AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, bir ay içinde mazeretsiz olarak beş birleşime katılmayanların milletvekilliklerinin genel kurul kararıyla düşürülebileceğinin bir kural olduğunu söyledi. Canikli ayrıca, bu konudaki uyarıları için de, "Sadece bir ihtimali hatırlatıyoruz, bir kuralı çok net olarak söylüyoruz. Elbette bu arkadaşlarımızın da bunu dikkate almaları gerekir. Yoksa bunun tehdit, şantaj olarak nitelendirilmesini gerçekten anlamak mümkün değil" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Canikli, bir gazetecinin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın tahliye sorunlarının çözülmemesi halinde tavırlarına sonuna kadar devam edeceklerine yönelik açıklamasını hatırlatması üzerine, "'Eğer gerçekten bu şekilde bir tavırları olursa, bundan sonra da yasama faaliyetlerine katılmamakta ısrar ederlerse, anayasa görüşmelerine katılmama kararı anlamına gelir. Çünkü sonuç itibarıyla anayasa, bir kanundur ve TBMM'de görüşülmesi, kabul edilmesi gerekir. Yasama faaliyetidir. CHP, yasama faaliyetlerine katılmamasındaki ısrarı devam ettiği takdirde, hiç kuşkusuz bir yasama faaliyeti olan anayasa değişikliği faaliyetlerine de katılamayacaktır'' cevabını verdi.
Aynı durumun BDP ve bağımsız milletvekilleri için de geçerli olacağının altını çizen Canikli, "Geriye sadece MHP kalıyor. Yani bu tavrında ısrar ederse, o zaman yasama faaliyetleri kaçınılmaz olarak ve mecburen, TBMM'deki yasama faaliyetleri çerçevesinde anayasanın görüşülme süreci kaçınılmaz olarak MHP ile götürülmek zorunda kalınacaktır" dedi.
İLK 3 MADDE İÇİN AK PARTİ'NİN DE HASSASİYETLERİ VAR
Başka bir gazetecinin MHP'nin ilk 3 madde konusunda şartı olduğunu ve AK Parti'nin de ilk 3 madde konusunda MHP'yle aynı görüşte olup olmadığını sorması üzerine, Canikli kendilerinin de Anayasanın ilk 3 maddesi konusunda hassasiyetler olduğunu söyledi. Şu anda bu konuların tartışılmasının ve değerlendirilmesinin katkı sağlayıcı bir durum olmayacağını belirten Canikli, "Zaten bizim elimizde şu anda bir metin yok. Sadece çok genel ilkeler var. Onun dışında hiçbir metin ve hiçbir çalışma söz konusu değil. Hep birlikte ve tüm toplum olarak yapacağız. Bu çalışma süreci içinde bu konular da değerlendirilecek, enine boyuna etraflıca detaylandırılacak'' şeklinde konuştu.
Canikli, yemin etmeyen milletvekillerinin vekilliğinin düşürülmesi için 15 Temmuz tarihinin kamuoyunda dile getirilmeye başlandığı ve Kılıçdaroğlu'nun da bunu bir şantaj ve tehdit olarak değerlendirdiğini soran gazetecilere şunları söyledi:
"Başbakan ve arkadaşlarımızın söylediği sadece bir hukuki gerçeğin hatırlatılmasından ibarettir. Sayın Başbakan şunu söyledi ki bütün hukukçular da bu konuda mutabık, yemin etmeyen ve yasama faaliyetlerine katılmayan milletvekilleri mazeretsiz devamsızlık etmiş olurlar. Bir ay içinde mazeretsiz olarak beş oturuma katılmayan milletvekillerinin milletvekillikleri Genel Kurul kararıyla düşürülebilir. Bu kuraldır, sadece kural hatırlatılmıştır. Burada bir yorum yoktur. Burada bir değerlendirme söz konusu değildir. Burada buna bağlı olarak TBMM Genel Kurulunun muhtemel kararı ifade edilmemiştir. Sadece Anayasa'mızın çok net bir kuralı, Başbakanımız ve arkadaşlarımız tarafından hatırlatılmıştır. 15 Temmuz olayı da şudur; 15 Temmuz'a kadar TBMM beş oturum gerçekleştirecektir. İkisi yapılmıştır. 15 Temmuz'a kadar planlanan çalışma içinde üç oturum daha vardır. Dolayısıyla beş oturum tamamlanmış olacaktır. Sayın Başbakan ve arkadaşlarımızın hatırlattığı 15 Temmuz itibarıyla, bütün hukukçuların üzerinde mutabakata vardığı, beş oturumda katılmama hususu gerçekleşmiş olacak.''
TEHDİT, ŞANTAJ OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİNİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Canikli, bir gazetecinin "Peki grubunuzun bu konuda bir kararı var mı?" sorusuna "Hayır öyle bir kararımız yok. Öyle bir görüşümüz yok, öyle bir çalışmamız da yok" cevabını verdi. Bunun üzerine "Harekete geçmeyecek misiniz?" diye soran gazeteciye Canikli şunları söyledi:
''Şu an itibarıyla öyle bir görüşümüz, kararımız yok, öyle bir değerlendirmemiz söz konusu değil. Sadece bir ihtimali hatırlatıyoruz, bir kuralı çok net olarak söylüyoruz. Elbette bu arkadaşlarımızın da bunu dikkate almaları gerekir. Yoksa bunun tehdit, şantaj olarak nitelendirilmesini gerçekten anlamak mümkün değil. Çok net bir şekilde olan kuralın, bir anayasal kuralın hatırlatılmasından ibarettir. Bu kural var mıdır, yok mudur? Bu kural vardır. Yani bir ay içinde 5 oturuma mazeretsiz olarak katılmayan milletvekillerinin milletvekilliği, üyeliği TBMM kararıyla düşürülebilir. Yemin etmeyen ve yasama faaliyetlerine katılmayan milletvekilleri devamsızlık etmiş mi sayılır? Evet. Bu konuda daha önce yazılmış olan tüm hukuki metinlere baktığınızda, görüşlere baktığınızda, herkesin mutabık olduğunu görürsünüz. Dolayısıyla söylediğimiz sadece budur.''
Bir gazetecinin de ''Siz başvuru yapmazsanız da bir ara seçim konusunda kurallar kendiliğinden işler mi?'' sorusuna, Canikli ara seçimin şartlarının belli olduğunu söyleyerek, belli oranda temsilin ortadan kalkması, belli sayıda milletvekilliği düşmesi ya da bir ilin temsil kabiliyeti ortadan kalktığında karara gerek kalmadan ara seçimin yapılma durumunun ortaya çıktığını söyledi.