Fransa Ulusal Meclisi'nde 'soykırımı inkar yasası' teklifinin kabul edilmesi sonrasında Türkiye'den tepkiler yükseldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada "Fransa ile ilişkiler derhal dondurulmalı" derken, CHP Parti meclisi de yaptığı açıklamada "Fransa'nın kendi tarihine ihanet ettiğini" savundu.
CHP PM: "GELİŞMELERİ DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ"
CHP Parti Meclisi, Fransa Ulusal Meclisi'nde alınan kararı kınadı. Açıklamada, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, CHP Parti Meclisi'nde yapılan değerlendirmeler sonunda, Fransız Ulusal Meclisi'nin aldığı bu kararla, kendi tarihine ihanetettiğini ifade ederek tasarının kabul edilmesi kararını kınadığı belirtildi. Çalışmalarına devam eden CHP Parti Meclisi'nin bu konuyla ilgili gelişmelerin büyük bir dikkat ve sorumluluk duygusuyla takip edilmesini de kararlaştırdığını kaydedildi.
BÜLENT ARINÇ: ENGİZİSYONUN GERİ DÖNÜŞÜ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bugün de siyaset, iş dünyası ve sokaktaki vatandaşların Fransa'ya tepkilerini dile getirdiğine işaret eden Arınç, ''Bu çok yanlış bir karardır. İnsan haklarına, ifade, düşünce özgürlüğüne aykırıdır. Özellikle 'aydınlanma çağı bizden başladı' diyen Fransa'nın büyük bir ayıbı olmuştur. Bu, engizisyonun geri dönüşüdür. Bir insanın ne düşüneceğini, ne düşünmeyeceğini, hangi düşünceye sahip olduğuna yasak getirmenin, fikirleri, düşünceleri ifade etmenin yasaklanmasının bu çağda mümkün olmadığına inanıyoruz. İnanıyoruz ki, senatoda görüşülmez veya kabul edilmez. Ama her halükarda konuyu Türkiye açısından şiddetle kınıyoruz ve insan haklarına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, BM'nin tüm kararlarına aykırı bir düzenleme yapıldığına da inanıyoruz'' diye konuştu.
"DEVLET BAHÇELİ: "İLİŞKİLER DONDURULMALI"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise kararın onaylanması sonrasında yaptığı yazılı açıklamada Fransa ile ilişkilerin dondurulması gerektiğini savundu. Bahçeli, "Fransa ile ilişkiler dondurulmalı, Ermenistan ile gerçekleştirilen protokoller iptal edilmeli" dedi.
BAKAN ÇELİK: ZAVALLILIK"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 1915 olaylarıyla ilgili olarak Ermeni iddialarının inkarını suç sayan düzenlemeyi "zavallılılık olarak gördüğünü" söyledi.
Çelik, Meclis Kulisinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "Tarihi gerçekleri bir kanunla değiştirebileceklerini zannediyorlar. Bütün AB standart, norm, hukukuna aykırı bir düzenlemedir bu. Bir zavallılık olarak görüyorum. Çünkü kendileri bunu seçime endekslediler. Kanuni Sultan Süleyman’dan yardım isteyen Fransuva, bugün bu tabloyu görse, kulağını çekmek değil dilini koparırdı Sarkozy’nin. Bunu Fransız halkı yapacaktır" dedi.
BDP'Lİ KAPLAN: "TARİHİ PARLAMENTO KARARLARIYLA BELİRLEYEMEZSİNİZ"
1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa teklifini kabul etmesiyle ilgili soruları yanıtlayan Hasip Kaplan, bunun kesinleşmiş bir kanun olmadığını, senato sürecinin bulunduğunu hatırlattı. Senato ve Cumhurbaşkanlığı seçim süreçlerini hesaplamak gerektiğini belirten Kaplan, ''Bu taktik daha önce de uygulanmıştı'' dedi. Kaplan, bu konuların kanunla düzenlenemeyeceğini ifade etti.
Türkiye'nin bunu kendi parlamentosunda cesaretle ele alması, geçmişle yüzleşme konusunda akademisyenlere, tarihçilere, bilim insanlarına kapıyı aralaması gerektiğini söyleyen Kaplan, şunları dile getirdi: ''Ucuz basit tepkiler çözmüyor. Çünkü 2015, yüzüncü yıl dönümü yaklaşıyor. Bu kartopu gibi büyüyecek ve bütün ülkelerin parlamentolarından buna benzer şeyler çıkmaya başlayacak. Her ülkenin tarihinde yüzleşmek istemediği olaylar var. Fransa'nın Ruanda ve Cezayir olayları var. Biz de Dersim olayı var, 1990'da yaşanan olaylar var. O açıdan cesaretle Meclisin buna el koyması lazım. İnanıyorum ki bu olayı çözecektir.
Hitler faşizmi karşısına Alman hükümeti öyle kararlar aldı ki bugün kimse Almanya'yı suçlamıyor. Bu konuda Fransa'nın Cezayir ve Ruanda konusunda geçmişiyle hesaplaşması gündeme getirilmeli.''
Konjonktür 2015'e doğru gittikçe Türkiye aleyhine işlediğini belirten Kaplan, tarihi, sosyolojik olayları parlamento kararlarıyla belirlemenin mümkün olmadığını ifade etti.
BAKAN ÇAĞLAYAN: "TÜRK VATANDAŞLARIMIZA ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞMEKTEDİR"
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ocak ayında Türkiye ve Fransa ekonomi bakanlarının eş başkanlığında yapılması planlanan Türkiye-Fransa Ortak Ekonomik ve Ticari Komite Toplantısı'na katılmayacaklarını bildirdi. ''Ermeni soykırımı yoktur'' demenin suç olarak nitelendirilmeye çalışıldığı benzer dönemlerin geçmişte de yaşandığını vurgulayan Bakan Çağlayan, şunları kaydetti:
"İlla bir soykırım aranıyorsa, Sayın Sarkozy'nin tarihçilik merakı varsa, gitsin kendi tarihine baksın. Kendi tarihi bir sürü katliamla, sömürgeyle, emperyalizmle doludur.
Yaşanılan duruma karşı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi birçok tedbir bulunmaktadır. Ayrıca, Ocak 2012 tarihinde iki ülke ekonomi bakanlarının eş başkanlığında yapılması planlanan Türkiye-Fransa Ortak Ekonomik ve Ticari Komite Toplantısı'na katılmıyoruz.
Türkiye'de bine yakın Fransız sermayeli yatırımcı vardır. Türkiye ekonomisine güvenerek, inanarak yapılmış bu yatırımlar bizim kendi yatırımlarımız kadar güvendedir. Fakat Türk halkının hassasiyet taşıdığı noktalar var. Türk halkı bu konuda aşırı duyarlıdır, bu göz ardı edilemez.
Türkiye artık eski Türkiye değil. Bu Türkiye onlara büyük gelir. Bu aslında kıskançlık histerisidir. Bu bir kıskançlık krizidir. Onlar hala Türkiye'yi eski Türkiye zannediyorlar. Türkiye son derece güçlü, dünyanın her tarafından 6 milyon insanı olan, Fransa'da 500 binin üzerinde vatandaşı olan bir ülkedir. Fransa'da yaşayan Türkler de bu konuya ciddi tepki gösterecektir. Bu tasarının Fransa'ya vereceği zararın Fransız halkına anlatılması konusunda oradaki Türk vatandaşlarımıza önemli görevler düşmektedir. Alınan bu karar hem demokrasiye hem ifade özgürlüğüne hem de insan haklarına aykırı bir karardır. Alınan bu kararla Fransa Meclisi olaylara Fransız kalmıştır.
Türkiye olarak her zaman arşivlerimiz açık. Türkiye olarak her zaman zor durumda olanlara kucak açtık, onların sığınabilecekleri liman olduk. Geçmişimizde böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak. Umuyorum ki, Fransa halkı da bu karara en sert tepkiyi gösterecek, Türkiye-Fransa dostluğunun arasına girmek isteyen siyasetçilere gereken dersi verecektir."
AJANSLAR