Başmüzakereci Bağış, Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Stefan Füle'yi Avrupa Birliği Bakanlığına gelişinde makam katındaki koridorda karşıladı.

Bakan Bağış ve Füle'nin baş başa görüşmesinin ardından heyetler arası görüşmeler gerçekleştirildi. Bağış, daha sonra yapılan ortak basın toplantısında, Türkiye'nin AB Bakanlığını kurarak AB üyeliği hedefi konusunda ne kadar kararlı olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

Bağış, "Eğer hala Türkiye'nin ekseni ile ilgili endişeleri olanlar varsa onların da artık bakış açılarını gözden geçirmelerinin vakti gelmiştir" diye konuştu.

Reformları Türk vatandaşlarının yaşam standartlarının yükseltilmesi açısından önemli gördüklerini ifade eden Bağış, Başbakan Erdoğan'ın hükümet programını sunarken Avrupa Birliği konusuna ağırlık verdiğini, bunun da bakanlıklarının gücünü artırdığını söyledi. Bağış, "Benzer kararlılığı, en azından taahhütlerini yerine getirmeyi AB tarafından da bekliyoruz" dedi.

Füle'nin son derece yapıcı bir tavırla Türkiye'ye geldiğini vurgulayan Bağış, müzakere sürecinde komisyonun sergilediği yapıcı tutuma teşekkür etti.

Komisyonun, Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin canlandırılması için üye ülkeler nezdinde daha fazla çaba sarf etmesini beklediklerini vurgulayan Bağış, "Türkiye'nin geleceği Avrupa Birliği'nde, Avrupa Birliği'nin geleceği de Türkiye'dedir. Türkiye, Avrupa Birliği mahallesinin dışlanmış çocuğu olmayı kabul edemez. Türkiye bulunduğu her yerde mahallenin en saygın üyelerinden biri olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecektir" dedi.

KIBRIS KONUSUNUN İSTİSMAR EDİLMESİ

Türkiye-AB ilişkilerinin engellemeler ve yapay tartışmalarla anılamayacak kadar değerli ve stratejik olduğunu belirten Bağış, iki taraf için de en hayırlı olanın bütün ön yargıların bir kenara bırakılarak sürecin hak ettiği mecraya kavuşması olduğunu söyledi. Bağış, şöyle devam etti:

"Şüphelerin yerini güvene, paranoyaların yerini öz güvene bırakacağı bir sürecin içerisine gireceğimizi bütün samimiyetimizle ümit ediyoruz. Bu bakımdan müzakere sürecimizin üzerinde, haksız bir takım baskıların, engellerin, Kıbrıs konusunun istismar edilmesinin artık ortadan kalkması gerekmektedir.
 
Biz taahhütlerimizin arkasındayız. Avrupa Birliği de oybirliğiyle aldığı 26 Nisan 2004 kararını uyguladığı sürece bu sorunların tamamen ortadan kalkmaması için bir sebep görmemekteyiz. Bugün gelinen aşamada ne AB'nin Türkiye'nin üyeliğini ne de Türkiye'nin AB sürecini Kıbrıs konusuna ipotekleme lüksünün olduğuna inanıyoruz."

Füle ile fasıllar konusundaki engelleri de görüştüklerini belirten Bağış, eylül ayında daha kapsamlı bir görüşme için Brüksel'e gideceklerini ifade etti.

Başbakan Erdoğan'a AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB Konsey Başkanı Herman Van Rompuy'dan gelen davetler bulunduğuna işaret eden Bağış, Erdoğan'ın da Brüksel'e giderek bu konuları kendi muadilleriyle değerlendirmesi için çalışmaları başlatacaklarını söyledi.

Füle'nin vize ile ilgili yapıcı bazı önerilerle geldiğini belirten Bağış, bu önerileri hükümetin diğer üyeleri ve Başbakan Erdoğan ile değerlendireceklerini ve karşı görüşleri en geç eylül ayındaki toplantıda ileteceklerini kaydetti.

Bağış, nihai hedeflerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 65 ülkeye vizesiz gidebildiği gibi, Türkiye'nin en çok ticari, kültürel ve sosyal ilişkisinin olduğu AB üyesi ülkelere vizesiz girişin sağlanması olduğunu söyledi.

AA