Hititler'in M.Ö. 1200 yılında Ege ve Akdeniz'den gelen deniz kavimleri tarafından yıkılmasından sonra da halkların dağlık bölgelere, orta Asya’ya, özelikle de Horasan'a akın ettiği tahmin ediliyor. Anadolu'da ve Kürdistan'ın batısında, Asur ve Deniz kavimlerinin arasında kalan Kürtler, Kafkaslar'a ve Horasan'a yöneldiler. M.Ö 843'ten kalma bir Asur tabletinde, Kırmanşah sakinlerine Aryanlar denilmektedir. Aryanlar buraya M.Ö 900'lerde, Herat ve Meşhed Serans geçidinden gelmişlerdir . İlk göçten bir kısmının tekrar döndüğü düşünülebilinir. Kürtlerin Horasan'a gelmeleri Arap, Asur ve Deniz kavimlerinin saldırıları döneminde yaşandı. Özellikle de Arapların Kürdistan'a ve Bereketli Hilal çevresine saldırmaları sonucu Kürtlerin belli bir kısmı, bugünkü Kuzeybatı Kürdistan'a geçmek zorunda kaldı. Med İmparatorluğu (MÖ 712- 550) döneminde de Kürtlerin burada olduğu biliniyor.
Şoreş Reşi’nin 22.10.03 tarihinde Ö.Politika gazetesinde yayımlanan dizisine göre, Taberi şunu aktarıyor: "Halife Ömer ile biri arasında şöyle bir diyalog geçer: Ömer: 'Keşke bizimle Horasan arasında ateşten bir deniz olsaydı', der. Diğeri, bunun nedenini sorar. O da; 'Oradaki halk (Türkler.K.L) bizim üzerimize geleceğine, yöredeki halkın (Kürlerin.K.L) üzerine gider,der” Bu da Kürtlerin orada Müslümanlığın yayılmasından önce de yerleşik olduğunu gösterir. Buradaki Kürt ve Fars halkları, 720'ye kadar Araplara karşı direnmişlerdi. Bu halklar, Ömer ve Emeviler'den sınırsız bir baskı gördü. Bu nedenle, özellikle de Kürtlerin bir kısmının Hindistan'a, bir kısmı da Sibirya içlerine kaçtığı belirtiliyor. İslam orduları, yüzbinlerce insanı öldürdükten sonra Horasan’ı alabildi.
Savaşların din veya inanç adına yapıldığı bir dönemdi. Uluslaşma veya ulus devleti kurma yerine, savaşlar din ve inanç adına yapılıyordu. O gün bu Coğrafya Kürt ve Fars’ların doğal olarak korundukları bir kale durumundaydı. Çünkü Horasan, Zerdüşt dininin, ilmin, müziğin ve felsefenin dünyaya yayıldığı önemli merkezlerden biriydi. Hz. Ali dönemindeki bir isyanı Halid bin Kurra bastırmıştır. Muaviye dönemindeki isyanı da, Abdurrahman Bin Semure bastırdı. Eba Muslim Horasani’nin hakkında bilinenlerin bazıları şöyledir; M.S. 715 yılında da Kuteybe Bin Muslim ortalığı kasıp kavurdu.
Eba Muslim Horasani de 745'te Horasan'a geldi. Suriye'den geldiği için Arap olduğu iddia edilir, ama tarihi belgeler Eba'nın bir Azerbeycan Kürdü olduğunu göstermektedir. Bir de o dönem Suriye'nin önemli bir bölümünün Kürtlerin elinde olduğunu hatırlatmak gerekir. Eba Müslim Horasani (M.S. 718-755), neredeyse Horasan'ın ve oradaki Kürtlerin bir kahramanlık sembolüdür. Bu Kürt ileri geleni hakkında çok rivayet vardır. Bu konuda, Abbasi Şairi Ebu Delama'nın onun için yazdığı bir kaç cümleyi aktaralım:
’Ey Ebu Mucrim
Ey katil Eba
Sen Mansur'a ihanet etmek istedin
Senin Kürt ataların da hain idi
Sen, beni öldürmekle korkutuyordun
Ama, büyük savaş seni kendi ellerinle
parçaladı.’
dunyada sinirlarmi kaldiki sen sevgili maco arkadasim bunlari uygarliga guya yaziyorsun kahpe modern kapitalizm eski dilde sionizmin kiliclari olmayin ahmet arifin guzel bir lafi vardir bize namus olayini yanlis ögretmisler semerci olmaya gerek yok semeri bize giydirmis olan o kahpe emperyalistler nirdaha giydirmemmeleri icin ulke sevdasini kavramamiz gerek macoluk modacilik hevesleri bize hic bir zaman dileklerimizi yerine getirmez kisacasi istanbul 17ml 4 ml kurt?????????????????ICANADOLU 860,000KURT Turkiyenin butun sahillerinne kurtler hakim anladiysan kAHPE SIONISTLERIN oyununa gelmeyelim sahsen sosyalist göruslu bir fert olarak diyorum ki bu tip emperyalist ve sionistlerin oyununa gelmeye som yasasin bariscil ve ekomok olarak hur bir TURKIYE neden olmasin zararinmi var