Nihal AŞKIN / İZMİR - AHT


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Torbalı'da 13.5 milyon liralık yatırımla gerçekleştirilecek 146 kilometrelik kanalizasyon şebekesi temel atma töreninde içini döktü. Kürsünün arkasına "Yol arkadaşlarım" dediği CHP'li belediye başkanlarını alan Kocaoğlu, "Adalet istiyorum" diye haykırdı. İktidar partisinin 7.5 yıldır kendisiyle pinpon topu oynadığını, İzmir'e hizmet ettirmemek için çalıştıklarını, kavga olmaması için hep sustuğunu söyleyen Kocaoğlu, "Artık susmayacağım, yapılan her haksızlığı anında paylaşacağım" dedi. "Herkesi topladınız götürdünüz ne vardı? Ne buldunuz?" diyen Kocaoğlu, "Ülkem, vatandaşlarım için adalet istiyorum. Bu operasyonlar kapsamında isim benzerliğinden yaka paça evinden götürülen çiftçiye, emekli albaya da lazım, herkese adalet lazım. Adalet mülkün temelidir" dedi.

KENDİMİ ASARIM
Paris'te EXPO fuarından döndüğü için eleştirilere maruz kaldığını söyleyen Başkan, "Diyorlar ki, Başkan Paris'te EXPO sunumu yapacaktı, niye döndü. Bu dönem orada olsam da kürsüye çıkmayacaktım. Allem kallem yaptılar, ya bakan konuşacaktı ya vali konuşacaktı. Ben konuşturulmayacaktım. 4 ülkenin belediye başkanı konuştu kentini anlattı, Kocaoğlu da Paris'te kalsaydı konuşsaydı diyorlar. Ben orada olsam da konuşturulmayacaktım. organizayonun başı kalksın, hayır Aziz Kocaoğlu konuşacaktı desin, kendimi asacağım, nam olsun diye kendimi asacağım" diye konuştu.

PİNPON TOPU GİBİ OYNADILAR
7.5 yıldır kendisiyle pinpon topu gibi oynandığını, çalıştırılmak istenmediğini söyleyen Başkan, "Hazine müsteşarı İsmail Çanakçı'yı seçimden beri arıyorum. Vatan haini miyim telefonuma çıkmıyorsun, sen kimsin. Buca'ya uçan yolu yaparken buraya tünel yapacağız dediler. Proje çakışıyor,
bu ayağını da yapın dedik. İhalenin iptali için Karayolları Genel Müdürlüğü'nün gerekçe gösterip proje çakıştı demesi lazım. Gerekçe gelmedi, tünelin temeli atıldı duruyor. Yeşildere Caddesi, ihaleye çıktığımızda Karayolları'nın kontrolüne alındı. İhalede diretirsen çivi çaktırmam, sana hizmet ettirmem demektir bu" diye konuştu.

KAPIMA DAYANDILAR
Özel Kalem Müdürünün kendisine kapalı zarf verdiği için göz hapsine alındığını belirten Kocaoğlu, "Her başkana her genel müdüre evrak, kapalı zarfla gider. Savcının gönderdiği evrakı mübaşir adliye koridorlarında okuyarak mı Başsavcıya gönderiyor. Bunun tek anlamı var. Kapıya dayandım, seni istiyorum diyor. Çok acı. Göreve başladıktan bir yıl sonra İzmir'e bir başsavcı geldi, 6.5 yıl kaldı, iki ay önce gitti. Başsavcının adını biliyor musunuz,
basına konuştuğunu biliyor musunuz. Konuşmaz çünkü savcı iddia makamıdır, dosya hazırlar. Salı sabahı operasyon oldu, çarşamba günü Başsavcı'dan yazılı açıklama, perşembe günü röportaj. Geliyorum 300 kişiyi daha gözaltına alacağım, şaibe var, deliller kesin. Bu çok tehlikeli bir süreç. Bir devlette bir millette adalet sarsılıyorsa adalet gemisi su alıyorsa, o devlette sorun var demektir" diye konuştu.

BU OPERASYON KÖKTEN YANLIŞ
Operasyonun kökten yanlış olduğunu belirten Kocaoğlu, "Diyorlar ki, vergi kontrolü, mülkiye mütfettişi gelmiş, bilirkişi gelmiş niye gocunuyorsun. Gocunmuyorum. Ben devleti biliyorum. Bugüne kadar belediyecilik tarihinde bir müfettiş raporuna dayanarak operasyon yapılıp tüm üst düzey büroratlar nerede toplandı? Hadi topladınız götürdünüz ne vardı? Ne buldunuz? Soruşturmaya, incelemeye karşı değiliz. Yasayı da devleti biliyoruz. Çete statüsüne sokularak özel yetkili mahkemeler ve özel yetkili savcılar tarafından yapılan eyleme, haksızlığa, adaletin çiğnenmesine karşıyız" dedi.

BÜYÜKŞEHİR'DE ÇETE YOKTUR
Hiçbir kurum ve kuruluşun İzmir Büyükşehir Belediyesi kadar aranıp sorgulanmadığını belirten Başkan, "Ne buldun kardeşim. Engellemeyin işimi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çete olmadığı mahkeme kararına bağlandı. 8 Büyükşehir bürokratı, bir Karabağlar Belediyesi çalışanı içeri alındı. Bu arkadaşların en kısa zamanda iddianameyi beklemeden, avukatların müracaatı ile en kısa zamanda serbest bırakılması gerekmektedir. İddianame hazırlanmasına gerek yoktur. Çete yoktur, iddianame hazırlanır, tutuklamayı gerektirecek çete örgütü yoktur" diye konuştu.

ARTIK SUSMAYACAĞIM
Karşıyaka'da Girne Bulvarı'ndaki yol çalışmaları sırasında da engellerle karşılaştığını belirten Başkan, "Bağlantı yerini Karayolları barikatla kapatmış. UKOME'de karar alınmış, orada Karayolları da var. Yolun projesi yapılmış. Köprünün temeli atıldı. Yapılan yol karayollarına çıkıyormuş. Göğe mi çıkacak. Benim yaptığım yol nereye gidecek? Göğe merdiven mi kuracağız? Ben bunun gibi örnekleri sabaha kadar anlatırım. Bugünden itibaren İzmirli hemşehrilerimize yapılan her türlü haksızlığı bütün İzmirlilerle anında paylaşacağım. Susmak yok, cevap vermemek yok, sineye çekmek yok. 7.5 sene sineye çektim, daha çekmeyeceğim. Sanıyorlar ki, Aziz Kocaoğlu mücadele etmeyi bilmiyor. Sanıyorlar ki biz bir şeyi bilmiyoruz. 64 yıllık yaşamımda hayatın bütün namuslu yollarından geçtik. Geçmesini de biliriz mücadele etmesini biliriz. Haklıyız, doğruyuz, dürüstüz, onurluyuz, şerefliyiz, veremeyecek bir hesabımız yok. Zaten bulsaydınız şimdiye kadar kaç kere kullanmıştınız. Başkalarıyla karıştırmayın beni. Buna hakkınız yok" dedi.

BANA ÇETE MUAMELESİ YAPAMAZSIN
Kendisine çete muamelesi yapılmaması gerektiğini belirten Başkan, "Gücün vardır. Gücünden geleni, elinden geleni yaparsın. Ama İzmirli'nin vicdanında, Türkiye'nin vicdanında beni mahkum edemezsiniz. Sen mahkum etsen, senin zihniyetin mahkum etse İzmirli ve Türkiye Cumhuriyeti beni mahkum etmeyecektir. Tüm İzmirli hemşehrilerimi hangi siyasi partiden olursa olsun, hangi görüşten, hangi etnik kökenden, hangi mezhepten olursa olsun adalet istemeye çağırıyorum. Bizi kurtaracak, can ve mal güvenliğimizi sağlayacak adalettir" diye konuştu.

11 AYLIK BEBEĞİN SUÇU NE
16 yıl sonra bir kız çocuğu olan Satınalma Daire Başkanının bebeğine tutuklanınca ablasının baktığını, bebeğin kendisini anne diye kabul etmediğini belirten Başkan, "11 aylık çocuğun ne suçu var? Hiçbir lekesi olmayan pırıl pırıl Serpil Keskin'in ne suçu var? Bu arkadaşların hepsi devleti bilen, 30 yıldır memuriyetlerinde leke olmayan isimler. Stajyer olduğundan bile şüphe ettiğim 52 vergi kontrolöri, kurdun sürüye dalması gibi belediyeye daldı. Suçlanan arkadaşların hayatı belediyede geçmiş, devlete hizmet için geçmiş. Şimdi kaç tanesi içerde yatıyor. Suçlandıkları konular saçma. Seferihisar Meclis üyesi Hüseyin Ercan diye gitmişler çiftçi Hüseyin Mercan'ı almışlar. Bir önceki operasyonda belediyeden emekli Rafet Bayram diye gidiyorlar emekli albay Rafet Bayram'ı alıyorlar. O da Ergenekon, Balyoz diye adam gidiyor. Herkese lazım adelet. Adalet mülkün temelidir" dedi.