İlyas AKENGİN / DİYARBAKIR (AHT)

Diyarbakır'da görülen 104'ü tutuklu 152 sanıklı KCK ana davasında mahkeme başkanı dosyada yer alan "X" isimli gizli tanığın ifadelerini okudu. "X" isimli gizli tanık, "2002 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik, ilişkide bulunduğu Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'a 7 trilyon para aktardı. DTP'li belediyelerin ihaleleri KCK'nın kurduğu şirketlere verilir" şeklinde ifade verdi.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 104'ü tutuklu 152 sanıklı davanın öğleden sonraki bölümünde sanık avukatları söz aldı. Avukatlar, telefon dinlemelerinde geçen bilinmeyen kişilerin isimlerinin açıklanmasını isteyerek, söz konusu kişilerin sanık yakını olduğunu ve haklarında dinleme kararı olmadığını belirterek, bu kişilerle ilgili görüşmelerin dava dosyasından çıkarılmasını istedi. Mahkeme heyeti, avukatların bu talebini reddetti.

"KCK YAPILANMASINDA YER ALANLAR EVLENEMEZ"
Daha sonra sanıklardan Abdurrahim Tanrıverdi ve İhsan Sevitek ile ilgili delillerin okunmasına geçildi. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, ardından dava dosyasında yer alan "X" adlı gizli tanığın ifadelerini okudu. Gizli tanık ifadesinde, KCK'nın DTP, belediyeler ve bazı sendikalarda denetimi sağladığını, KCK'nın yapılanmasında Türkiye sözcülüğünde yer alanların evlenme ve aile kurmalarının yasak olduğunu, resmi kurumlarda asla görev almadığını dile getirdi.

"BELEDİYE BAŞKANI, ÖCALAN'A 7 TRİLYON PARA VERDİ"
Mahkeme başkanının okuduğu gizli tanık ifadesinde ayrıca, "KCK yapılanmasında görev alanlar, deşifre olmaları halinde kırsal alana çıkıp üst düzeyde sorumluluk alırlar. 2002 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik, ilişkide bulunduğu Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'a 7 trilyon para aktardı. DTP'li belediyelerin ihaleleri KCK'nın kurduğu şirketlere verilir. Vergilendirme adı altında işadamlarından para toplanırdı" dedi.

Gizli tanık ifadelerinin okunmasından sonra sanıklar Abdurrahim Tanrıverdi ve İhsan Sevitek'e söz verildi. Sanıklar Kürtçe konuşunca mahkeme başkanı mikrofonu kapatarak sanığın, "Mahkemenin anlamadığı bir dilde konuştuğu görüldü" şeklinde tutanaklara geçti.

AVUKATLAR: "O DÖNEMDE BELEDİYENİN 4 YILLLIK BÜTÇESİ BİLE 7 TRİLYON DEĞİLDİR"
Duruşmada söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin Kürtçe savunma yapmalarına izin vermediğini bu nedenle tercüman atanmasını talep ederek, gizli tanık ifadelerinin çok soyut olduğunu bu nedenle ifade olarak kabul edilemeyeceğini kaydetti. Gizli tanığın Feridun Çelik ile ilgili ifadesine de değinen avukatlar, "Türkiye'de en fazla denetlenen belediye, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'dir. Maliye ve Başbakanlık'a yazı yazılabilir. O dönemde belediyenin 4 yılllık bütçesi bile 7 trilyon değildir. Soyut ifadelerle yargılama yapılamaz. Gizli tanık ifadesinin delil olarak kabul edilmemesini istiyoruz" talebinde bulundular.

"KÜRTÇE'YE HİÇBİR ZAMAN BİLİNMEYEN BİR DİL DEMEDİK"
Duruşmada avukatların, sanıkların mikrofonunun neden kapatıldığının zabıtlara geçilmesini istemesi üzerine Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, "Kürtçe dili ile konuştukları için mikrofonu kapatıyoruz. Bunu tutanaklara geçeceğiz. Kürtçe'ye hiçbir zaman bilinmeyen bir dil demedik, bizim bilmediğimiz bir dil dedik" şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanı sanıkların vermiş olduğu Türkçe ve Kürtçe dilekçelerin alındığını, ancak Kürtçe dilekçelerin iade edildiğini bildirdi.

"3 MİLLETVEKİLİ VAR, TAHLİYE EDİN"
Duruşmada söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, "O kadar çok tahliye talebinde bulunduk ki, bunları toplarsak kitap olur. Mahkemeniz klişe ifadelerle tutukluluk halinin devamına karar veriyor. İnsan özgürlüğünü kısıtlamak bu kadar kolay olmamalı. Kürtçe taleplerin yeniden tercüme edilmesini istiyoruz. Bir kısım tutukluların tutukluğu 32 ayı geçti. Hiçbiri bugüne kadar delillerin karartılması için hiçbir şey yapmadı. Bu koşullarda adil yargılama şansı yoktur. Şu anda huzurunuzda seçilmiş 3 milletvekili vardır. Siz toplum adına karar veriyorsunuz ancak, toplum bu 3 milletvekilini yasama faaliyetleri için seçmiştir. Tüm sanıkların tahliyelerini talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 26 Aralık tarihine erteledi.