- Antalya'nın Akseki ilçesi Güzelsu köyünde 1961 yılında semerciliğe başlayan 67 yaşındaki Mehmet Altuner, mesleğin son temsilcilerinden biri olarak işini yapmayı sürdürüyor.
Mehmet Altıner, 54 yıldır sürdürdüğü semercilik mesleğinin de diğer el sanatları gibi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Güzelsu köyünde, evinin altındaki atölyesinde çalışan Altuner, 1961 yılında küçük yaşta bir semerci ustasının yanına çırak olarak mesleğe başladığını belirtti. 4 yıl çıraklık yaptıktan sonra 1965 yılında yalnız başına semercilik işine başladığını anlatan Altuner, "Şu anda 67 yaşındayım. Aralıksız 50 senedir sanata devam ediyorum" dedi.
Yanında çalışacak çırak bulamamaktan yakınan Mehmet Altuner, "Bu mesleğe heves eden olmuyor, semercilik mesleği artık bitmek üzere” dedi. Bir semeri 3 günde tamamladığını belirten Altıner, "Bir semeri her şeyi dahil 200-250 TL'ye mal ediyorum. Yöremizde merkep sayısı azaldı. Artık ayda bir müşteri ancak geliyor. Ayda bir semer ancak yapıyorum” dedi.
Semercilik mesleğini çok sevdiğini anlatan Altuner, "Bu sanat zor bir sanattır. Mühim bir sanattır. Çünkü her şey el emeği ile var oluyor. Bir semer kolaylıkla meydana gelmiyor. Semeri iyi yapmak zorundasın. İyi yapmazsan hayvanın sırtına oturmaz ve hayvana eziyet verir" diye konuştu. Altuner, semerin iskeletinin şimşir, kavak, meşe ve dut ağaçlarından yapıldığını anlatarak, "Başka ağaçlardan semerin iskeleti yapılmaz. Bu ağaçlardan semer daha sağlam oluyor. Her çeşit ağaçtan semerin iskeleti yapılmaz" diye konuştu.
Akseki’de geçmiş yıllarda yüzlerce semerci ustası olduğunu ancak günümüzde bu sayının azaldığını söyleyen Mehmet Altuner, "O zaman herkes sanatkardı. Herkes mesleğe heves ediyordu. Köylere çalışmaya giderdik. Hayvan çoktu. Şimdi merkep kalmadı ve sanat bitti" dedi.