DERSİM
Bediüzzaman Saidi Nursi'nin çok yakın talebesi Hulusi yahyagil kurmay binbaşı olarak
Dersim'de görevlendirilir. Emir tek kelime..''İmha''...Hulusi bey, Bediüzzaman'a yazar ve derki '' Bunu kabul edemem, ne yapacağım. Elim kana bulanacak. O da C. Allah'ın inayetiyle inşaallah elin kana bulanmayacak der'' Ve bir emir daha gelir. Piyadenin çekilmesi ve yerine topçu birliklerinin gelmesine karar verilir. Hulusi bey böylece elini kana bulamadan oradan ayrılır. Orada şekavat vardı, isyan vardı diyorlar bugün. oysa pekçok araştırmacı yoktu
diyor. Velevki olsun, cevabı böyle kadınlara ve çocuklara kadar varır mı?

ÖZÜR VE İTİRAF
Özür de muhatap devletse özür yetmez diye bir ingiliz sözü vardır. Kişi, grup,toplum ilişkileri açısından çok manası var özrün ve itirafın. Sayın başbakanın bu ülkenin başbakanı sıfatıyla bu özrü yapması hayati bir önem taşıyor. devamının da gelmesi lazım 1915'te ABD'de japon,alman ve italyan asıllılar yabancı düşman söylemi dahilinde ülkenin iç bölgelerine zorunlu iskana tabi tutuluyor. ABD 1982'de  istedikleri takdirde bu göçettikleri insanlara dilerlerse yerlerine dönme hakkı tanıdı ve ayrıca  25 bin dolar ödedi. Bu yeterli mi? Ama 50 yıl sonra önemli bir adım. Dersim'de böyle de değil, önce katlediliyorlar, kalanlar da techir. Ancak bu ABD örneği Dersim'de bize örnek olabilir, en azından bunun yapılmasını temenni
ediyorum.

TÜRKİYE'DEKİ ZİHNİYET VE MAĞDURİYETLER
Adını ne koyarsanız koyun Türkiye'deki bir zihniyet hem pekçok kesimi mağdur etti, hem de birinin mağduriyetinin sebebinin diğeri olduğuna inandırdı. Ben hem mağdurdum, hem de ötekinin mağduriyetinin sebebiydim. Bu ülkede yaşı 50-60'larında olan pekçok kişi birbirine özür borçlu. Hasan Cemal'in kimse Kızmasın kendimi yazdım kitabında olduğu gibi  gibi herbir taraftan  kişisel maceralar, serancam yazılmalı. Ben kürt kardeşlerimden helallik istedikten sonra pekçok tepki geldi. İşdünyasının duyenlerinden ishak Alaton ''özür ve itiraf insana zor gelir ama onu yüceltir''  demişti. Evet insanı yüceltir, arındırır, güçlendirir ve yüceltir. Madımak'ı da, 6-7 Eylül'ü de, varlık vergisini de, 71'i, 80'e giden kanlı kinli yılları hepsini konuşmalıyız.

ALEVİLER'İN SÜNNİLER'E GÜVENSİZLİĞİ
Ötekinin talebinin haklılığına inanmak durumundayız. Aleviler cemevi istiyorlar. Kendi inanç ve kültürlerini öğretecekleri bir zemin istiyorlar. 8 çalıştay yapıldı ama hayata geçmedi. O kendisini nasıl tanımlıyorsa ben onu özyle tanımlamak ona öyle hitap etmek durumundayım.

İSTİKLAL MAHKEMELERİ
Keşke yapılsa özellikle birinci meclisin zabıtları genel kurmay arşivleri de dahil olmak üzere hepsi açılsa.  Bu acıtıcı olacaktır, tahamülü zor olacaktır. Ama bu kabuğun kaldırılması gerekir, kaldırmasanız o yara altta kanamaya devam edecektir toplumu başka yerlerden tetiklemeye devam edecektir.