Ekonomi:
31 NUMARALI REKLAM ALANI
Piyasanın ipleri Avrupa'nın elinde!

HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ

İtalya ve Yunanistan'da teknokrat hükümetlerinin kurulmasıyla güven sorunu hala aşılabilmiş değil.  Bugün borsada 1,50 oranında yaşanan değer kaybının sebepleri ne olabilir? Dolarda yükseliş güçlü bir hareket olarak yorumlanabilir mi? Piyasaları genel olarak değerlendirmek gerekirse nasıl bir tablo sözkonusu?

Fransa gibi ülkelerin kriz potasına girmesi piyasalar açısından nasıl bir senaryo yaratır?

Piyasaların gündeminde yer alan bu soruları yine piyasalara sorduk. İşte uzmanların değerlendirmesi...
 
Yatırım Finansman Menkul Değerler Yurtiçi Piyasalar Müdür Yardımcısı Yasin Demir, İtalya ve Yunanistan'da teknokrat hükümetlerinin kurulmasını ve İMKB'de bugün yaşanan düşüşün sebeplerini piyasaların gözünden yorumladı:

UFUKTA ERKEN SEÇİM GÖRÜNÜYOR!
Teknokrat hükümetleri kuruldu ama bu hükümetler sadece siyasi krizi bitirdi. Ufukta her ikisi için de erken seçim görünüyor. Ekonomik krizi bitirmesi o kadar kolay değil. Hükümetlerin kurulması tek başına piyasaların rahatlaması için yeterli olmadı. Piyasa tedbirler uygulanacak mı, uygulanmacak mı bunu takip etmeye çalışıyor. Büyük bir açık var. Yunanistan'da oransal olarak açık daha büyük fakat mutlak değer olarak bakıldığında İtalya'daki açık daha büyük. Bu açıkların kapatılabilmesi için ciddi bir "kemer sıkma" politikası uygulaması gerekiyor. Bunların uygulanmasıyla ilgili problemler hala devam ediyor.

PİYASA NEGATİF HABERLERE HASSAS
Borsaya bunun için mi satış geldi? Hayır borsaya bunun için satış gelmedi. Dün özellikle İtalyan bankasının, Avrupa Merkez Bankası (ECB)'den fonlama talep etmesi ve zor durumda olduğununun piyasada duyulması, bugün İspanya ve Fransa'da tahvil faizlerinin yukarı gelmesi, İspanya'nın istediği gibi bir ihale yapamaması bunların hepsi olumsuz faktörler olarak piyasayı bozuyor. Zaten piyasa şu an negatif haberlere daha hassas olduğu için bu olumsuzluklar piyasaya satış getiriyor.

İTALYA İSPANYA'NIN ÖNÜNE GEÇTİ
Fransa gibi ülkelerin kriz potasına girmesi son derece kötü bir senaryo yaratır. İtalya, İspanya'nın da önüne geçti çünkü ekonomik olarak daha büyük ve borcu yüksek. Fransa'da da benzer bir tablo var. Fransa aslında mevcut verilere bakıldığında Güney'deki komşularından daha sağlam duruyor. Fakat Fransız  bankalarının özellikle İtalya'daki risklerinden dolayı çok büyük zararlar yapması sözkonusu. İtalya'daki faizlerin yükselmesinden ve borç krizinden dolayı ciddi bir sermaye kaybına uğrayacaklar ciddi zararlarla. Bu da Fransızların kendi bankalarına sermaye desteği koymasını gerektirecek. İtalyan bankasının problemini muhtemelen Fransız bankaları da yaşamaya başlayacak.

TÜM AVRUPA SEÇİMLERİ BAŞTAN AŞAĞI YENİLENECEK
Nasıl bir senaryo getirir beraberinde? Bu durum Avrupa'nın geneline yayılır artık. Finansal sistem zaten tamamen birbirine entegre durumda. Ciddi bir likidite problemi ve siyasi problemleri beraberinde getirir. Bu ekonomik krizden çıkmak için mevcut siyasi irade yeterli gelmeyecektir. AB'nin yapısında bir takım değişiklikler gerekecek, o değişikliklerin yapılabilmesi için ciddi bir siyasi destek gerekecek. Tüm Avrupa'da baştan aşağı seçimlerin yenilendiğini görebiliriz.

O KADAR FELAKET BOYUTUNDA DEĞİL!
Büyüme çok olumsuz etkilenecektir tüm dünyada. Avrupa, ABD kadar olmasa da dünya büyümesinin çok önemli aktörlerinden bir tanesi. Talep azalacaktır ve 2008 sonrasına benzer bir tablo görürüz. Fransa'da işler sarpa sararsa bu tabloyla karşılaşırız. Fransız bankalarına kararlı bir şekilde sermaye takviyesi yapılır, Fransa kendi iradesiyle tedbirlerini alır ve yapısal değişikliklerini açıklar. İtalya ve Yunanistan'daki sürece dahil olmaz zaten Fransa'daki durum henüz ordaki kadar katastrofik değil.

Yatırım Finansman Menkul Değerler Müdür Yardımcısı Hakan Tezcan ise piyasaların bugününü değerlendirirken Fransa'nın kriz potasına girmesini tam aksine bir felaket senaryosu olarak yorumladı. Tezcan, Avrupa cephesinden piyasaları değerlendirdi:

GÖZLER TAHVİL FAİZ ORANLARINDA!
Açıkçası artık gözler Euro Bölgesinde'ki tahvil faiz oranlarına çevrilmiş durumda. Ordaki ihaleler takip ediliyor. İtalya ile başladı, İspanya ve Fransa ile devam etti ve hepsinde de daha önceki ihalelerin üzerindeki oranlarla borçlanma maliyetlerinin giderek arttığını görüyoruz.

TEKNOKRATLARIN GEÇİCİ İYİMSELİĞİ
Teknokrat hükümetlerinin kurulması beklentisi geçtiğimiz hafta bir parça gevşeme eğilimine sokmuştu faiz oranlarını, onların getirdiği bir iyimserlik vardı piyasalarda. Bu iyimserlik kısa sürdü, faiz oranları tekrardan yükselmeye başladı. Ordaki her faiz oranı yükselişi hisse senetlerine negatif yansıyor. Fakat biz hafta başından itibaren neredeyse nötr diyebileceğimiz seviyede kaldık.

DÜNYA PİYASALARIYLA PARALEL GİDİŞ
Yurtiçi borsalar gerilerken biz nötr kaldık ama o aradaki olumlu performansımızı bugün itibariyle tümüyle geri vermiş bulunuyoruz. Bundan sonraki günlerde  yurtdışından olumsuz yönde ayrışmaya başlıyor isek özel bir riskten bahsedebiliriz. Fakat şu anda dünya piyasalarıyla beraber onlarla beraber düşüyoruz, onlarla beraber kalkıyoruz. O yüzden çok fazla Türkiye'de dolar kurunun yükselmesi kendi başına bir riskten kaynaklanmıyor. Paritesinin 1.35'lerin altına gelmesinden kaynaklanan bir nedenden dolayı. Bugün mesela 1,8160'lara kadar çıktık ama paritenin 1.35'lere geri dönmesiyle birlikte tekrar 1.81'ler altına doğru hareketler görülmeye başlandı. Bono tarafına bakıldığında sabah saatlerinde hisse senedi piyasasına nazaran çok daha olumlu bir seri olduğunu görmüştük. Dünyadaki gelişmelerden tabiki etkileniyoruz o nedenle Türkiye'ye özel, Türkiye'den kaynaklanan bir sebepten bahsetmek mümkün değil.

FRANSA'NIN POTAYA GİRMESİ BİR FELAKET SENARYOSU
Katastrofik senaryo yaratıyor bunlar. En azından Aralık ayında AB liderler zirvesinde bu konuda ciddi bir adım atılacağına dair bir beklentiyi var. 2011 yılı sona ermeden önce artık sürdürülemez noktalara gelen borçlanma maliyetlerine daha radikal bir çözüm bulunması adına bir konsensus sağlanacağı yönünde beklentiler mevcut. Avrupa Merkez Bankası'nın bono alım yetkisini sonuna kadar kullanması, EFSF'nin banka lisansı alması gibi hususlarda yani çevre ülkelerin bir şekilde azı koşulları yerine getirmesi halinde Almanya'nın geri adım atması bekleniyor. Bu durumda da mevcut borçlanma maliyetlerinin aşağı gelmesine neden olabilecek bir gelişme olacağı düşünülüyor.

AB LİDERLER ZİRVESİ BEKLENTİLERİ
Şu anda AB liderler zirvesinde radikal adımlar atılacağı beklentisiyle piyasaların şimdiden Fransa'nın potaya girmesini çok olumsuz değerlendireceğini düşünmüyorum. Yüzde 1'ler -2' ler gibi düşüşler çok felaket senaryosuna uzanan görünümü destekleyen satışlar değil. Kar satışları olarak görülebilecek satışlar. Şu andaki mevcut piyasa hareketlerinde bu senaryoların kısmen fiyatlandığını yani esas fiyatlamanın AB liderler zirvesinde böyle bir önlem alınmadığı takdirde olabileceğini düşünüyoruz.

BORSA GÜNÜ EKSİDE KAPADI
İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda 837,63 puan ve ortalama yüzde 1,50 oranında değer yitirdi. İMKB 100 Endeksi, ikinci seansta 309,21 puan azalarak 55.089,82 puandan kapandı. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 0,56 oranında değer yitirdi.

İlk seanstaki 528,42 puanlık düşüş dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 837,63 puan geriledi.Hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 1,50 değer kaybetti.

DOLAR VE EURO'DA YÜKSELİŞ
Piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,8090 liradan alınan dolar 1,8120 liradan, 2,4420 liradan alınan euro 2,4470 liradan satılıyor. Serbest piyasada önceki kapanışta 1,8020 lira olan dolar güne 1,8010 liradan, 2,4350 lira olan euro 2,4340 liradan başlamıştı.

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları alışta en düşük 1,7980 lira, en yüksek 1,8050 lira, satışta en düşük 1,8090 lira, en yüksek 1,8130 lira seviyesinde işlem görüyor.

Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Her 5 İhracatçıdan Biri Yeni Teşvik Paketinden...
Her 5 ihracatçıdan biri yeni teşvik paketinden faydalanmayı planlıyor. Yatırım planlanan sektörlerin başında...

Haberi Oku