Camp David'deki G8 zirvesinde ağırlıklı olarak Avrupa'daki borç krizi tartışıldı. ABD Başkanı Obama krizin aşılması için kemer sıkma yerine büyümeye odaklanılmasını önerdi

Dünyanın en güçlü ekonomilerinden oluşan G8 liderlerinin bir araya geldiği zirveye Euro krizi damgasını vurdu. ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Japonya, Rusya, İtalya ve Kanada'nın oluşturduğu G8'in devlet ve hükümet başkanları iki günlük zirvede ağırlıklı olarak Avrupa'yı etkisi altına alan borç krizi ve küresel ekonominin gidişatını ele aldı.

Camp David'de düzenlenen zirveye evsahipliği yapan ABD Başkanı Obama, Euro Bölgesi'ndeki krizin aşılması için büyüme politikalarına odaklanılması gerektiğine vurgu yaptı. Euro krizinin aşılması için izlenecek yolda vatandaşların refahının da garanti edileceği dengeli bir tutum izlenmesini isteyen Obama, büyüme, istikrar ve mali konsolidasyonun izlenmesi gereken tüm bir paketin bir parçası olduğuna vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı François Hollande da, Avrupa'nın krizden kurtulmak için büyümeyi öncelikli hedef haline getirmesi gerektiğini belirtti.

Liderler Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalması gerektiğini savundu. Küresel krizle mücadelede gereken tüm adımları atma sözü verdi. Liderler ayrıca petrol piyasasını dikkatle izledikleri ve gerektiğinde arzı artırabileceklerini kaydetti.

‘BÜYÜME VE İSTİKRAR PAKETİN BİR PARÇASI’
Euro krizinin aşılması için izlenecek yolda vatandaşların refahının da garanti edileceği dengeli bir tutum izlenmesini
isteyen Obama, büyüme, istikrar ve mali konsolidasyonun izlenmesi gereken tüm bir paketin bir parçası olduğuna vurgu yaptı. Merkel gibi sıkı mali disiplini savunan İngiltere Başbakanı David Cameron da aciliyeti gördüğünü söyleyerek, büyüme politikasına destek verdi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile İtalya Başbakanı Mario Monti de Avrupa’nın krizden kurtulmak için büyümeyi öncelikli hedef haline getirmesi gerektiğini söyledi. Böylece krizin çözümü için sıkı mali disiplini savunan Almanya Başbakanı Angela Merkel tek başına kaldı. G-8 Zirvesi sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde de dünyanın ekonomik gidişatı için büyüme ve istihdam yaratılmasının
çok önemli olduğu vurgulandı.

Referandum önerisi tansiyonu yükseltti
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Yunanistan'a 17 Haziran'da seçimde, Euro Bölgesi'nde kalıp kalmamak için de referandum yapmasını önerdiği iddiaları iki ülke arasında tansiyonu yükseltti. Yunan siyasi partileri öneriye sert tepki gösterdi. Alman Hükümeti ise Merkel'in Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas ile yaptığı telefon görüşmesinde gündeme geldiği ileri sürülen iddianın gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Yeni Demokrasi Partisi (ND) lideri Andonis Samaras, Euro konusundaki tercihini kanlı fedakarlıklarla savunan Yunan halkının bu konudaki seçimini kanıtlaması için referanduma ihtiyacı olmadığını kaydetti. Syriza lideri Alexis Tsipras, Merkel'in Yunan siyasi liderlere ''manda'' bir ülkeymiş gibi hitap ettiğini, kendisine bu hakkı imzaladıkları taahhüt mektupları ve tavırlarıyla Samaras ve Venizelos'un verdiğini söyledi. Tsipras ''Ancak, Yunan halkı 17 Haziran seçimlerinde kendisine kesin bir cevap verecek" ifadesini kullandı. PASOK'tan yapılan açıklamada, Yunanistan'da referandum yapılmasının tamamen Yunan hükümeti ve Parlamentosuna ait bir yetki olduğu belirtildi.