkiye için örnek bir karar olacaktır".

AA