BDP PM üyeleri Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda bir araya geldi. Siyasal gelişmeleri ve toplantının gündem maddelerine ilişkin konuşan Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, konuşmasının büyük bir bölümü Van depremine ayırdı. Toplantının açılış konuşmasını yapan BDP Eş Genel başkanı Demirtaş, kendi yaralarını halk olarak kendilerinin saracağını, gaz, cop kullanmasının kendilerine yeterli olacağını söyledi. Van'da yürüttükleri faaliyetlerin hiçbir zaman siyasi bir çalışma olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, insani yardımı, vicdani duruşu öne çıkardıklarını kaydetti. Deprem ile ilgili AK Parti'nin tutumunu eleştiren Demirtaş, AK Parti'nin Van depreminde siyasi rant devşirmeye çalıştığını belirtti. Demirtaş, "AK Parti'ye oy vermeyen depremzedeler cezalandırılıyor. Kimi yerde ise devlet yardımları ya da sivil yardımları siyasi ranta çevirmeye çalışılıyor" dedi.
AK Parti'nin Van'da sadece siyaset yaptığını ileri süren Demirtaş, ikinci deprem öncesi tüm uyarı ve önerilerinin dikkate alınmamasının acı sonuçların yaşanmasına neden olduğunu aktardı. İkinci depremde hayatını kaybeden gazeteciler Cem Emir ile Sebahattin Yılmaz'ı da anan Demirtaş, ailelerine ve tüm basın emekçilerine baş sağlığı dileklerinde bulundu. Van'da çalışmaların yetersiz olduğunu ancak basının bunları yansıtmadığını belirten Demirtaş, "Sizin göreviniz eksik yanlış yetmezlik nerde bunları
kamuoyunun gözleri önüne sermektir. Bizim varsa yerel yönetim olarak eksiğimiz, varsa merkezi hükümetin eksikliklerini anlatabilmektir" diye konuştu.
Van halkının orda 5-6 bakana ihtiyacının olmadığını ifade eden Demirtaş şunları söyledi: "Konutlara ihtiyacı var, yardıma ihtiyacı var. Başbakanı görmeye de ihtiyacı yok. Başbakanın nurlu yüzüne de hasret değiller. Gidip 'Bu kışı burada geçireceksiniz' müjdesi veren bir Başbakan'a Van'ın ihtiyacı yoktur. Böyle bir ciddiyetsizlik, saygısızlık olabilir mi? Van hayalet kente döndü, insanlar göç ettiler ki buna göç denmez sürgüne gönderildiler aslında. Zorunlu sürgüne tabi tutuldular. Şimdi kendisi çözüm üretmek yerine kar altındaki çadırlara gidip ciddiyetsiz bir şekilde 'zorlukları
çekeceksiniz' diyor. Sen tank ihalesine çıktığında verdiğin milyonlarca doları İsrail'in masasına sayarken 'hele bu kış bu parayı vermeyelim gelecek yaz verelim' dedin mi? F-16'ları alırken, bombalar alırken, askeri alımlar yaparken şu kış şu tankı topu almayalım dedin mi? Bütün bütçe ödeneklerini en büyük kalemini askeri harcamalara yaparken elin titredi mi? Vatandaştan bir konteynırı geçici niye esirgiyorsun? Kışı atlatın demek Van'ı defterden silmek demektir."
"SİVİL YARDIMLAR DEVAM ETMELİ"
Sivil yardımların devam etmesi çağrısında bulunan Demirtaş, "Bu yardımlar da olmasaydı Van halkının dramı çok daha ağır olacaktı. Yardım kuruluşu derneklere çağrım Diyarbakır başta olmak üzere birçok çevre ilde boş evler var. Van'dan en azından kışı geçirmek üzere geçici olarak ayrılmak isteyenlere kira desteği kira yardımı sunulabilir. Yardımseverler ev kiralayarak yerleşmek isteyenlere destek sunabilirler. Biz de böylesi bir kampanyayı destekleriz. Yardım yapmak isteyenlerin konteynır ve geçici konut prefabrik ev inşa edilmesi satın alınması konusunda yardımın olması daha anlamlıdır" ifadelerini kullandı.
Van'da polisin müdahalesine de değinen Demirtaş, Van halkının bakanı, valiyi, bakanı protesto ettiğini, fakat bakanların buna tahammüllerinin olmadığını öne sürerek, "Evleri, barkları yıkılmış cenazelerini bile taziyesiz defnetmiş halk iki kelime protesto ediyor bakanı ama buna tahammülleri yok hemen coplayabiliyor. Gaz bombalarıyla enkaza gaz bombası atabiliyor. Bunun adı faşizmdir. Van halkına faşizmi reva gören bir valiyi orda kimse tanımaz. Herkes haddini bilmelidir. Bizler halk olarak bu yaralarımızı saracağız. Hükümetten kimsenin beklentisi kalmamıştır. Gölge etmesin bu hükümet, gaz atmasın cop kullanmasınlar yeter. Van'a da gitmesinler" şeklinde konuştu.
Yaşanan çatışmalar, artan can kayıpları ve teröristlerin cenaze törenlerine dikkat çeken Demirtaş, "Türkiye toplumu bunları görmesin diye nasıl Van depreminin trajedisi halktan saklanıyorsa, trajedinin Kürt tarafının fotoğrafı da halktan saklanıyor. Bu cenaze töreninde AK Parti flamalarını mı asmalarını bekliyorsun? Rahatsız olduğun ne? Öldürürken PKK'lıdır diye öldürdünüz mü, öldürdünüz. Defnedilirken de PKK'lı olarak defnedilecek. AK Parti'li olarak defnedilecek değil herhalde" dedi.
Demirtaş, devam eden askeri operasyonlara ve 'KCK' operasyonlarına da tepki gösterdi.
BDP, 1 MART'A KADAR 1 MİLYON KİŞİNİN BDP'YE ÜYE OLMASI İÇİN KAMPANYA BAŞLATTI
Demirtaş, önümüzdeki günlerde startı verilecek ve 1 Mart'ta kadar devam edecek olan 'Ez lıvırım (Buradayım)' adlı BDP'ye üyelik kampanyası ile 1 milyon kişiyi hedeflediklerini söyledi. Demirtaş, siyasi operasyonlara karşı da "Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum" adı altında savcılıklara toplu halde dilekçeler vereceklerini ve ilk dilekçeleri de Eş Başkanlar olarak kendilerinin vereceğini ifade etti. BDP ayrıca Siyaset Akademilerinde eğitimlerin daha güçlü şekilde devam edeceği ve isteyen herkesin gelip ders almak yada ders verebileceğini belirten Demirtaş, isteyen basın mensuplarının da canlı olarak yayın yapabileceğini kaydetti. Başbakan ile Mit müsteşarını da davet eden Demirtaş, "Buyursunlar belki kendileri de faydalanır. Türkiye'nin gerçek sorunları nedir, nasıl çözülür bu akademilerde öğrenebilirler" dedi.
Öte yandan, Demirtaş, 19 Kasım'da Diyarbakır'da, 20 Kasım'da da İstanbul'da "İrademe dokunma" adıyla büyük mitinglerin gerçekleştirileceğini de sözlerine ekledi.
İHA