Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan müdahil avukatlarından Fethiye Çetin, sanık Ogün Samast'a ''Agos Gazetesi ile çevresindeki keşfe kimlerle birlikte ve ne zaman gittiğini hatırlayıp açıklamadıkça son 2 duruşmada mahkemeye sunduğu yazıların kötü bir edebiyat ve felsefe denemesi olması dışında hiçbir anlam taşımayacağını'' belirtmek istediklerini bildirdi.
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan Çetin, Ogün Samast'ın Agos Gazetesi ve çevresindeki hareketlerine ilişkin dava dosyasında bazı banka ve mağazaların güvenlik kamera görüntülerinin bulunduğunu, bu kayıtların özellikle bazı bölümlerini projektörle mahkemeye izlettirmek istediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, söz konusu talebin görülmekte olan dosyadan ayrılan ''terör örgütüne üyelik'' suçlamasına ilişkin davada değerlendirilmesine ve kayıtların bugün izlenmesi yönündeki talebin reddine karar verdi.
Duruşmada, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Demir'in mütalaasını açıklamasının ardından müdahil avukatlarından Fethiye Çetin, esas hakkındaki görüşünü içeren 15 sayfalık dilekçeyi mahkemeye sundu.
Dilekçesini özetleyen Çetin, Ogün Samast'ın son duruşmalardaki beyanlarını hatırlatarak, ''2 Mayıs 2011 tarihli duruşmada, gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi açısından kendine yönelttiğimiz soruların hiçbirine cevap vermeyerek esasen 'gerçeğe ulaşmak' ya da 'başkalarının kurban olmasını engellemek' gibi bir derdinin olmadığını da ortaya koymuştur'' dedi.
''Samast'ın birileri tarafından yazılıp eline tutuşturulmuş olduğu kuvvetle muhtemel yazılarla mahkeme heyetini pişman olduğuna, gazeteler ve gazeteciler tarafından tahrik edildiğine inandırmaya çalıştığını'' savunan Çetin, ''Oysa biz, dosya içeriğinden Ogün Samast'ın gazete okumadığını, gazetelerden ve makalelerden sıkıldığını söylediğini biliyoruz'' diye konuştu.
Samast'ın dosya kapsamındaki beyanlarını değerlendirerek, olay öncesindeki bir gün boyunca ne yaptığının belirlenemediğine dikkati çeken Çetin, şunları kaydetti:
''Şimdi Ogün Samast'a 'gerçeğe ulaşmak' için hala bir şansı bulunduğunu yeniden hatırlatıyor ve hatırlamadığı bu kayıp güne ilişkin açıklama yapmadıkça, Agos Gazetesi ve çevresindeki keşfe kimlerle birlikte ve ne zaman gittiğini hatırlayıp açıklamadıkça son 2 duruşmada mahkemeye sunduğu yazıların kötü bir edebiyat ve felsefe denemesi olması dışında hiçbir anlam taşımayacağı ve bir öneminin olmadığını belirtmek istiyoruz.''
Samast'ın olay öncesinde İstanbul'u bilmediği ve 19 Ocak 2007 tarihinde Agos Gazetesini sora sora bulduğu yönündeki anlatımlarının da doğru olmadığını savunan Çetin, Samast'ın bu konuda değişik aşamalardaki anlatımlarından ve tanıkların beyanlarından örnekler verdi.
Çetin, ''Ogün Samast her ne kadar bilmediğini ve ilk defa geldiğini söylese de İstanbul'u iyi bilmektedir ve bu ilk gelişi değildir. Ogün Samast, yazdıklarında samimi ise Trabzon'daki toplantıyı, toplantıya katılanlar, İstanbul'a gelişi ve kimlerle görüştüğü konusunda bilgi vermelidir'' dedi.
Samast'ın daha önce hiç silah kullanmadığına ilişkin savunmasının da doğru olmadığını ifade eden Çetin, Samast'ın internetten sürekli yazıştığının bilindiği, buna rağmen dosyada internet adreslerine ait iletişim bilgilerinin mevcut olmadığını dile getirdi.
-SAMAST'IN CEP TELEFONU HATLARI-
Avukat Fethiye Çetin, ''Ogün Samast, cinayetten 3 ay önce bilinen telefon numarasını kullanmıyor ve aynı tarihten itibaren başka bir sim kart kullanmaya başlıyor. Bu son derece profesyonel bir davranış. İfadelerde anlatılan ve cinayetten ilk ya da 3 ay öncesine tekabül eden diğer ayrıntılarla birlikte düşünüldüğünde sim kart değişikliğinin anlamı da kendiliğinden ortaya çıkıyor'' diye konuştu.
Cinayet gününe ait bir powerpoint çalışması hazırladıklarını belirten Çetin, bu görüntülerden Samast'ın cinayet mahallinde yalnız olmadığının anlaşıldığını, görüntüye takılanlardan birinin de Osman Hayal olduğunu söyledi.
Çetin, ''Yukarıda sunduklarımız bu cinayetin son derece profesyonel bir örgüt tarafından planlanıp hayata geçirildiğini göstermektedir. Kuşkusuz örgüt konusundaki iddialar bu dava kapsamı dışında kalmaktadır ancak bu dava cinayet saiki açısından önem arz etmektedir. Bu dava tipik bir ırkçı nefret cinayettir'' dedi.
Samast'ın ve tanıkların ifadeleri ile dosyadaki delilleri değerlendiren Çetin, şunları kaydetti:
''Sanığın ve diğer suç ortaklarının ve onlara yardım eden kamu görevlilerinin eylemleri, sosyal ve siyasal açıdan kendilerinden olmayan, kendi ırklarından olmayan ve hatta kendi düşüncelerinden olmayan insanların, anayasal ve ulusal üstü sözleşmelerden doğan hak ve özgürlüklerine cebir ve şiddetle karşı çıkan, sonuçta anayasanın 2. maddesindeki 'demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti'nin yerine 'totaliter, baskıcı' bir devlet ve 'faşist bir toplum' anlayışını egemen kılmaya çalışan 'ırkçı bir ideolojinin' eylemleridir. Ve merhum Hrant'in öldürülmesi de bu çerçeve içerisinde bir nefret suçudur. Bu nedenle, muhalif bir gazeteci, aydın, düşünür, araştırmacı ve Ermeni bir yurttaşımız Hrant Dink'in ailesini, dostlarını, meslektaşlarını ve ülkemizi yasa boğan, dünyada infial uyandıran, saiki ve işleniş biçimindeki suç kastının yoğunluğu ve eylemin ırkçı bir nefret suçu olarak gerçekleştirilmesi olgusu da gözetilerek TCK'nın 37 ve 82/a maddelerine göre cezalandırılmasını talep ederiz.''
Müdahil avukat Arzu Becerik de Samast hakkında ceza düzenlenirken, zorunlu indirim sebeplerinin dışında indirim yapılmasından kaçınılmasını istedi.
Samast'ın avukatı Levent Yıldırım ise esas hakkındaki savunmasını hazırlamak üzere süre talep etti.
Ogün Samast'ın tutukluluk halinin devamına, avukatına savunmasını hazırlaması için süre verilmesine hükmeden mahkeme heyeti, Samast'ın cezaevinden getirilip götürülürken, duruşmalar sırasında adliye içinde ve dışında gerekli ve yeterli güvenlik önlemleri alınması konusunda yazı yazılmasını da karara bağladı.
Duruşma sonrasında Samast, yoğun güvenlik önlemleri altında yeniden cezaevine gönderildi.
Bu arada, ''TKP/ML-TİKKO terör örgütünün bombalı eylem hazırlığında olduğu ve Ogün Samast'a yönelik de bir saldırı olabileceği'' yönündeki iddialar nedeniyle bugünkü duruşmada diğer duruşmalara oranla daha yoğun güvenlik önlemleri alındığı dikkat çekti.
Kaynak : haber7.com