- Antalya’nın Aksu ilçesinde oturan Miktat Karaca, 25 gün önce ‘Beni unutun’ diye not bırakarak kayıplara karışan kızını Mersin’de arıyor. Kızının Mersinli bir gençle telefonlaştığını öğrenen Karaca, başına ne gelirse gelsin kızını affedeceğini söyleyerek, kendisine ulaşmasını istedi.
Aksu ilçesinde tarım işçisi olarak çalışan 48 yaşındaki Miktat Karaca, 18 yaşındaki kızı S.K.’nin 20 Haziran 2012 tarihinden bu yana kayıp olduğunu söyledi. Antalya’da çalmadık kapı bırakmadıklarını belirten Karaca, kızının Mersinli Orhan isminde bir gençle telefonlaştığını öğrenmeleri üzerine son çare olarak Mersin’e geldiğini ve kızını aradığını kaydetti. Aslen Ispartalı olduklarını ve bir iş için Isparta’ya gidip eve döndüğü gün kızının kaçtığını öğrendiğini aktaran Karaca, “Kızım, 20 Haziran’da ‘Ben sevdiğim birine kaçıyorum. Gururunuza dokunursa beni unutun. Beni bulsanız bile dönmem’ şeklinde bir not bırakmış ve gitmiş. Her yerde aradık, herkese sorduk ama sonuç alamadık. Çalıştığı işyerindeki arkadaşları, Orhan isminde Mersinli bir gençle sürekli telefonlaştığını anlattılar. Aksu’da polise başvurduk. Ancak, kızım 18 yaşında olduğu için polis bir şey yapamayacağını söyledi. Ama ben evladımın akıbetini öğrenmek istiyorum. Yaşıyor mu, başına kötü bir şey mi geldi, kandırıldı mı, bilmek istiyorum. Ailece perişan olduk. Söyledikleri gençle kaçmış olabileceğini düşünerek Mersin’e geldim. Bu gençle bağlantısını, nasıl tanıştığını bilmiyorum. Burada da çalmadığım kapı kalmadı. Valilik, polis, savcılık, her yere gittim ama sonuç alamadım. Kızımın fotoğrafını büyütüp her yere asacağım” dedi.
S.K.’nin yaklaşık 5 ay Aksu’da bir firmada sera işçisi olarak çalıştığını ve 8-10 gün önce kendi isteğiyle işten ayrıldığını dile getiren ve herhangi bir baskı uygulamadıklarını vurgulayan Karaca, kızının kandırıldığını ve başına kötü bir şey gelmesinden korktuğunu söyledi. Gözyaşlarına hakim olamayan Karaca, “Kızım evlenmek amacıyla gittiyse ve karşısındaki de uygun biriyse karşı çıkmam. Ama kötü yollara düşürmek için kandırmış olabilirler. Evlenmek istiyorsa kızıma hiçbir itirazım olmaz. Bana gelsin, telefon açsın, bana ulaşsın” diye konuştu.
Kızının evden kaçma nedeninin okuma isteği olduğunu düşündüklerini ifade eden baba Karaca, 4 çocuğu olduğunu, S.K.’nın ilköğretim 8. sınıftan sonra kendi isteğiyle okulu bıraktığını, bir yaş küçük kızını ise okutmak istediğini ve liseye yazdırdığını anlattı. Bunun üzerine S.K.’nin kendilerine bir şey anlatmadan içerlediğini belirten Karaca, “Kızım aslında okumak istiyormuş. Ama bana hiç söylemedi. Küçük kızımın okumasına içerlemiş, annesine maaşını vererek ‘Ben çalışayım, kızınızı da bu parayla okutun’ demiş ve kendisini dışlanmış görmüş. Ben de bunun üzerine kendisiyle konuştum ve ‘Seneye seni de yazdırırız, sen de okursun’ dedim. Ama yine de hem bana hem kız kardeşine düşman oldu” ifadelerini kullandı.
Hata yapsa dahi evladının canının bir parçası olduğunu ve ne yaparsa yapsın affedeceğini söyleyen Karaca, şöyle devam etti:
“Hata yapsa dahi o benim evladım. Kızımı her yerde aramaya devam edeceğim. Ne gerekiyorsa yapacağım. Gecemiz gündüzümüz zindan oldu. Annesi fenalaştı, hastaneye kaldırıldı. Kızım kötü yola düşmüş bile olsa affederim ve alır giderim. Bana ‘onun peşini bırak artık’ diyor çevremdekiler. Benim canımdan bir parça, ben onu nasıl bırakayım, evladımdan nasıl vazgeçeyim? Yanılmış derim bağrıma basarım. Yeter ki, bizi arasın.”