Hikâye bundan 2 ay önce, bir otomotiv firmasının gençlerin hayallerine para vereceğini duyurmasıyla başladı.
Facebook üzerinden bir kampanya düzenlendi. Üniversite öğrencileri hayallerini yarıştıracak, birinci olana 8 ay  oyunca ayda 1.000 TL’lik eğlence bursu verilecekti. Kampanya sayfasını 69 bin kişi takip etti. 15 bini hayallerini paylaştı. “Kazanırsam aya gideceğim” diyen de oldu, “Rastgele bir düğüne gidip geline altın takmak” için burs isteyen de... En çok “like” alan, yani beğenilen 20 kişi firmanın iletişim sorumlularından oluşan 3 kişilik bir kurul tarafından değerlendirmeye alındı. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu İstanbul, İzmir, Eskişehir gibi illerden katılım yüksekti. Fakat ödülü Elazığ’da Fırat Üniversitesi’nde Mekatronik Mühendisliği bölümünde okuyan, elektrik kesintisi yüzünden kazandığını bile arkadaşından öğrenen mütevazi genç Osman Karamehmetoğlu (21) göğüsledi. Ve  toplam 8 bin liralık ödülün sahibi oldu. Bu haberi “haber” yapan bölüm de burası. Türkiye hayallerin para ettiği bir  ülke sayılmaz. Miktar az da olsa, hayal kurmanın ödüllendirilerek teşvik edilmesi Türkiye’de bir şeylerin değiştiğinin kanıtı. Yarışmanın birincisinin hayallerini birazdan okuyacaksınız. Ama HT Pazar’a esas hayalinin Harley motosikletle dünya turu yapmak olduğunu söylüyor. Burs kısıtlı olduğu için yarışmaya daha makul hayallerini göndermiş. Karamehmetoğlu ilk bursunu bu hafta aldı. Şimdiden “Bana borcun vardı”, “Seni Face’de like etmiştim bari bir yemek ısmarla” diyenler çıkıyormuş. Zaten o da “Arkadaşlarımla yiyeceğim” diyor.

SİNCAPLA TÜRKİYE TURU!

Yarışmaya katılan 15 bin gencin hayallerinden seçmeler:

5 TL’lik banknotları uç uca ekleyerek Boğaz’ın iki yakasını birleştirmek... Kantine girip “Bendensiniz” diye bağırmak... Bir saat boyunca yolda karşıma çıkan herkesin eline 5 TL sıkıştırmak... Rastgele bir düğüne girip geline altın takmak... Sincap satın almak ve onunla Türkiye turuna çıkmak... Maldivler’in beyaz kumlarında ATV’lere atlayıp paintball tabancalarıyla masum arkadaşlarımı kovalamak... Roma’da heykel yapan ustaların yanında bir şeyler yontabilmek... Hep merak ettiğim ama imkânım olmadığı için uzaktan seyrettiğim borsaya para yatırmak... Ekstrem turizm turlarına katılmak... Aya tur düzenleyeceklerini duydum. Ön listeye ismimi yazdırmak... Öğrenci evinin trajikomik öyküsünü, öğrenci olmanın zorluklarını ve üniversite aşklarını komik ve doğal bir dille anlatan bir film çekmek...

KAZANAN GENCİN HAYALLERİ

Elazığ’da kız arkadaşı olanlar genelde kültürlü, parası ve güzel bir arabası olanlar... Malum, tüm bunlara sahip olabilmek için para lazım. İnternet hızım çok yavaş. Parayı basıp bu sorunu ortadan kaldırmak istiyorum. Öğrenci evinde kaldığım için yediğimiz yemekler hep aynı. Makarna, menemen, kahvaltılık.... Kazanırsam istediğim yemeği yiyebileceğim. Mesela tas kebabı, Antep tava, İzmir köfte, hamburger... Burs benim olursa yazın çalışmayacağım. Paranın bir kısmını biriktirip pedere “Ben çalışmıyorum” diyeceğim. İstediğim gibi gezeceğim. Ki buna çok ihtiyacım var. Çalış, çalış hayatım kaydı! Arkadaşlarla kantine gittiğimizde en arkada durup hesabı birisine yüklemeye çalışmayacağım. Hatta hepsini ben ödeyeceğim. Yanımdaki arkadaşlar buna çok sevineceklerini söylüyorlar. Şu an bir kız arkadaşım yok, ama olduğunda demirden yapılmış 2 TL’lik kolye yerine 24 ayar güzel bir altın kolye alacağım. Kabul, altın biraz pahalı olabilir, ama en azından ismimizin yazılı olduğu gümüş alabilirim. Mekatronik mühendislik bölümünde okuyorum. Almanca ve İngilizce bilmem gerekiyor. Bunun için kursa gideceğim. Gitar kursuna yazılacağım. Malum, kızlar gitar çalan erkeklerden hoşlanıyorlar.

Pınar Erbaş / HT Pazar