İnsan Hakları İzleme örgütünün bildirisinde, Dera'da 18 Mart'ta gösterilerin başlamasından bu yana güvenlik güçlerinin işkence ve sistemli bir şekilde cinayet işlediklerine dair bilgilerin, olup bitenlerin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak nitelenebileceğini gösterdiği vurgulandıÖrgüt, 50'den fazla kurban ve görgü tanığıyla yapılan görüşmelerden hareketle yayımladığı raporda, büyük bir bölümü yeni olan ve Suriyeli yetkililer tarafından bilgi paylaşımı engellendiği için şu an için doğrulanması çok zor olan ifadelere göre, sistemli olarak cinayetler işlendiği, darp edildiği, elektroşokla işkence yapıldığı ve tıbbi tedavi görmesi gereken kişilerin gözaltında tutulduğu anlatıldıÖrgütün Ortadoğu yetkilisi Sarah Leah Whitson, iki aydan daha fazla bir süreden beri Suriyeli yetkililerin kendi yurttaşlarını öldürdüğü ve işkence yaptığını, bu durumun son bulması gerektiğini, aksi taktirde sorumluların adalet önüne çıkarılmasının sağlanmasının BM Güvenlik Konseyi'nin sorumluluğunda olacağını söylediÖrgüt, Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye karşı yaptırım uygulamasını, bu da yeterli olmazsa Suriye'yi Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sevk etmesi gerekeceği düşüncesini ifade ettiİnsan Hakları İzleme Örgütü, Dera'daki gösterilerin, rejim karşıtı duvar yazıları yazdıkları gerekçesiyle onbeş çocuk ve gencin gözaltına alınarak işkence görmelerinin ardından başladığını hatırlattıYerel eylemcilere göre, güvenlik güçlerinin göstericilerin üzerine sistemli olarak ateş açması sonucu, Dera bölgesinde en az 418 kişi, Suriye çapında da 887'den fazla kişi öldüÖrgüt buna karşın, bu rakamların bağımsız kaynaklarca doğrulanamadığını belirttiÖrgütün bildirisinde, Suriyeli yetkililerin Dera'daki göstericileri şiddet eylemleri ve güvenlik güçlerine saldırıların sorumlusu olmakla suçladığı, ancak elde edilen tüm görgü tanıklığına göre, gösterilerin çoğunun barışçıl olduğu vurgulandıKentte yaşayanların bu baskılara karşılık olarak, güvenlik güçlerini öldürmesi, otomobilleri ve binaları ateşe vererek şiddet yoluna başvurması gibi eylemlerinin de soruşturulması gerektiği, ancak bu eylemlerin, göstericilere karşı öldürücü ve kitlesel bir şekilde güç kullanımını haklı göstermediği kaydedildi
DERA'DA 13 YAŞINDA BİR ÇOCUĞUN İŞKENCE İLE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDİASI YALANLANDIBu arada Suriye'nin Dera kentinde geçtiğimiz ay meydana gelen olaylara katılması nedeniyle gözaltına alınan 13 yaşındaki bir çocuğun işkence nedeniyle öldüğü iddiaları yalanlandıBir süredir çeşitli Arap medya kanallarında 13 yaşındaki Hamza El Hatip adlı bir çocuğun cesedine ait görüntüler yayınlanarak, çocuğun 29 Nisan'da Dera'daki olaylara katıldığı, gözaltına alındığı ve işkence yapıldığı öne sürülmüştü Cesette darp izleri, sigara yanıkları bulunduğu ve cinsel organının kesildiği iddia edilmiştiSuriye Devlet Televizyonu'nda iddialara ilişkin bir programa katılan ve cesede otopsi yapan Adli Tıp Doktoru Ekrem El Şaar, cesedin 29 Nisan'da hastaneye getirildiğini, cesette kurşun izlerinin bulunduğunu ancak işkence yapıldığına dair herhangi bir işaretin olmadığını ve cinsel organının kesilmediğini söyledi El Şaar, cesede ait röntgen filmlerinin bulunduğunu, cesedin beklemesi nedeniyle doğal tahribat, çürüme ve şişme gibi değişimlerin meydana gelebileceğini kaydettiÇocuğun ölümü ile ilgili davanın hakimi Samir Abbas ise cesette darp ve işkence izi olmadığını, yakınlarının talep etmesi halinde her türlü bilgiyi aktarabileceklerini kaydetti Hamza El Hatip'in hayatını kaybettiği gün yanında olan arkadaşı Abdulaziz El Hatip ise Cuma namazını kılmak için birlikte camiye gittiklerini, namazın ardından kent içindeki askeri konutlara yürüyen kalabalığa karıştıklarını, silahlı çatışmanın başlaması ile birlikte olay yerinden kaçtığını ve Hamza El Hatip'i kimin vurduğunu görmediğini söylediSuriye Devlet Başkanı Beşşar Esad tarafından kabul edilen Hamza El Hatip'in babası, Esad'ın detaylı bilgi almak için kendilerini çağırdığını belirtirken, çocuğun amcası, Yeğeninin dezenformasyon malzemesi yapılmasına öfkelendiğini söyledi
OLAYI SORUŞTURMAK İÇİN KOMİSYON KURULACAKŞehit olarak tanımlanan Hamza El Hatip'in ölümünün araştırılması ve ölümüne güvenlik güçlerinin mi silahlı grupların mı neden olduğunun tespit edilmesi için bir komisyon kurulacağı kaydedildiEl Hatip'in 29 Nisan'da hayatını kaybetmesine rağmen, cesedinin 21 Mayıs'ta ailesine teslim edilmesi de eleştirilere neden oluyor El Hatip'in cesedine ilişkin görüntülerde cesedin şiştiği ve morardığı göze çarparken, kolunda ve göğsünde kurşun izleri olduğu görülebiliyor
AA