Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fas Dışişleri Bakanı Saadettin Osmani ile Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelerek, ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, basın toplantısında bir gazetecinin Suriye'den Türkiye'ye geçişler, tampon bölge tartışmaları ve haber alınamayan iki Türk gazetecisi ile ilgili son gelişmeleri sorması üzerine şunları kaydetti:
"Suriye'deki insani durum ve güvenlik durumu gittikçe kötüleşiyor. Onun için daha önceden de bu kötüleşme trendi ortaya çıkması durumunda neler yapabileceğimiz ile ilgili gözden geçirdiğimiz bazı ihtiyat tedbirlerini kademeli olarak devreye sokuyoruz. Son olarak Bakanlığımız vatandaşlara çağrı yaptı. Bu kötüleşme Türkiye sınırına olan yığınağı da artırıyor. Bugün buraya gelmeden önce aldığım rakamlar bu sayının 16 bin 97'ye ulaştığını ve aştığını gösteriyor. Sadece sayının bu şekilde artması değil, son zamanda bir ivme kazanarak artmış olması dikkat çekicidir. Yani son dört beş ayda olan artışı birkaç haftada yaşadık. Bu da bizim sorumluluğumuzu, uluslararası toplumun sorumluluğunu da artırıyor. Biz her zaman söyledik; Suriye'deki gelişmelere ve insanlık trajedisine kayıtsız kalamayız."
Güvenlik şartlarının kötüleşmesine paralel olarak TIR şoförlerinin hayatını kaybetmesi gibi bazı üzücü olaylar yaşandığını, iki Türk gazeteciden de haber alınamadığını hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bu iki gazeteci kardeşimizle irtibatın kesildiği haberi bize ulaşır ulaşmaz hemen gerek alanda gerekse olumlu katkı sağlayacak diğer taraflarla temaslarımızı yoğunlaştırdık, bütün kurumlarımızla gece gündüz çalışıyoruz onlara ulaşabilmek ve ülkeye salimen getirebilmek için. Basında ya da sosyal medyada çok şey okuyoruz ama şu anda gazetecilerimizin nerede bulunduğuna ilişkin şu anda teyid edilmiş bir haber yok. Ama Suriye yönetimi başta olmak üzere Suriye'deki bütün bu konu ile ilgili olan taraflara buradan çağrıda bulunuyorum: Gazetecilik mesleği fikir özgürlüğüne ve evrensel değerlere dayanan bir meslektir, saygı gösterilmesi elzemdir. Bu gazeteci kardeşlerimizin güvenliği ile ilgili Türkiye her türlü çalışmayı yapmaktadır ve yapacaktır. Ama nerede bulunursa bulunsunlar bu kardeşlerimize en insani tutumun sergilenmesini beklemek de hakkımızdır."
"TÜRKİYE HER TÜRLÜ TEDBİRİ DÜŞÜNMEYE KARARLI"
Bakan Davutoğlu, Suriye'de geçmişte bazı gazeteci kayıplarının yaşandığını anımsatarak, Türk gazetecilere hiçbir zarar gelmeden ülkeye dönmeleri için çalışmaları yoğunlaştırdıklarını bildirdi.
Davutoğlu, alınacak diğer tedbirler hakkında da önlerinde çok yoğun bir diplomatik takvim bulunduğunu söyleyerek, Suriye Ulusal Konseyi'nin genişletilmesi ve toplumsal tabanının genişletilmesi çabalarının sürdüğünü, bunun için bu hafta yoğun temaslar olacağını, sonra Güney Kore'deki zirvede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la önemli dünya liderleri ile görüşeceklerini, ardından Arap Birliği toplantısının ve İran ziyaretinin yapılacağını, sonrasında da Suriye'nin Dostları Grubu toplantısının yapılacağını bildirdi. Davutoğlu, "Bu yoğun trafik içinde biz soruna çözüm bulunması için her türlü yöntemi çalışıyoruz, elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. İnşallah daha acı, vahim olaylar yaşanmaz. Ama Türkiye gerek kendi sınır güvenliği bağlamında gerekse Suriyeli kardeşlerinin daha çok acı çekmemesi için her türlü tedbiri düşünmeye kararlıdır" diye konuştu.
"ASKERİ OPERASYONA KARŞIYIZ"
Konuk Bakan Osmani de iki ülke arasında tarihe dayanan, derin ilişkiler bulunduğunu söyleyerek, resmi düzeyin yanı sıra halklar düzeyinde ilişki kurmanın da önemli olduğunu kaydetti.
Osmani, Suriye muhalefetinin silahlandırılması ve uluslararası müdahale konularında ne düşündüğünün sorulmasına karşılık da şunları söyledi:
"Biz askeri bir operasyona karşıyız. Çünkü bu tür bir operasyon bütün bölgeyi büyük sorunlara çekebilir. Muhalefetin silahlandırılması konusunda da Suriye rejimine karşı uygulanabilecek bütün baskı araçlarının uygulanması lazım. Halen BM ve Arap Birliği'nin Temsilcisi Kofi Annan'ın temasları sürüyor, ona destek olmalıyız. Rusya ve Çin'e de bu çabalara destek olma çağrısında bulunuyoruz. Suriye yönetimi üstünde gerek siyasi gerekse diğer bütün baskı metodlarının uygulanması lazım. Bu arada da Suriye halkına insani yardım için daha çok çalışmalıyız."
Basın toplantısından sonra Türkiye-Fas arasında "Karayollarıyla Uluslararası Yolcu Ve Yük Taşımasına İlişkin Anlaşma", Dışişleri Bakanlıkları Akademileri Arasında İşbirliği Mutabakatı ile KOSGEB ile Fas Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Ajansı Arasında İşbirliği Mutabakatı imzalandı.
AA
Her türlü tedbiri düşünmeye kararlıyız
Davutoğlu, Suriye'den geçişlerdeki sayının 16 bin 97'ye ulaştığını, bunun da Türkiye ve uluslararası toplumun sorumluluğunu artırdığını söyledi.