Meriç havzasının güneyinde kalan Bulgaristan–Türkiye–Yunanistan sınır bölgelerinde Meriç, Arda ve Tunca nehirlerinin yataklarından taşması sonucu oluşan su baskınlarının önüne bir türlü geçilemiyor.
Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar başta Bulgaristan olmak üzere Türkiye ve Yunanistan'da gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda yıllardır devam eden bu sorunun her yıl tekrar tekrar yaşanacağını ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre, bölgedeki su taşkınlarının kaynağını oluşturan Meriç, Arda ve Tunca nehirleri iklimsel, coğrafi ve üzerlerindeki barajların doğru işletilememesi yüzünden yataklarından taşıyor.
Üç nehirde de kış, ilkbahar ve sonbahar aylarındaki aşırı yağışlar yüzünden milyonlarca Euro zarara yol açan taşkınlar yaşanıyor.
TAŞKIN REZERV ALANI YOK
Bu nehirlerdeki taşkınların bir diğer sebebi de coğrafi yapı. Kaynağını yüksek dağlardan alan Meriç, Arda ve Tunca nehirleri, Türkiye–Bulgaristan–Yunanistan sınır bölgesinde ise neredeyse deniz seviyesine yakın bir yüksekliğe iniyor. Nehirlerin kaynakları ile geldiği nokta arasındaki seviye farkı su debisinin de iyice artmasına yol açıyor.
Debisi yüksek nehirlerin diğer nehirlere göre yataklarından taşma riskinin çok daha yüksek olduğunu belirten uzmanlar, bu yüzden bu tür nehirler üzerinde barajların daha detaylı projelerle inşa edilmesi gerektiği görüşünü savunuyorlar. Uzmanlara göre aşırı yağışlar ile kar erimesi sonucu oluşan su taşkınların asgariye indirilebilmesi için barajlarda taşkın rezervlerinin çok daha geniş tutulması gerekiyor.
Bulgaristan'da Arda, Meriç ve Tunca nehirleri üzerinde çoğu elektrik üretimi amaçlı olmak üzere 14 büyük baraj bulunuyor. Bu üç nehir ve kollarında ayrıca 50'nin üzerinde de küçük tip su bentleri yer alıyor.
Bulgaristan tarafındaki barajların hemen hemen tamamında taşkın rezerv alanları bulunmuyor. Bu barajların büyük bir bölümünün 1994 yılından itibaren özel sektöre devredilmesi ve işletmeyi alan firmaların da elektrik üretiminin düşmesi riskini azaltmak amacıyla barajları devamlı olarak dolu olarak tutmaları taşkınların önemli nedenleri arasında sayılıyor.
Özellikle kış aylarındaki aşırı yağışlar ve ilkbahar başında karların erimeye başlaması ile oluşan sular her üç nehirdeki debinin en üst düzeye ulaşmasına ve barajların dolu olmasından dolayı da bentlerden taşmasına yol açıyor.
Bulgaristan'daki barajları işletenler, baraj duvarının yıkılmasını engellemek için baraj kapaklarını açarak nehir yataklarına daha fazla su vermek zorunda kalıyorlar.
İşte bu durumda hem Bulgaristan hem Türkiye hem de Yunanistan, bazı yıllarda felaket düzeyine ulaşan sel baskınlarına maruz kalıyor.
İKİ YILDIR ÜÇ ÜLKE GÖRÜŞÜYOR
Türkiye–Yunanistan ve Bulgaristan sel baskınlarını engelleyebilecek projelerin geliştirilmesi için yıllardır görüşmeler yapıyor. Ancak bugüne kadar sağlıklı bir anlaşama sağlanamamasından dolayı su baskınları devam ediyor.
Bu görüşmelerde bugüne kadar yaşanan en önemli gelişmelerden biri sel baskınlarının önceden haber verilmesini sağlayan erken uyarı sistemlerinin kurulması oldu. Ancak erken uyarı sistemleri su baskınlarını önlemeye değil, sadece can ve mal kaybının asgariye indirilmesine yarıyor.
Bulgaristan–Türkiye ve Yunanistan arasındaki erken uyarı anlaşmasına göre Arda, Meriç ve Tunca nehirleri üzerinde belirli yerlerdeki erken uyarı cihazları su debisinin normalin üzerine çıkması halinde uydu GPS yoluyla her üç ülke makamlarını durumdan haberdar ediyor.
Böylece Türkiye ve Yunanistan muhtemel bir su taşkınından önceden haberdar olarak, gerekli tedbirleri alabiliyor.
İŞTE SORUNU ÇÖZECEK PROJE
Edirne bölgesindeki su baskınlarının engellenmesi için geliştirilen önemli projelerden biri de Türkiye-Bulgaristan sınırında Tunca nehri üzerinde kurulması planlanan Suakacağı barajı.
1968 yılından beri gündemde olan proje yıllardır teknik, siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı bir türlü gerçekleştirilemedi.
Uzmalar nihayet ihale aşamasına gelen projenin Tunca nehrinden kaynaklanan taşkınları önemli ölçüde engelleyeceği, Meriç ve Arda'nın yarattığı taşkınlar için ise hiç bir etkisinin olmayacağı görüşünde.
Tunca nehri üzerinde sınırın sıfır bölgesinde kurulacak barajın gövde kısmı Türkiye'de, baraj gölü kısmı ise Bulgaristan'da olacak.
Uzmanlar, hidroelektrik santral olarak kurulacak barajın Tunca'dan kaynaklanan su baskınlarını engelleyebilmesi için taşkın rezervinin geniş tutulması gerektiği görüşünde birleşiyorlar. Ancak mevcut projede taşkın rezervinin yeterli olmadığı ileri sürülüyor.
NEHİR YATAKLARININ TEMİZLENMESİ ŞART
Bölgedeki su taşkınların engellenebilmesi için alınacak en önemli tedbirlerden biri de nehir yataklarının temizlenmesi.
Uzmanlara göre nehir sularının dağlardan sürüklediği kum, toprak ve taşlar özellikle Meriç nehrinde Türkiye ve Yunanistan sınırı boyunca birikerek, nehrin yatağından taşmasının başlıca nedenlerden birini oluşturuyor.
Nehir yataklarının denize döküldüğü deltadan başlamak üzere nehrin kaynağına doğru temizlenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, Türkiye ile Yunanistan arasında bu konuda daha fazla zaman kaybedilmeden bir mutabakat sağlanması görüşünde birleşiyorlar.
Tahammül sınırı!
Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan sınırında sudan felaket!