MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Hükümetten, yardım gönüllüsü Japon Atsushi Miyazaki'nin Van'daki depremde hayatını kaybetmesi nedeniyle özür dilemesini isteyerek, ''Acaba Bakan Erdoğan Bayraktar, bu milletten nasıl özür dileyecek. Böyle bir konu bile istifa etmeyi gerektirmiyor mu?'' dedi.

Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Atatürk'ü anma töreninde yaptığı konuşmayı ve Van depremini değerlendirdi.

Erdoğan'ın, ''Cumhuriyet'i ve Türk milletini daha anlamadığını ortaya koyan bir yaklaşım içinde olduğunu'' esefle gördüğünü belirten Vural, ''Bir takım tarihi ifadeleri çarpıtarak, bugün bir millet olmak yerine, milleti 36 etnik gruba bölmenin bir takım kılıflarını hazırlamak isteyen bir zihniyetin, dışa vurumundan başka anlam taşımıyor'' dedi.

Vural, Cumhuriyet'i anlayamayan bir düşüncenin, kendisini 1923 ile kıyasladığını iddia ederek, bunun tüyleri ürperten bir yaklaşım olduğunu söyledi.

Erdoğan'ın, Nutuk'tan bazı ifadeler kullandığını ifade eden Vural, özetle şu görüşleri dile getirdi:

''Belli ki bu Nutuk'un mantığını, çerçevesini iyi kavrayamamış, cımbızla alıyor. Başbakan'ın kürsüden anlattığı Nutuk, maalesef Türk milletinin olmadığı, es geçildiği bir Nutuk. Başbakan'a göre Türk milleti yok bu Nutuk'ta. Ey Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, karnınızdan konuşmayın, burada bir millet varsa, bu milletin adı nedir? Siz ne yapmak istiyorsunuz? Bu milletin adını görmezden gelenlere ne demek lazım? Bunlara göre bu milletin adı yok. Bugün bu milletin üst kimliği olarak Türk milleti ve Türklük kimliğini yok etmek isteyenler, aslında alt kimlikleri üst kimlik haline dönüştürmek isteyen bedbahtlardır. Bu milletin adı Türk milletidir, tarih bizi böyle yazdı, gelecek de böyle yazacak. Kalkıp, bizim milleti anayasada tarif edecek... Siz kimsiniz, anayasada milletin tarifi mi olur, tarih beni böyle yazmış. Bu millet hayatın hiçbir yerinde asimilasyoncu olmadı. Asıl ırkçılık, Türk milletini etnik kimliklerine göre bölmektir.''

Vural, vatandaşların farklılıklarını ifade edebileceğini ancak bunu siyasallaştıramayacağını savundu.

Erdoğan'ın Türkiye'de asimilasyon politikalarının uygulandığından bahsettiğini anlatan Vural, bu kadar ayrımcı bir zihniyetin, nasıl bu milleti bütünleştirebileceğini sordu.

Vural, kendilerine göre millet tanımı yapılıp, kimliksiz bir millet oluşturulduğunu öne sürerek, ''Siyaset terzisi çıkıp, benim milletimin adının Türk olduğunu anayasadan çıkartacak, bu da çözüm gibi gösterilecek. Bu fikir, asıl Türk milletinin, Cumhuriyet'in çözülmesidir. Asimilasyon politikaları, Türk milletine yakıştırılacak konular değildir'' diye konuştu.

''Herhalde TSK'nın da ismini değiştirecek''

''Bu milletin adı ne, adı yok mu?'' diye soran Vural, milleti, adsız millet haline dönüştürmenin; başka adlar altında milleti bölme fikrine zemin hazırlamak anlamına geldiğini savunrdu. Vural, ''Türk milleti'' demenin, ırkçılık olarak adlandırılamayacağını, asıl ırkçılığın, milleti 36 etnik gruba bölmek olduğunu söyledi.

Vural, ''Bu millete Türk milleti demediğine göre, herhalde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Türk Hava Yolları'nın da ismini değiştirecek. Böyle bir şey olabilir mi; adsız bir millet. Bu milletin adı, şanı, birlikteliği var. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir, hangi etnik gruptan olursa olsun hepimiz bu millete vücut verdik, vücut bulduk. Kendinizi ne zannediyorsunuz, bu milletin tarihte var olmuş adını değiştirme cüretini nereden alıyorsunuz? Bu milletin milli kimliği, tarihi ve adı üzerindeki tartışmalar, bu milletin sorunlarını çözme amaçlı değil, bu milleti çözmek amaçlıdır'' diye konuştu.

''Taş kaldırsaydın''

Van'da meydana gelen depreme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Vural, ''evlere şenlik, ne yaptığını bilmeyen bir Hükümet ile karşı karşıya olduklarını, Hükümet'in yalanların altında kaldığını'' ileri sürdü.

Vural, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın Van ve Erciş'in en güvenilir yer olduğunu, fayın kırıldığını ve enerjisinin boşaldığını, az hasarlı evlere girilebileceğini söylediğini ifade ederek, ''Ey Erdoğan Bayraktar, otelde kalsaydın o zaman'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın ''elleri arkasında'' dolaştığını öne süren Vural, ''Ne amaçla orada bulunuyorsun, endam gösterecek ya... Bari el atsaydın da bir taş kaldırsaydın. Yıkım koordinatörü dedik, gerçekten yıkım koordinatörü olduğu ortaya çıktı, yıkımların arkasında dolaşıyor. Yıkım müteahhidi...'' ifadelerini kullandı.

Japonca saygılarını sundu

Yardım gönüllüsü Japon Atsushi Miyazaki'nin depremde hayatını kaybettiğini anımsatan MHP Grup Başkanvekili Vural, ''Sana yardım etmek isteyen bir insanı bile koruyamadın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti, bu kadirşinas millete, insana gereğini yapmalıdır'' diye konuştu.

Vural, Japonca olarak ''Miyazaki sana saygılarımı sunuyorum. Üzüntülerimi bildiriyorum'' dedi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin, Türkiye'nin Japonya'dan özür dilemesini istediğinin anımsatılması üzerine Vural, şunları söyledi:

''Ben özür diliyorum. Hükümet, bu konuda gerekeni yapmalıdır, Türk milleti adına bu kadirşinas milletten özür dilemesi gerekiyor. Özür, bir erdemdir. Ama her şeyden önce 'bir daha deprem olmaz, evlerinize girin' diyen Erdoğan Bayraktar, acaba bu milletten nasıl özür dileyecek. Böyle bir konu bile istifa etmeyi gerektirmiyor mu? Bir Japon böyle bir konuyla karşılaşsaydı, ne yapardı acaba? Bayraktar'a düşen görev de ihmali yapanlar, Türk milletinden özür dileyerek, istifa ederek, bunu göstermelidir.''

''AKP Grubu, tavır almalı''

TBMM Genel Kurulunda dün yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Vural, susturulanın, milletin kürsüsü olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ı tabu haline dönüştürüldüğünü, ne zaman eleştirseler hemen ayağa kalkıldığını belirten Vural, ''Bu kadar tahammülsüz. Bu milletin kürsüsünü, böyle zorbalara teslim etmemek, bu milletin, TBMM'nin görevidir. İvedilikle AKP Grubu'nu böyle fiili saldırıda bulunan kişiye karşı tavır almaya davet ediyorum. Böyle zorbalıkla, milletin sesini kesmek... Bu milletin sesini, sözünü böyle zorbalığa teslim edemeyiz. Bu, tipik bir darbeci zihniyet'' görüşünü savundu.

AA