Reform İzleme Grubu'nun (RİG) 24. toplantısının ardından konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Fransa, Ermeni soykırımı tasarısını yasalaştırırsa, Türkiye olarak her platformda Fransa'nın sömürgeciliğini anlatırız." dedi.
Konya Dedeman Otel'de Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun evsahipliğinde yapılan toplantıya; Adalet Bakanı Sadullah Ergin, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve ilgili bürokratlar katıldı.
Bakanlar Ahmet Davutoğlu, İdris Naim Şahin, Sadullah Ergin, Egemen Bağış Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Afif Demirkıran, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sayım Tekelioğlu, toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında, Reform İzleme Grubu'nun ele aldığı konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Son ekonomik krizle birlikte AB içinde katmanlı yaklaşımlar ortaya çıktı. Biz pozitif gündem konusuna bu anlamda önem veriyoruz. Pozitif gündem AB müzakerelerinde tıkanıklıkları açmaya çalışan bir gündemdir. Pozitif gündem iradesi sürecekse bizim de AB'den beklentilerimiz var, vize engellerinin kaldırılmasını bekliyoruz. Türkiye'nin ve Türk vatandaşının hakettiği vize muafiyetinin sağlanması ve vize kolaylıklarının sağlanması yönünde adım atılmasını bekliyoruz. AB ile ilişkilerimiz bu anlamda vize engellerinin kaldırılmasına endekslidir. 23 ve 24. fasılların açılması da bizim için önemlidir. AB, ister açsın ister açmasın biz vatandaşlarımız için bu fasılları açılmış gibi ele alıp hayata geçirmek istiyoruz.
AB'nin, Kıbrıs Rum Kesimi konusundaki tavrını değiştirmesini bekliyoruz. Rum yönetimi haketmediği halde bugüne kadar çok sayıda kazanım elde etti. Kıbrıs'ta çözüm arayışlarını geciktiren Rum kesimi, AB'nin dönem başkanlığını almayı amaçlamaktadır. 30 haziran 2012 tarihine kadar Kıbrıs'ta çözüm bulunamazsa kimse bizden Kıbrıs Rum Kesimi'ni AB başkanı olarak muhatap almamızı beklememelidir.
Biz ülkemizde özgürlük alanlarını genişletmeye çalışıyoruz. Buna karşın Fransa, özgürlük alanını daraltan kararlar almaya çalışıyor. Fransa'da hazırlanan ifade özgürlüğünü daraltan çağdışı tasarı Fransa'ya ve Avrupa'ya yakışmamaktadır. Fransa, bu tasarıyla ülkesinde ortaçağ karanlığını geri getiren yeni dogmalar ihdas etmektedir. AB'ye, Fransa'ya ve Fransız entellektüellerine çağrıda bulunuyoruz; Fransa'da, Fransız ve AB değerleri tehdit altındadır. AB'den, Fransa'da hazırlanan bu özgürlükleri geri götürücü tasarıdan dolayı Fransa'yı izlemeye almasını bekliyoruz. Biz geçmişimizden eminiz, başkalarının bize geçmişimizi öğretmesine ve bu sebeple ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı kararlar almasına ihtiyacımız yok.
Biz bu tasarının, sadece Türkiye'ye karşı olduğunu düşünmüyoruz, insanlık değerlerine karşı bir girişim olarak görüyoruz. Bizden önce Fransız kamuoyunun bu çağdışı tasarıya karşı çıkmasını bekliyoruz. Bu tasarı yasalaşırsa Türkiye'den Fransa'ya gidecek, gerek siyasetçi gerek diplomat herkes tasarıya aykırı hareket edince tutuklayacaklar mı? Peki o ülkede yaşayan onbinlerce Türk vatandaşına müeyyide uygulanabilecek mi? Bu tasarı yasalaşırsa Avrupa ortaçağlardaki dogmalar dönemine geri döner."
Davutoğlu Kıbrıs konusunda da şunları söyledi: "Biz tanımadığımız bir devleti AB başkanı olarak muhatap almayız. AB bu krizi önlemek istiyorsa devreye girip Rum yönetimine sorunu temmuz ayına kadar çözmesi konusunda baskı yapmalı. Bize, AB'den bu konuda adımlar atıldığı söyleniyor, ancak somut bir gelişme görünmüyor. Biz Rum yönetimin başkanlığında AB'de yapılacak hiç bir faaliyetin, toplantının içinde yer almayız."
Davutoğlu, geçen haftalarda Fransız Dışışleri Bakanı Alan Juppe ile yaptığı görüşmeye ilişkin bir soruya da şu şekilde cevap verdi: "Biz bütün arşivleri açarak tarihi gerçeklerın ortaya çıkmasına hazırız. Biz tarihle yüzleşmeye hazırız. Eğer Fransa bu tasarıyı yasalaştırırsa biz de gittiğimiz her yerde Fransa'nın sömürgeciliğini ve sömürgecilik sırasında yapılan insanlık dışı uygulamaları anlatırız."
CİHAN