BM, dünyadaki 15 milyon 400 bin mültecinin beşte dördüne, yurttaşlık beklentisi küçük, ekonomik fırsatların sınırlı olduğu fakir ülkelerin ev sahipliği yaptığını bildirdi. BM tarafından bugün yayımlanan bir raporda, sadece Pakistan, İran ve Suriye'nin mültecilerin yüzde 25'inden fazlasını barındırdığı belirtilerek, bu rakamların Kuzey Afrika ülkelerindeki karışıklardan kaçarak komşu ülkelere ve Avrupa'ya sığınan mültecileri kapsamadığı vurgulandı.

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, sanayileşmiş ülkelerdeki mülteci akını korkusunun büyük bir abartı olduğunu, ya da konunun yanlış biçimde göçmenlik sorunlarıyla ilişkilendirildiğini vurgulayarak, sorunun fakir ülkelerin sırtına yüklendiğini söyledi.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), Komiserliğin 1950 yılında, İkinci Dünya Savaşı'nda 2 milyon 100 bin Avrupalının yerlerinden olmasının ardından kurulmasından bu yana mültecilerin durumunda sert değişimler olduğunu belirterek, mültecilerin sayısında 2010 yılında bir önceki yıla 153 bin kişilik artış olduğunu, toplam sayısının 15 milyon 400 bine ulaştığını kaydetti.

BMMYK, ülkeleri içinde yerlerini değiştirmek zorunda kalan insanların sayısının 2010 yılında 27 milyon 500 kişiye çıktığını, sığınma talep eden 850 bin kişi de dahil edildiğinde dünya genelinde 43 milyon 700 bin kişinin yerlerini terketmeye zorlandığını bildirdi.

Komiserlik, Filistinli mültecilerin 5 milyonla, dünya mülteci nüfusunun üçte birini oluşturduğu, komşu ülkelerdeki bazı Filistinli mültecilerin yaşamının tamamını mülteci kamplarında geçirdiğini belirtti.

Toplam mültecilerin beşte birini oluşturan Afganların, 1979 yılındaki Sovyet işgalinden bu yana ülkelerinin dışında olduğu, Pakistan ve İran gibi ülkelerde dehşet verici koşullarda yaşadıkları kaydedildi.

Mülteci kaynağının diğer önemli ülkelerinin ise 1 milyon 700 bin kişiyle Irak, 770 bin kişiyle Somali, 477 bin kişiyle Kongo olduğu vurgulandı.

44 MİLYON KİŞİ GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALDI

Norveç Mülteciler Konseyi adlı sivil toplum kuruluşu, Dünya Mülteciler Günü nedeniyle yayımladığı raporda, bunun bir rekor olduğunu belirterek, bu 43,7 milyon göçmenin 27,5 milyonunun kendi ülkelerinde göçmen durumuna düştüğünü, 16,2 milyon kişininse ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıklarını açıkladı.

Bu istatistiğin, önceki yıllarda mülteci durumuna düşen ve halen geri dönemeyen insanları da kapsadığı belirtildi.
Raporda, iç göç kurbanı olanların yarısının, Kolombiya, Sudan, Irak, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Somali'de olduğu, mültecilerin yüzde 60'ının ise Filistin, Afganistan, Irak, Somali ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden geldiği kaydedildi.

Konseyin Genel Sekreteri Elizabeth Rasmusson, bu sayının arttığını ve azalacağını gösteren hiçbir işaretin de görülmediğini söyledi.

İç göçün 2009'a oranla 400 bin, mülteci sayısınınsa 100 bin arttığı belirtildi.

Kuruluşun ay başındaki başka bir raporunda, sel ve fırtına gibi doğal afetlerin geçen yıl 42 milyondan fazla insanı yerlerinden ettiği, bu rakamın 2009'a oranla 2,5 kat daha fazla olduğu ortaya konmuştu.

"İNSANİ DEĞERLERİMİZİN GÖZ ARDI EDİLMESİNE İZİN VERMEYELİM"

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Ankara BM Enformasyon Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, G20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle yayınladığı mesajında, mültecilere yönelik yardımların tüm dünya tarafından eşit olarak üstlenilmesi gerektiğini belirtti.

Bu yıl 1951 tarihli Mülteciler Sözleşmesinin 60. yıldönümünün kutlandığını, ayrıca Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin kuruluşunun da 60. yılı olduğunu hatırlatan Ban, aradan geçen onca yıla rağmen dünya genelinde mültecilerin ve zorla evlerinden edilenlerin sayısı azalmadığı gibi onlara yardım eli uzatmanın da daha kolay bir hale gelmediğini ifade etti.

Bugün olduğu gibi dün de insanların evlerinden edilmelerinin ana nedenini savaşların oluşturduğunu kaydeden Genel Sekreter Ban, Somali, Irak ya da Afganistan'da olduğu gibi sonu gelmeyen ihtilaflar ve istikrarsızlıklar, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yaşanan krizler nedeniyle günümüzde zorla evlerinden uzaklaştırılmış insanların sayısının 44 milyona ulaştığını bildirdi.

Bir kişinin bile mülteci olmaya zorlanması, tek bir mültecinin dahi kaçtığı tehlikeye geri dönmeye zorlanmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Ban, bu yılki Dünya Mülteciler Gününde, dünyanın dört bir yanındaki insanlardan, evlerinden kaçmaya zorlanan, yaşamları tehlikede olan ve hemen hemen hepsinin tek amacı evlerine dönmek ya da hayata yeniden başlamak olan milyonlarca kadın, çocuk ve erkeği unutmamalarını istedi.

Ban mesajına, "Gelin, ortak insani değerlerimizin gözardı edilmesine asla izin vermeyelim" ifadeleriyle son verdi.

AA