Merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Af Örgütü'nün, "Arap Baharı" olarak adlandırılan başkaldırılar konusunda yayınladığı raporda, bölgedeki hükümetlerin demokratik reform ve daha fazla özgürlük çağrısı yapan göstericileri bastırmak için başvurduğu katı önlemler ayrıntılı biçimde ele alındı.

Bölgede eylemcilerin, "yapmacık" taahhütleri kabul etmeyi reddettiği ve taleplerinden vazgeçmelerinin olası görünmediği belirtilen 80 sayfalık raporda, diktatörlerin devrildiği halk ayaklanmalarının görüldüğü Tunus, Mısır ve Libya'da geçmişteki ihlallerin tekrarlanmaması için hala demokratik kazanımların pekiştirilmesi ihtiyacı bulunduğuna dikkat çekildi.

Raporda, Mısır'da geçen yıl Şubat ayında Hüsnü Mübarek'in devrilmesinden sonra ülkenin kontrolüne eline alan askeri yöneticilere, göstericilerin görüşlerini barışçıl biçimde dile getirme haklarına saygı göstermeleri çağrısında bulunuldu.

"İNSAN HAKLARI ANAYASADA YER ALSIN"
Tunus'un, 2012 yılında taslağı hazırlanacak yeni anayasanın insan haklarını korumasını temin etmesi gerektiği belirtilen raporda, Libya'ya da Muammer Kaddafi rejimini sona erdiren milislerin, baskıcı uygulamalarını sürdürmemelerini garanti altına alması çağrısı yapıldı.

Raporda, bu tür değişimler amaçlı ayaklanmaların başarısızlığa uğradığı ülkelerde hükümetlerin, iktidarda kalabilmek için sert taktiklere başvurduğu ifade edilerek, Suriye'de binlerce kişinin, Yemen'de 200 göstericinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü, Yemen'de yine onbinlerce kişinin yerlerinden olduğuna dikkat çekildi.

Uluslararası Af Örgütü, BM, AB, Afrika Birliği ve Arap Birliği gibi uluslararası örgütlerin, Ortadoğu'daki bu ayaklanmalara yanıtını "tutarsız" sözleriyle değerlendirerek, bu örgütlerin, bazı ülkelerde insan haklarına diğerlerinden daha güçlü biçimde taraf olduğunu bildirdi.

Raporda ayrıca, değişime yol açmada uluslararası güçlerden daha etkili olan göstericilerin takdir edildiği kaydedildi.

AA